Yaşlıların gençlere söylediği atasözleri nelerdir? Neyi anlatır?

12 Comments

    hayriye korkmaz - 14 Eylül 2014 at 12:44 - Cevapla

    Acı patlıcanı kırağı çalmaz.
    Aç mezar yoktur.
    Âdem iş başında belli olur.
    Ağlayanın malı gülene yaramaz.
    Ağrısız başa çaput bağlama.
    Ak akçe kara gün içindir.
    Alışmadık göt tuman tutmaz.
    Altın çamura düşmekle altınlığından hiçbir şey kaybetmez.
    Anasına bak kızını al kenarına bak bezini al.
    Arap yağı çok bulunca kıçına sürermiş.
    Ark atladı köprü geçti.
    Armut dibine düşer.
    Ateş ile suya yiğitlik olmaz.
    Ayağını yorganına göre uzatmazsan evdeki hesabın çarşıya uymaz.
    Az veren candan çok veren maldan.
    Bakarsan bağ olur bakmazsan dağ olur.
    Baktığın yüze sıçma, sıçtığın yüze dönüp bakma.
    Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.
    Beş kuruşu beğenmeyenin karısı hamamda kalır.
    Bıldır ki hurmalar yarın gelir götünü tırmalar.
    Bir etek taş, biri değmese biri değer.
    Bir musibet bin nasihatten iyidir.
    Can çıkar huy çıkmaz.
    Cehalet yaşta değil baştadır.
    Çalma kapımı çalarlar kapını. (Başkasını kınama sakın bu dünyada ettiğini bulursun)
    Çivi çiviyi söker.
    Çok sevme arsız olur, söyleme yüzsüz olur
    Danışan dağı aşmış danışmayanın yolu şaşmış.
    Depme kapımı deperler kapını
    Elde bir şey kalmayınca dost bile düşman olur.
    Gelin kaynanasına sol Yasin’den okur.
    Gülü seven dikenine katlanır.
    Her ağacın kurdu kendi özündedir.
    Her çıkışın bir inişi vardır.
    Her şeyim hıyar diyene tuzla koşuyorsun.(Sürekli iyilik yapıp karşılığını bulamıyorsun)
    İnsanın fikri neyse zikri de odur.
    İyi söz yılanı deliğinden çıkarır.
    Kaç sevaptan kurtul günahtan. (Sonu hayırlı olmayacak bir sevap işine girişme sonunda kaybeder günah keçisi olursun.)
    Karaman’ın koyunu sonra çıkar oyunu.
    Karasu yazın soğuk kışın ılık olur.
    Kazanmayınca kazan kaynamaz.
    Kızım sana söylüyorum gelinim sen ağna.
    Kimse yoğurdum ekşi demez.
    Kurt bildiği dereye gider.
    Kurtlar kocayınca köpeklerin maskarası olur.
    Kurt tüyünü değişir huyunu değil.
    Kuştan korkan darı ekmez.
    Kuytuda kar pintide para ağlenü. (Kar kuytu yerlerde olur, para ise pinti de eğlenir.)
    Kol kırılır yen içinde kalır.
    Koyunun kuyruğu kendine yük olmaz.
    Köpek ciğer dayanmadı: kıyamamak, kıramamak.
    Körler sağırlar birbirini ağırlar.
    Meyve veren ağacı taşlarlar.
    Muhannet komşu insanı hacet sahibi eder.
    Ne ekersen onu biçen.
    Ne sıçtın ki elime ne sıvayım yüzüne.
    Sağlam mal ağır olur.
    Sakınan göze çöp batar.
    Sakla samanı gelir zamanı
    Semer seçilirken eşeğin aklı değil ölçüsü alınır. (eşek olursan ölçünü insan olursa fikrini alırlar.)
    Senin ağzının tadı olsa burnunun bokunu yemezsin.
    Tok olanı ağırlamak zor olur.
    Tarlada izi olanın harmanda yüzü olur.
    Yaptığın banaysa öğrendiğin kendinedir. (işimi görmüş olsan da iş öğrenmiş olursun)
    Yanlış hesap Bağdat’tan döner.
    Yiğidi öldür emme hakkını yeme.
    Vakti geldiğinde ak göt kara göt belli olur.
    Zımzık kafalı olandan korkacaksın. (kafası küçük olan kurnaz olur ondan da korkulur.)

    atilla - 15 Eylül 2014 at 11:41 - Cevapla

    Durak- Ulubey -Ordu
    Atasözü ve deyimler :
    Hangi durumlar da söylenir.
    Konuşma sırasında sözü tamamlamak için
    yeri geldiği zaman söylenir.
    Nasihat tenkit ve öğüt için söylenir.
    Eğitmek ve öğretmek için söylenir.
    Nasıl öğrenilmektedir:
    Kuşaktan kuşağa , kulaktan kulağa , dilden dile , büyükten küçüğe,zamandan zamana aktarılan duyulan görülen sözler öğrenilmekte ve aktarılmaktadır.

    meryem - 21 Eylül 2014 at 21:38 - Cevapla

    Köyümüzde söylenen atasözleri örnekleri:
    -Adam adama gerek olur, dam dama direk olur.
    -Akıl yiğide sermayedir.
    -Kel başa şimşir tarak .
    -Besle kargayı oysun gözünü.
    -Demir tava geldi kömür bitti, akıl başa geldi ömür bitti.
    -Harman eserken savrulur .
    -Damlaya damlaya göl olur.
    -Su akarken doldur testini.
    -Dereyi görmeden paçayı sıvama .
    -Dibi görünmeyen göle dalma.
    -Öküz kendi çektiği kayışı kendi bilir .
    -Akıl olmayınca neylesin sakal
    Kayışı dağlara çıkarır çakal .
    -Akıl yaşta değil baştadır.
    -At izi it izine döndü.
    -Aslanı kediye boğduran dünya.
    -Sakla samanı gelir zamanı.
    -Zengin arabasını dağdan aşırır,
    Fakir düz ovada yolun şaşırır
    -Tırnağın varsa başını kaşı.
    -Ayağını yorganına göre uzat.
    -Balık bastan kokar.
    -Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp.
    -Namazda gözü olmayanın ezanda kulağı olmaz.
    -Ne yakar yandırır, ne yürek bulandırır.
    -Dana gezdiği taşı bilir.
    - Bugünü düşün yarının var mı?
    Gençliğine güvenme! Her ölen ihtiyar mı?
    -Kurt kocayınca köpeklere maskara olur.
    -Bilirsin huyunu da niye içersin paçanın suyunu .
    -Gün dönümünden sonra oğul atan arıdan.
    -Sabahtan erken kalkmayan karıdan hiçbir şey olmaz.
    -Akıl odur ki başa geleni bilmeli.
    -Göz odur ki dağın arkasını görmeli.
    -Kızı olanın dili uzun olur.
    -Yenenle yanana hiçbir şey dayanmaz.
    -Bir insanın kendi kendine yaptığı kötülüğü dünya yapamazmış.

    -Kenarına bak bezini al,
    Anasına bak kızını al

    -Deh demeden giden at,
    Kalk demeden kalkan avrat,
    Yap demeden yapan evlat olan evde huzur olur .
    Sabahtan erken kalkan yol alır,
    -Erkenden evlenen döl alır.
    -Taşıma su ile değirmen dönmez.
    -Üzüm üzüme baka baka kararır.
    -Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan.
    -Aslan yatağından belli olur.
    -Komşu komşunun külüne muhtaçtır .
    -Gülme komşuna gelir başına.
    -Ateş yanan yerde duman tüter.
    -Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.
    -Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.
    -Ateş yanmayan yerden duman tütmez.
    -Atın tedmezi, itin kapmazı olmaz.
    -Kır atın tekmesi sert olur.
    -Kurt dumanlı ve sisli havayı sever .
    -Dost kara günde belli olur.
    -İnsan oğlu çiğ süt emmiştir güven olmaz.
    -Çıplak ayakla yol yürünmez.
    -Dibini görmediğin suya dalma.
    -Dere kenarına yuva kurma sel alır.
    Yaşlı evlenme karını el alır.
    -Ne ekersen onu biçersin.
    -Rüzgar eken, fırtına biçer.
    -Yazın yaşa ,kışın taşa oturulmaz.
    -Doğan çocuk kakasından belli olur.
    -Erik ağacının dalı sert olur eğmeye gelmez
    El kızı nazlı olur dövmeye gelmez.
    -Herkesin kendi bağındaki gülünün kokusu güzeldir.
    -Çocuksuz yuva meyvesiz ağaç gibidir.
    -Meyvesi olan ağaca taş atarlar.
    -Boyundan büyük işlere girilmez.
    -Allah ilmi dileyene, serveti de çalışana verir.
    -Evlat ocak tüttürür.
    -Komşusuz yaşam olmaz.
    -Can boğazdan gelir.
    -Komşu komşunun külüne muhtaçtır.
    -Ne verirsen elinle o gider seninle.
    -Akıllı olan neylesin serveti, aklı olmayan neylesin serveti.
    -İnsanın başına ne gelirse dilinden gelir.
    -Komşu komşunun külüne muhtaçtır.
    - Kadın kısmının saçı uzun aklı kısa olur.
    -Karına dahi sırrını söyleme.
    -İnsan oğlu sır küpü olmalı.
    -Söz gümüşse sükut altındır.
    -Her kişi kendine hakim olmalı.
    -Bir ülkede adalet herkese lazımdır.
    -Düşman fırsatçıdır aldatmaya çalışır.
    -Aslanın pençesi, zürafanın tekmesi, balinanın kuyruk çarpması sert olur.
    -El eli yıkar, el de yüzü yıkar.
    -Bir gözün diğer göze faydası olmaz.
    -Kendi işini kendin gör.
    -Ele güvenme elsiz kalırsın, el aynasına aldanma yarsız kalırsın.
    -Ağır ol ki batmadan gelesin.
    -İt yediği kapıda havlar.
    -Gavurun ekmeğini yiyen, onun kılıcını sallar.
    -Dağınık aile yamalı bohça gibidir.
    -Bir elin nesi olur iki elin sesi olur.
    -El elden üstündür.
    -Ağaç yaş iken eğilir.
    -İğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır.
    -Yuvayı dişi kuş yapar.
    -Kızını dövmeyen dizini döver.
    -En ağır yara dil yarasıdır.
    -Veren el alan elden daha üstündür.
    -Alan el olma veren el ol.
    -Çocuk güle benzer bakarsan açar.
    -Ayağını sıcak tut, başını serin, düşünme derin derin.
    -Bir at kırk yıl bir meydanda oynamaz.
    -Görünen köy kılavuz istemez.
    -Tok acın halini bilmez.
    -Parasız Pazar kefensiz mezar gibidir.
    -Her zaman gelen gideni aratır.
    -Borç verme ile , yol yürüme ile biter.
    -Yolcu yolunda gerekir.
    -Köyden köye köpek ürmez.
    -Kel başa ibrişimden yapılmış şapka yakışmaz.
    -Her kuşun eti yenmez.
    -Acı bir kahvenin 40 yıl hatırı vardır.
    -Geçti Bor’un pazarı, sür eşeğini Niğde’ye.
    -Öfke ile kalkan zarar ile oturur.
    -Asker ocağı Peygamber ocağıdır.
    -Ağlarsa anam ağlar başkaları yalan ağlar.
    -Elden gelen öğün olmaz, olsa ola dişin boşluğunu doldurmaz.
    -Haberi çocuktan al.
    -Kılıcı kına; kılıç koyar.
    -Zamansız öten horozun başını keserler.
    -Davulun sesi uzaktan hoş gelir.
    -Kötülüklerin çoğu ya çocuk ya tavuk yüzünden çıkar.
    -Herkes kendi adamını ağlar.
    -Ateş düştüğü yeri yakar.
    -Akan su yatağını bulur.
    -Ağlayanın malı gülene fayda vermez.
    -Aklın yolu her yerde birdi.
    -Eşeğin kuyruğunu elin önünde kesme ya uzun derler ya da kısa derler.
    -Mum dibine ışık vermez .
    -Atı alan Üsküdar’ı geçti.
    -Dere kenarından yer alma sel alır, yüksek yere harman kurma yel alır.

    Oya Algan - 22 Eylül 2014 at 07:46 - Cevapla

    - Malın alacası dışında, insanın alacası içinde.
    Aynı atasözünün “Tarihi Türk Lehçeleri Karahanlıca, Harezmce, Kıpçakça” adlı
    kitaptan farklı bir varyasyon örneği ;
    Kişi alası içtin, yılkı alası taştın.
    (insanın alası içte, atın alası dışta)
    - Musubet kemalini bulacak. (Kötü olan düzelecek, hasta iyileşecek)
    - Sev seni seveni yer ile yeksan olsa , sevme seni sevmeyeni Mısır’ a sultan olsa.
    - Gelirse gelir istemez tedbir, giderse ne halat eyler ne de zencir.
    - Yazın talaşı, kışın katığı
    - Kaynata kaynata kazanın altına atacak odun kalmadı, Bırakın da iki çırpı ben de
    atayım. (Bana da söyleyecek söz bırakın)
    – İncir dalından oklava, mısır unundan baklava olmaz.
    – Eşek sıpa doğurmuş yüküme faydası olsun diye.
    – Tat kızın dilinden anası anlar. (Dilsiz, konuşamayan kızın söylemek istediğini anası
    anlar).

    Oya Algan - 23 Eylül 2014 at 09:08 - Cevapla

    Türktaş (Urumdaş) Köyü – Alanya – Antalya

    Erin yüzü döneceğine salı dönsün.
    Sal: Tabut
    Genç evli kadınlara söylenen bir nasihat. Kocayı küstürmemek gerektiğini anlatır. Kocanın gönül kırgınlığından dolayı duyulan üzüntünün, onun ölmesi durumunda çekilen üzüntüden daha fazla olduğunu anlatıyor.

    Oya Algan - 24 Eylül 2014 at 08:25 - Cevapla

    Türktaş (Urumdaş) Köyü – Alanya – Antalya
    İPEĞİN HİKAYESİ
    “SABIRLA DUT YAPRAĞI ATLAS OLUR”
    (Sabırla dut yaprağından ipek halı olur)
    Susam tanesi kadar tohumlardan çıkan ve çok hassas olan ipek böcekleri, ipek üreticisi tarafından hazırlanan ılık, çok temiz, kireç badanalı kapalı bir ortamda baharda filizlenen dut yaprakları ile beslenir.
    Hazırlanan mekanda, böcek tohumlarının üzeri taze dut yaprakları ile kapatılır. Bir gram ölçüsündeki tohumdan, bir oda dolusu bu dalların üzerine çıkmış böcek oluşur. Her biri 5 cm kadar büyür. Daha sonra üretici tarafından ŞAH tabir edilen funda dalları dikilir. Bu dallar Fundalık bir ormandan, çok büyük olmayan dallardan seçilir. ŞAH DİKİLMESİ denilen bu olayın gelişimi bir buçuk aydır. Böceklerin bu bir buçuk ay süresinde beş defa uyku hali vardır. Uyku halinde yemeleri durur.
    Bu süreçte böcekler büyür, dut yaprakları kartlaşır. Daha sonra dut yaprakları dallarıyla kesilip, böceklerin üzerine bırakılır. Kartlaşmış dut yapraklarını yemeye başlayan ipek böcekleri, yüzlerce testere kullanılıyormuş gibi çok fazla ses çıkartırlar. Son aşama olarak doyan böcekler ŞAH dallarının üzerine çıkmaya başlar ve örümcek ağı örer gibi onlar da ağlarını içten içe örerek kendilerini hapsederler. Buna İPEK KOZASI denir. Tüm böceklerin bu süreci tamamlamasından sonra, şahlar toplanır, kozaklar kozakhaneye götürülür. Bunların her biri ipek oluşumunun bir aşamasıdır.
    Geçmiş yıllarda (1950’li yıllar) mevcut hükümet tarafından Kozakhaneler oluşturulup yönetimine atanan müdürler tarafından köylüye ve isteyenlere böcek tohumu dağıtılırdı. Köylü tarafından oluşturulan kozalar devlete ait kozakhanelere satılırdı.
    Kozalardan evlerde de pratik şekilde ipek oluşturulur.

    EVDE İPEK OLUŞUMU:
    Büyük bir tencerede kaynayan suyun içerisine yarım kilo kadar koza atılır. Hafif hafif karıştırarak kozalardan ipler salınır. Küme halinde elde edilen o ipler istenen inceliğe göre (100 numara, 80 numara) alınarak ILGIDIR denilen değneğe dolanır. Bu işlem böcekler iplerin arasından çıkıncaya kadar devam eder. Bu işlemden sonra ipek ipler asılıp kurutulur.Eleme denilen aletlerde ipler yumaklanarak büküme hazırlanır. Tezgahda bükülür. Bu İşlemlerden sonra çözülüp tezgahta dokumaya hazır hale gelmiş oluyor.

    ŞAH : İpek böceklerinin koza örmek için üzerine çıktığı dik bir şekilde duran funda dalları.
    ŞAHA AKMA : Böceklerin dalların üzerine çıkmasına denir.
    GELEP : Kurutulan iplere denir.
    ELEME : İplerin tezgahta (çarkta) dokunabilmesi için yumaklandığı alet
    ILGIDIR : Kozalardan gelen ipleri dolamak yani gelep haline getirmek için kullanılan alet.

    Eskiden Alanya ve köylerinde her ev ipek üretim yeri ve halkın geçim kaynaklarından biri iken bu zamanla azalarak yok olmaya başlamıştır. İpek üreticiliği az da olsa günümüzde de Alanya’da devam etmektedir. Son dönemler de ipek üreticiliğinin yaşatılması adına devlet tarafından da böcek tohumu dağıtımı şeklinde teşvikler başlamıştır.

    Oya Algan - 24 Eylül 2014 at 08:34 - Cevapla

    Dilim seni dilim dilim doğrarım. (konuşmalarımıza dikkat etmeliyiz, pişman olacak bir
    söz kullanmamalıyız.)

    Erin güldürdüğü yüzü kimse soldurmaz. (Bir kadın eşi ile mutluysa , başka kişilerden gelecek olan üzüntü onu çok etkilemez.)

    Aranan yere erinme, aramayan yere yorulma.

    meryem - 30 Eylül 2014 at 08:39 - Cevapla

    ATASÖZLERİ (BATMAN-KOZLUK İLÇESİ- ÇEVRECİK KÖYÜ)
    Pir ku mırın kevireki deynın şuna pir
    -Yaşlılar öldüğünde onların oturduğu yere taş bırakın
    Dız ku jı malebi karı ga dı külekeda dergı
    -Hırsız evden biriyse öküzü bacadan da çıkarabilir.
    Roj dıçı keza u bela naçı
    -Gün gider ama kaza ve bela gitmez.
    Roja ku roj ne güweşbı jı sere sıbe da ne güwaşı
    -Gün kötüyse sabahtan başlar kötülük.
    Adare berfe avet guliye dare nema dane evare
    -Martta kar ağacın dalına kadar yağdı öğleden sonraya kalmadı.
    Kevıre havine bavin kadine
    -Yazın taşını samanlığa atın.
    Mivan jı mivan ne güwaşı malgüyu male jı herdü ciya
    -Misafir, misafirden hoşnut değildir, ev sahibi her iki taraftan.
    Bare de lı weled e weled lı çiyaye kaf
    -Anne evladına, evladı kaf dağına bakar.
    Male ağe dıçı cane gülam deşi
    -Ağanın malı gider, kahyanın canı yanar.
    Şekır şirine, Şam jı şekir şirintirı
    -Şeker tatlıdır. Şam şekerden daha tatlıdır.
    Behna diya te jı gatiya
    -Annelerin kokusu teyzelerden gelir.
    Sare sıbe sıbate kuçike güwin mizkır ser tate
    - Şubat sabahında köpek soğuktan taşa kan akıttı.
    Nava roje sıbate kuçike gü avet siya tate
    -Şubat öğlesinde köpek sıcaktan kendisini taşın gölgesine attı.

    Oya Algan - 04 Kasım 2014 at 15:31 - Cevapla

    Antalya – Alanya – Türktaş Köyü
    Derici sevdiği tabakayı yerden yere vururmuş.
    Bu atasözü Alanya Türktaş köyünde yapılan kunduracılığın bir yansımasıdır. Usta o iyi deriden yapılan ayakkabı güzel olsun diye, deriyi inceltebilmek için çevire çevire yere vururmuş.

    meryem - 30 Kasım 2014 at 18:13 - Cevapla

    Atasözleri
    •Adam bilir adam kıymetini, sarraf bilir altın kıymetini.
    • Ağır tası el kaldırır, yeñli tası yel kaldırır.
    • Ahı gitmis, vahı kalmıs. Buharı gitmis, kısı kalmıs.
    • Ak duvara sinek pislese belli olur.
    • Akılsız köpeği yol kocatır.
    • Alçak esek binmeye, yünlü koyun yolmaya.
    • Alıp satarsa deliye bir tokmak yeter.
    • Allah razı olsun tipiye, süpürdü geldi kapıya.
    • Anadan olur köçek, babadan olur usak.
    • Anan turp, baban salgam sen nerden oldun gülbe seker.
    • Ananın bastığı civciv ölmez.
    • Arap’ın derdi kırmızı pabuç.
    • Arı buğdayı eski çuvalda da bilirler, yeni çuvalda da bilirler.
    • Asil azmaz, bal kokmaz. Kokarsa yağ kokar,aslı ayrandır.
    • At nallanır, esek nallanır, tosbağı da bacağını kaldırır.
    • Atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler.
    • Ayak püskül, bas püskül sonradan görmek ne müskül.
    • Azı çocuğuna, çoğu kocana gösterme.
    • Bakmaz ağzının kılığına, fesleğen sokar duluğuna.
    • Bal parmaktan, mal tırnaktan artar.
    • Basa bas olacağına, bir köseye tas ol.
    • İsini düzer. Kendi basını düzemeyen gelin bası düzmeye gider.
    • Bir yumurta sarısı, yedi yerde sorusu.
    • Bitli bakkalın kör alıcısı olur.
    • Cami duvarına tezek yapısmaz.
    • Camisi yıkılsa mihrabı kalır.
    • Çingeneye bir günlük beylik vermisler, tutmus babasını asmıs.
    • Çalıya dolanma, insana güvenme.
    • Çok söz yalansız, çok mal haramsız olmaz.
    • Dağa çıkan keçinin, dama çıkan oğlağı olur.
    • Damdan düstü sarpadek, hanım oldu sirpidek.
    • Deve büyük ot yer, sahin küçük et yer.
    • Devede de var boy emme eseğin arkasından gider.
    • Devenin üstünde kuduz dalar mı dalar.
    • Dilenciyi gelin etmisler, kavuklardan ekmek istemis.
    • Dokuz adama bir yuka, kırıldık dıka dıka.
    • Düğün elinen, harman yelinen döner.
    • Eğreti eseğe binen tez iner.
    • Eğri bacanın, dumanı doğru çıkar.
    • El eliyle yılan tut.
    • Ele verir öğüdü, kendi kırar söğüdü.
    • Ele verir telkini, kendi kırar salkımı.
    • Elin dar olacağına, evin dar olsun.
    • Elin kedisi ele sıçan tutmaz.
    • Elime takacağım, ardıma bakacağım, ağlar usağım, anırır eseğim yok.
    • Elmanın iyisini yüke tutarlar, kötüsünü yata yabana atarlar.
    • Elmayı armudu tasladık, Đllallah’a basladık.
    • Erdir adamı yesil yaprak eder, erdir adamı kara toprak eder.
    • Esbabını giydim dar değil, ekmeğini yedim ar değil.
    • Esek derisinden post, ayıdan dost olmaz.
    • Evin yıkılması delik ile bacadan, dünyanın yıkılması hacı ile hocadan.
    • Evinde ölüsü olan değil, delisi olan ağlasın.
    • Gelin aldım yele yele, ev süpürdüm böle böle.
    • Gelin ata binmis, ya nasip demis.
    • Gelin binmis deveye, görelim kısmet nereye.
    • Güvenme dayına azığını al yanına.
    • Güzellik kara kastan, rağbet iki bastan olur.
    • Halının tozu ile delinin sözü bitmez.
    • Hamama deli geldi, yunmadan eve geldi.
    • Hesapsız kasap; ne satır kor ne masat.
    • Hoca hocayı tekkede, hacı hacıyı Mekke’de bulur.
    • Hüner bileceğine, düzen bil.
    • Ne kaldı ki yapacak, iki kol bir arka, iki ön bir yaka.
    • Ispanak banak banak, yoğurt ister çanak çanak.
    • Kadı sağır, müftü kör. Kendi isini kendin gör.
    • Kardes kardesi bıçaklar döner yine kucaklar.
    • Karısına bak salta durasın gelir, kocasına bak zekât veresin gelir.
    • Keçinin uyuzu bos pınardan su içer.
    • Kele demisler yundun mu? Yundum, arındım, öründüm bile.
    • Kıla rağbet olsa keçiyi göğe çekerlerdi.
    • Kırk yılda bir çıracı olduk, ay aksamdan doğdu.
    • Kibarlığın düskünü, ince giyer kıs günü.
    • Kilitleme hırsız olur, çok söyleme arsız olur.
    • Komsu komsunun ne onduğunu, ne öldüğünü ister.
    • Köpeğe dolanacağına, çalıya dolan.
    • Kötü kızı anası, iyi kızı el över.
    • Küçük kızın canı koca ister, büyüğüne yol gösterir.
    • Malının hem sahibi, hem halayığı ol.
    • Mazlumun ahı, indirir sahı.
    • Ne davul ne zurna, kendi çalar kendi oynar bu kel turna.
    • Ne umarsın bacından, bacın ölür acından.
    • Oğlan olsun da çamurdan olsun.
    • Oku da çoban ol.
    • On paralık kına alır, onu yakar yine alır.
    • Ölüye gidince ağla, düğüne gidince oyna.
    • Öz ağlamazsa göz ağlamaz.
    • Rafta kabak, suda zambak, bana yâr olmayan güzele ha bak, de bak.
    • Sarı kızın hatırı, on bes sene damda yatırır.
    • Sarımsağı gelin etmisler, kırk yıl kokusu çıkmamıs.
    • Sehrin sehir olacağına, evin sehir olsun.
    • Taze kuzu sütten, iki evli bitten ölür.
    • Tazı çulu neylesin, lingirderken düsürür.
    • Tosbağı kabuğundan çıkmıs, kabuğunu beğenmemis.
    • Uluğun nasibi dizinin dibinde biter.
    • Yığıldı bezler, kel kızı gözler.
    • Yılanlar öldü, kurbağalar bey oldu.
    • Yörük göçünü gide gide düzer.
    • Zengin dağlar asar, fakir düz yolda sasar.
    • Zenginin delisi garibin ölüsü bilinmez.
    • Zenginin keyfi yetesiye, mühlizin canı çıkar.

    (AFYONKARAHİSAR- ÇAY İLÇESİ Y.L. TEZİ-Cemile Kocapınar)
    GÖNDEREN: MERYEM ÜÇÜNCÜ

    meryem - 30 Kasım 2014 at 18:14 - Cevapla

    DEYİMLER
    • Akmak, kokmak, tok tutmak
    • Aklı bir çesit olmak
    • Aklı çıkmak
    • Al göynek olmak
    • Asil azmaz bal kokmaz
    • Ayın-oyun etmek
    • Baldır bayrak olmak
    • Basa bas olacağına bir köseye tas olmak
    • Bası bozuk olmak
    • Bası bulanmak
    • Bası göge ermek
    • Basını düzdürmek
    • Buynu altında kalmak
    • Canından yanmak
    • Cıvık sakız gibi yapısmak
    • Çayı görmeden çemrenmek
    • Çok dallanmak
    • Çul tutmaz tazı
    • Dama çıkmak
    • Denizi geçip çayda boğulmak
    • Dımdızlak kalmak
    • Disinin etini sormak
    • Domuzdan kıl koparmak
    • Dösek ömrü görmemek
    • Eğil ocağına yalvar bucağına
    • Eğreti eseğe binmek
    • El eliyle yılan tutmak
    • Eli ermek
    • Gapdı gaçtı
    • Garnı almamak
    • Gede yidiğini öde
    • Gelin atta kuyruk yatta olmak
    • Gıran girmek
    • Hılk olmak
    • Hıltı çıkmak
    • Hora geçmek
    • İçi yanıp dumanı tütmemek
    • Đçine oturmak
    • Đvediğe binmek
    • Kanca takmak
    • Kara çalmak
    • Karnında kalmak
    • Karnından konusmak
    • Kız bitirmek
    • Kulp takmak
    • Öz göynek olmak
    • Sanısı karnında kalmak
    • Sapı samana karıstırmak
    • Soydur çeker boktur kokar
    • Sünem teyyare
    • Sirazeden çıkarmak
    • Teki dombaz kılmak
    • Un çorbasının topuğuna kanmak
    • Ver omara yaz duvara
    • Yağmurlu havada tavuğa su vermek
    • Yangınlık on günlük
    • Yanmayacak ocağa çıra kütüğü sokmak
    • Yığıldı bezler kel kızı gözler
    • Yörük sırtında kurban kesmek
    • Yüreği kalmak
    • Yüzünü göstermek
    • Zibidi çıkmak
    (AFYONKARAHİSAR- ÇAY İLÇESİ Y.L. TEZİ-Cemile Kocapınar)
    GÖNDEREN: MERYEM ÜÇÜNCÜ

    kbdzaltuntas - 04 Aralık 2014 at 11:12 - Cevapla

    ŞEYHLER BELDESİ-HİSARCIK-KÜTAHYA
    • Ata sözüne bakmayan evlat, ne hayır getirir ne meymanat
    • •Buyurmadan işlemeyen avrat hayır getirmez
    • •Damlaya damlaya göl olur
    • •Dua, müslümanın silahıdır
    • •Dulluk, küllük
    • .Elin oğlu gavur, bugün olmasa, yarın olur
    • • Er kalkan kisi tatlıya değer disi. Geç kalkan kisi rast gitmez isi
    • • Er kalkan kisi tatlıya değerse disi akıbet hayır getirir isi
    • • Esnaf ağırdan baslayacak ki rençber nadası isleyecek
    • • Har ile ataşa güvenilir mi
    • • Her koyun kendi bacağından asılır
    • • Hoca evinden as çıkmaz, ölü gözünden yas çıkmaz
    • • Karını, paranı, atını kimseye emanet etme
    • • Kehelin oğlu, kızı olmazmıs
    • • Kocasından evvel yatağa yatan avrat asla hayır getirmez
    • • Köpeği öldüren sürür
    • • Ölü gözünden yas çıkmaz, ölü evinden as çıkmaz
    • • Ölüm ile düğün sofuluğu bozar
    • • Sana verdim bir öğüt pazarınla, değirmenini kendin öğüt
    • • Tas ile gelene as ile gidilir
    • • Yasın altmıs, isin bitmis
    (KÜTAHYA- ŞEYHLER BELDESİ
    (Yüksek Lisans Tezi)
    Zeynep ÇANLI
    GÖNDEREN:EMEL ALTUNTAŞ)



Cevap Gönderme Formu