Bebek kırklaması nasıl yapılır? Kimler yapar? Nerede yapılır?

5 Comments

    hayriye korkmaz - 12 Eylül 2014 at 19:09 - Cevapla

    Kırklı iki kadın yan yana geldiklerinde kırk basması olacağına inanılır. Buna ölü baskını da derler. İki loğusa kadın yan yana geldiklerinde kırk basmaması için bebeklerin kundakların da olan çivi ya da çatal iğneyi değiş tokuş ederler. Bunların hiç yaşanmaması için loğusa kadınlar kırk gün boyunca evden çıkmaz. Evdeki erkek evin çatısına çıkmaz. Baba olan kişi akşam olmadan eve gelir. Dışarı çıktığı zaman yanına çivi çatal iğne alıp da çıkar. Bebek doğduğu
    zaman cenaze evinden çıkmış bir adam bebeği göremez. Ancak tuvalete ya da ahıra girip çıktıktan sonra görebilir.
    Bebeğe kırk bastığında beşiğinin altına tepsi, tabak ve içine su konulur. Çiğden yumurta suyun içine kırılır ve üstüne kalbur konulup onunda üstüne bebeğin bezi ya da kıyafeti koyulur ve bir gece beklenir ertesi gün sabah namazına giden evin erkeği yumurtaya bakar. Eğer yumurta uzun, akı yayılmış bir haldeyse ölü baskını olmuş demektir. Ama yuvarlaksa ve
    dağılmamışsa bebek iyidir. Ölü baskını olduğunda yumurtayı bebeğin bezine sararlar. Yakınlarda ölen birinin mezarına gidilir. Bu olayın sabah erkenden ortalıkta kime yokken yapılması gerekir. Bu bez ölen kişinin ayakucuna gömülür ve bir fiske toprak alınır. Daha sonra bir leğenini içine su ve mezarlıktan alınan bu toprak konulup bebek leğene oturtulur ve yakınır. Böylece bebek ölü baskınından kurtulmuş olur.Kırk basmasına olan inanç oldukça fazladır. Bu sebepten dolayı ölen bebekler olmuştur. Kırk basmasının belirtileri ise bebeğin rengi sararır zayıflar hiçbir şey yiyemez, huzursuz olur ve
    sürekli ağlar. Yaşanmış bir hikayeye göre kırk basmasına inanmayan bir kadın yeni doğan iki bebeği yan yana getirir ve komşularının yapma etme demesine rağmen dinlemez. Yan yana gelen bebeklere o an hiçbir şey olmaz ve bunun üzerine kadın bu inançların safsata olduğunu söyler. Fakat birkaç gün sonra o bebeklerden biri hastalanır ve ölür. Kırklama işlemi için doğumdan sonra kırk gün beklenir. Bir leğen suyun içine kırk tane taş, arpa, buğday, ayna, balta, ölmüş leylekayağı, loğusa kadının altın yüzüğü atılır. Arpa ve
    buğday uzun ömürlü, bereketli ve nasibi bol olsun diye, ayna ve yüzük bebek aydınlık, güzel olsun diye, balta güçlü olsun diye, altın yüzük ise evine bağlı anne baba kıymeti bilsin diye atılır. Bu suyla önce anne yıkanıp abdest alır. Daha sonra bebeği annenin kafasının üstüne koyarlar. Su bebeğin kafasından aşağı dökülür. Dökülen bu su ile annede yıkanmış olur. Bu su bir ilistir yardımıyla anne ve bebeğinin başından aşağı dökülür. İlistir de kalan çivi daha sonra bebek bir yere giderken kundağına konulur.

    meryem - 22 Eylül 2014 at 19:22 - Cevapla

    Çocuğun ve annenin kırk gün dolduktan sonra değişik yöntemlerle yıkanmasına kırklama denir. Kırklama çocuğun ve annenin doğum kirlerinden ve kötü ruhlardan arınacağı düşüncesiyle İslami ölçülerle hazırlanmış suyla yapılmaktadır. İlk olarak anneye ve bebeğe banyo yaptırılır. Sonra dua okunarak toplanan kırk kaşık su bir kaba dökülür. Anne ve bebeğin üzerine kalbur ve bir tespih tutulur toplanmış su her ikisinin de başlarından aşağı dökülür. Bu işlem uygulanırken suyu döken kişi üç İhlas ve bir Fatiha suresi okur. En son olarak üstlerine birkaç tane arpa dökülür. Bebek giydiren kişi bebeği kundağa koyarken ”Bebek beşiğe sığmıyor.” der ve anneden bahşiş istenir. Anne de çorap, çember, havlu gibi hediyeler verir.

    murat inan - 01 Aralık 2014 at 21:54 - Cevapla

    40 tane taş sayılır. suyun içerisine bırakılır. daha sonra bu sudan 40 kaşık su süzgeçten aşağı çocuğun başına dökülürmüş. Evin büyükleri tarafından evde yapılırmış .
    kaynak kişi: Fatma İNAN yaş 68 Ordu Gölköy Damarlı

    kbdzaltuntas - 04 Aralık 2014 at 16:56 - Cevapla

    -ŞEYHLER BELDESİ-HİSARCIK-KÜTAHYA
    Asıl kırklama doğumdan kırk gün sonra olur. Kırkıncı güne kadar da anne ve
    çocuk belirli zaman aralıklarıyla kırklanır. Böylece anne ve çocuk kırk basmasına
    karşı korunmaya alınır.
    Yörede kırklamanın bir hafta sürmesi gerektiği de bilinmekte ve anne ve
    çocuğa haftada bir kez olarak banyo yaptırılmaktadır. Bu durumda da hem anne hem
    çocuk kırklanır. Kırklanılan suya kırk tas atılır.
    Çocuğu ve anneyi yörede genellikle loğusa kadının kaynanası kırklar.
    Anne kendisini kırklayan tarafından basından el alınarak kırklanır. Onun
    kırklanma işlemi gusül abdesti işlemi ile aynıdır.
    Anne ve çocuğu kırklamadan önce kırk suyu hazırlanır. Bu kırk suyu sabah,
    horoz ötmeden çeşmeden alınır. Kırk söğen toplanır. Suyun içine kırk tas, altın, gümüş,
    çakı ve kırk söğen atılır. Üç günde bir çocuk, her haftada bir anne, hazırlanan kırk suyu
    ile yıkanılır.
    Kırk fincan veya kırk tas su kazana konulur. Bu su kırk odundan alınan yonga
    ile ısıtılır. Isıtılmış su ile çocuk ve anne yıkanır.
    Kırklanana kadar ve kırkıncı gün kırk kadınlarından korunmak için temiz
    yerde üç günde bir anneye ve çocuğa boy abdesti aldırılır. Kırklama için su,
    çeşmelerinin ayağından ve subaşlarından alınır. Suyun içine 3- 5 kere kırk yıkanmış
    parlak gıcır, altın, gümüş atılır. Kırklı anne ve çocuğun temizliğine önem gösterilir. Her
    ikisi de temiz yataklarda ve çarşaflarda yatar. Kırkıncı gün anne ve çocuk yıkanırken
    “kırkımız yeniliyo”, “altın gibi oldu, gümüş gibi oldu” diyerek yıkanır. Kırklanan anne
    ve çocuğa yeni elbiseler giydirilir.
    Anne ve çocuğun kırkıncı günde kırklanması onların bayramı kabul edilir.
    Bayram kabul edildiğinden çocuğa ve anneye o gün yeni elbiseler giydirilir.
    Çocuğu kırklarken kırk suyu ilk olarak basından dökülürse çocuğun basına
    giydikleri, ayağına dökülür ise ayağına giydikleri çabuk eskir.
    Bugün kırklama işlemi yörede kısmen yaşatılmaktadır.
    (KÜTAHYA- ŞEYHLER BELDESİ
    (Yüksek Lisans Tezi)
    Zeynep ÇANLI
    GÖNDEREN:EMEL ALTUNTAŞ)

    yasemin kalafatoğlu - 09 Aralık 2014 at 14:35 - Cevapla

    doğumdan kırk gün sonra bebeğin ve annenın kırk kasık tuzlu suyun bulundugu suyla yıkanmasıdır.



Cevap Gönderme Formu