Eskiden köylerde çocukların oynadıkları oyunlar nelerdi? (erkeklere ve kadınlara ayrı sorunuz.)

21 Comments

    yusuf - 06 Temmuz 2014 at 08:38 - Cevapla

    Kuluçka Oyunu
    En az 3 kişiyle oynanır. Dikili bir taşın etrafına çember çizilir. Ebe olan kişi taşın üzerinde durur ve taşı korur(kuluçka).Çemberin dışında kalan kişiler dikili taşa dokunmaya çalışır. Fakat çemberin içindekiler tek ayakla yürümek zorundadırlar. Taşı koruyan kişi çemberin içindeki kişiye dokunursa onu ebeler.

    6taş Oyunu
    Oyun iki gruptan oluşmaktadır. Her iki grup yere yassı 3taş diker. Araya bir çizgi çizilir. Gruptaki kişiler sırayla taş atıp dikili taşları indirmeye çalışır. Hangi grup 3 taşı önce düşürürse o kazanır ve kazanan grup kaybeden gruptan bir eşya alır.

    Âşık Oyunu
    Âşık, koyunların ayak ile bacak kemikleri arasında yer alan, bilek eklemindeki kemiğe denir. Aşığın Çukur tarafına “cik” şişkin tarafına tök” denir. Bir atışta dik kondurabilen oyuna devam etme hakkını elde eder, kendi aşığıyla rakip oyuncunun aşığını istenilen şekilde döndürerek onu kazanır. Bu kemikle oynanan oyunda ya elinizdeki aşığı kaybederdiniz ya da başka âşıklar kazanırsınız. İyi âşık oyuncuları, oyuna başlarken attıklarında, âşıklarının istedikleri gibi gelebilmesi için, dakikalar boyunca kara taşa sürterek onların altını üstünü dümdüz yapmaya özen gösterirler.
    (kimileri de âşıklarını rengârek boyar.)

    7 Kiremit Oyunu
    Üçer kişilik iki gurupla oynanan bu oyun için 7 tane el büyüklüğünden daha ufak kiremit ile bir de top gerekir. Oyuncular iki guruba ayrılır. Birinci takım: Atanlar; ikinci takım: Yakalayanlar…
    Atanlardan biri, merenin iki, üç metre uzağındaki noktaya üst üste dizilmiş olan yedi kiremit parçasını yıkmak üzere topu atar. Kiremitler devrilirse, oradaki arkadaşı topu atabildiği kadar uzağa atar. İkinci, takımın oyuncuları uzağa giden topu yakalayıp getirinceye kadar, birinci takımın oyuncuları yıkılmış olan kiremitleri üst üste dizmek zorundadır. Eğer uzağa atılan top getirilip de 1. takım oyuncularından birine çarptırılırsa o oyuncu oyundan çıkar.Takımı oyuna iki kişiyle devam eder.Atışa baştan başlanır..

    Çelik Değnek(çelik çomak)
    Çelik bir karış uzunluğunda bir ağaç dalıdır. Değnek ise uzunluğu yarım metre ile bir metre arasında değişen ikinci bir ağaç dalıdır. Çelik uzağa fırlatılması uygun dallardan seçilir. Her oyuncu oyuna beş on çelikle katılır. Oyun ilk oyuncunun değnekle çeliğe vuruşuyla başlar. Oyuncu, çubuğu ne kadar öteye fırlatabilmişse o kadar başarılı olmuş demektir. Her atışta çeliği daha öteye atabilen kazanır. Yerdeki çelik onun olur. Kaybeden yeni yeni bir çelik koymak zorundadır. Oyun böylece devam eder.

    Tintini
    Tintini çocukların portakal kabuğundan yaptıkları bir oyuncaktır. Tintini yapmak için Yafa portakalı gibi kalın portakal kabuğu tercih edilir. Portakal kabuğu makasla, bir bozuk para büyüklüğünde düzgünce kesilir. Ortasına yarım bir kibrit çöpü geçirilir. İşaret parmağı ile başparmak arasında tutulan çöp kıvrılarak yere bırakılır. Bu kıvırma sonucu tintini dönüp durur. En çok dönen tintinisi olanlara “İyi Tintinici” denir.

    3taş Oyunu
    Üçtaş oyunu durağan bir oyundur. İki arkadaş bu oyunu uygun bir yerde oturarak oynayabilir. Düzgün bir zemine önce içinde dört kara daha olan bir kare çizilir. Bu durumda karelerin tümünün 9 köşesi var demektir. Her oyuncunun elinde üçtaş bulunur. Oyunculardan biri taşlardan birini köşelerden birine koyar İkinci oyuncu da taşlarından birini bir köşeye yerleştirir. Böylece sırayla bütün taşlar birer köşede yer alır. Oyuncuların taşları yerleştirirken, karşı tarafın taşlarını kolayca aynı sıraya dizmelerini engelleyecek şekilde yerleştirmeleri gerekir. Bu zekâ geliştirici bir çeşit basit dama oyunudur. Oyuncular sırayla taşlarını bir köşeden başka bir köşeye taşırlar. Her hamlede sadece tek hareket yapılabilir. Amaç üş taşın da soldan sağa ya da yukarıdan aşağıya aynı hizaya gelmesini sağlamaktır. Bunu başaran o partiyi kazanır. Böylece oynamaya usanıncaya kadar devam edilir.

    Uzuneşek
    Oyuncular iki gruba ayrılır. Her gurupta en az dört beş kişi olmalıdır. Önce hangi gurubun eşek olacağına karar verilir. Karar verildikten sonra yatak takımdaki her oyuncu kendisinden bir öncekinin bacakları arasına başını yerleştirir. Tren vagonları gibi bir sıra oluşturur.
    Öbür takımın oyuncuları sırayla atlamaya başlarlar. İlk atlayan uzuneşek dizisinin ne kadar ilerisine atlayabilirse takımı için o kadar iyi olur. Sırasıyla atlayan takımın bütün elemanları atlar.
    Atlayanlar atlarken: “Uzuneşek, uzuneşek, aman ne kadar güzel döşek! ” diye alttaki takımın oyuncularıyla dalga geçer. Eşek çökerse atlayan grup yeniden atlar. Atlayanlardan biri yere eşekten düşerse atlama hakkı öbür guruba geçer. Oyun böylece sürer gider.
    5taş Oyunu
    Bu oyun fındık büyüklüğünde, küçük boyutta, yuvarlak beş taşla oynanır. Taşlar düz olursa onları yönetmek, oyuncu açısından daha kolay olur. 5taş oyununu tek başınıza da oynayabilirsiniz ama iki, üç, dört kişi ile oynamak daha heyecanlıdır. İki, üç ya da dört kişiyle oynanacaksa; avuçta taş saklanarak sıra saptanır. Oyuncu avucunda tuttuğu beş taşı yere serper. Taşların birbirine değmemesi, hattâ olabildiğince birbirinden uzak durmasını sağlamaya çalışmalıdır. İki taş birbirine değmişse ve o taşlardan biri alınırken öteki devinmişse, oyuncu yanar. O zaman oyuna yeniden başlanması gerekir. İki kişiyle oynanıyorsa bu durumda sıra ikinci oyuncuya geçer. Oyuncu beş taştan uygun gördüğü birini alıp onu havaya atar. Hemen ardından yerdeki bir taşı alıp fırlattığı taşı da yere düşmeden kapar. Böylece avucunda iki taş olur. O iki taştan istediğini bırakıp elinde kalanla yerdeki üçtaşı da tek tek aynı işlemi yaparak toplar. Birleri başarı ile geçen oyuncu, avucundaki beş taşı öyle yere atmalı, beş taştan birini öyle seçmelidir ki, kalan dört taş ikişer ikişer alınabilecek yakınlıkta olmalıdır. İkileri oynayan oyuncu, seçtiği bir taşı havaya fırlatır; kalan dört taşı ikişer ikişer toplamaya çalışır. İkileri başarı ile geçen oyuncu, elindeki beş taşı yere öyle atmalı ve içlerinden öyle birini seçmeli ki, o taşı havaya fırlatmışken kalan dört taştan üçünü birden alabilmeli, kalan bir taşı da tek başına almalıdır. Üçleri başarı ile geçen oyuncu, avcunda tuttuğu beş taştan birini havaya fırlatır, o havadayken avucundaki dört taşı topluca yere koyup attığı taşı yere düşmeden tutar. O taşı ikinci kez fırlatır ve az önce yere koyduğu dört taşı bu kez yerden alır ve havadaki taşı yere düşmeden kapar. Oyuncu, taşlarla rahat oynayabildiği elinin değil de, öteki elinin orta parmağını işaret parmağı üzerine bindirir; başparmak ile bu parmaklar arasını olabildiğince açarak elini yere koyar. Avucunda tuttuğu beş taşı, elini bu kemerin ardından geçirerek yerdeki elin önüne doğru serper. Uygun gördüğü bir taşı eline alır. Oyun arkadaşına yerdeki dört taştan hangisini ‘ebe’ seçtiğini sorar. Onun gösterdiği taş, ebe olur. Başparmakla işaret parmağı arasındaki kemerin içinden en son o geçecektir. Oyuncu, ebe dışındaki üçtaşı, teker teker, yerdeki elinin oluşturduğu yuvaya sokmaya çalışacaktır. Bu işlem, elindeki taş havadayken yerdeki taşı eliyle veya parmağının ucuyla iterek yapılır. Her taş için en çok üç hareket, üç dokunuş, üç sürükleyiş söz konusudur da, ebenin bir hareketle oraya sokulması gerekir. Elbette, bu iş yapılırken taşların birbirine dokunmaması gerekir. Bu kurallardan dolayı, ya yerdeki ele en yakın taşı -öteki taşların ona çarpmasını, böylece oyuncunun yanmasını umarak- ya da yerdeki ele en uzak taşı -bir hamlede içeri sokamayacağını umarak- ebe seçmek daha akıllıca olur. Beşleri oynayan oyuncu, bir taşı üç harekette ya da ebe olarak seçilen o son taşı bir harekette parmaklarıyla yaptığı o kemerden içeri sokamamışsa yanar. Taşın yerdeki elin altına iyice girip girmediği tartışma konusu olabilir. Bu durumda oyun arkadaşı (sıradaki oyuncu) , havaya attığı bir taşı yere düşürmeden o taşı oradan alıp kapabilirse, taş içeri girmemiş demektir. İçeri girip girmediği tartışma konusu olan taşı, rakibinin almasını zorlaştırmak için oyuncu, yerdeki elini öne doğru iyice eğmeye kalkışırsa ayıp etmiş olur. En çok doksan derecelik bir açı olabilir orada. Beşleri oynayan oyuncunun, parmaklarını ilk koyduğu yerden kaldırmaması, elinin yönünü değiştirmeye çalışmaması gerekir. Beşleri de başarıyla geçen oyuncu, bu başarısının sonucunu şöyle alabilir: Avucunda tuttuğu beş taşın hepsini ya da olabildiğince çoğunu, önce elinin üstünde durdurmaya, sonra da yeniden avucuna almaya -hem de kepçeleyerek- çalışır. Beş taşın beşini kapabilen oyuncu elli puan kazanmış olur; dördünü kapan kırk, üçünü kapan otuz. Hiç taş kapamayan oyuncu yanmış olur, bu durumda oyun sırası öteki oyuncuya geçer. Bazen elinin üstünde ancak bir ya da iki taş durdurabildiğini gören oyuncu, bunun kendisi için yeterli olmayacağını düşünerek o bir taşı veya iki taşı kapmaktan vazgeçerek bile bile yanar. Çok taş kapan veya azla yetinen oyuncu, bir oyunu tamamlamış olur ve oynamaya birlerden başlayarak devam eder

    Avni İŞBAKAN - 28 Ağustos 2014 at 08:22 - Cevapla

    AÇ KAPIYI BEZİRGANBAŞI OYUNU
    Yer: Açık alan
    Oyuncu Sayısı: En az sekiz-on kişi

    Sayışma ile iki kişi seçilir. Seçilenlere ‘’bezirgan’’ denir. Bezirganlar kendilerine birer isim seçerler. Bu seçilen isimlerden diğer oyuncuların haberi olmaz. Örnek olarak; vatan bayrak.
    Bezirganlar el ele tutuşur, aralarından geçilecek şekilde ellerini kaldırırlar. Diğer oyuncular kervan olur, ard arda dizilirler. ‘’ Aç kapıyı bezirganbaşı, bezirganbaşı’’ diyerek bezirganların kolları altından geçerler. Bezirganlar da ‘’ Kapı hakkı ne verirsin, ne verirsin? ‘’ derler. Kervan ‘’Arkamdaki yadigar olsun, yadigar olsun’’ diyerek geçerlerken en sondaki oyuncu bezirganlar tarafından tutulur diğerleri duymadan ‘’ Bayrak mı? Vatan mı? ‘’ derler. Kendisine sorulan oyuncu bu iki isimden birini seçer. Seçtiği kimin adı ise ‘’ Geç arkama’’ der. Oyuncu seçtiği kişinin arkasına geçer. Oyun Kervan daki en son kişiye kadar bu şekilde devam eder. Kervandaki en son oyuncuya seslice sorarlar. Oda seçimini yapınca ortaya bir çizgi çizilir. El ele tutuşarak diğerleri arkada birbirlerini çekip çizgiden geçirmeye çalışırlar. Gruptan kimse kalmayana kadar çekişme devam eder.

    Avni İŞBAKAN YAŞ:66

    Avni İŞBAKAN - 28 Ağustos 2014 at 10:33 - Cevapla

    AL KARDEŞİM BAL KARDEŞİM OYUNU
    Yer: Geniş alan
    Oyuncu Sayısı: En az iki kişi
    Malzeme: Bir adet plastik top

    Oyun oynama sırası belirlenir. İlk oyuncu topu yerde sektirerek ona kadar sayar, saydıktan sonra sektirmeye ‘’ Al kardeşim bal kardeşim benim eşim ben yoruldum sen oyna’’ diyerek devam eder, son kelime de yani ‘’ oy-na’’ dediği anda topu hızlıca yere vurdurarak havalandırır. Diğer oyuncu topu tutmadan sektirmeye devam eder. Bu oyuncu da aynı şekilde birinci oyuncunun yaptığını tekrar eder. Oyun sırasında topa vuramayan oyuncu yanar. Eğer oyun iki kişiden fazla kişiyle oynanıyorsa oyun tekerlemesi içinde ki ‘’benim eşim’’ yerine isim söylenebilir.
    KAYNAK ;Avni İŞBAKAN YAŞ:66

    Fotoğraf/Dosya: RR

    Avni İŞBAKAN - 28 Ağustos 2014 at 11:33 - Cevapla

    ANNEM KUYUDAN SU GEÇER OYUNU
    Yer: Her yer
    Oyuncu sayısı. En az iki kişi

    Oyuncular karşılık olarak birbirlerine döner ve el ele tutuşurlar. Kollarını sağa sola sallarken ‘’ Annem kuyudan su çeker, su çeker’’ derler. Oyuncular ellerini ayırmadan sağ veya sol taraflarından sırt sırta gelecek şekilde dönerlerken ‘’ Halkası boynundan geçer’’ derler. Bu hareketi birkaç kez tekrar ederler. Dönme esnasında elini bırakan veya vazgeçen oyuncu yenilmiş olur.
    KAYNAK: Avni İŞBAKAN YAŞ:66

    Fotoğraf/Dosya: dd

    Avni İŞBAKAN - 28 Ağustos 2014 at 11:35 - Cevapla

    AYNA OYUNU
    Yer: Açık / Kapalı alan
    Oyuncu sayısı. En az iki en fazla on kişi

    Oyuncular yüzleri birbirlerine dönmüş vaziyette ikişerli sıra olurlar. Eşlerden birisi ayna olur. Diğeri aynaya bakarak çeşitli hareketler yapar. Ayna olan oyuncu da diğer oyuncunun yaptığı hareketleri taklit etmeye çalışır. Taklit edemeyen oyuncu yenilir.
    AYNA OYUNU
    Yer: Açık / Kapalı alan
    Oyuncu sayısı. En az iki en fazla on kişi

    Oyuncular yüzleri birbirlerine dönmüş vaziyette ikişerli sıra olurlar. Eşlerden birisi ayna olur. Diğeri aynaya bakarak çeşitli hareketler yapar. Ayna olan oyuncu da diğer oyuncunun yaptığı hareketleri taklit etmeye çalışır. Taklit edemeyen oyuncu yenilir.
    KAYNAK: Avni İŞBAKAN YAŞ:66

    Fotoğraf/Dosya: aaaa

    Avni İŞBAKAN - 28 Ağustos 2014 at 11:36 - Cevapla

    BEŞ TAŞ OYUNU
    Yer: Düz zemin
    Oyuncu sayısı. En az iki kişi
    Malzeme: Beş adet fındık büyüklüğünde taş

    Oyuna başlamak için kura çekilir veya saymaca yapılır. Oyuna başlayacak olan oyuncu taşları bir elinde toplayıp yere atarak oyunu başlatır. Yerdeki taşlardan istediği herhangi bir taşı eline alır. Aldığı taşı havaya atarak aynı eli ile yerden bir taş alır ve attığı taşı da yere düşmeden yine aynı eli ile yakalar. Yerdeki taşlar bitinceye kadar aynı şekilde tek tek almaya devam eder. Taşı yakalayamaz veya yerdeki taşlardan birine dokunursa oyun sırası arkadaşına geçer.
    Yerdeki taşlar bir bir alındıktan sonra birinci tur bitmiş olur. İkinci tura geçilir. Oyuncu aynı şekilde taşları yine yere atar. Bu kez havaya attığı taş yere düşene kadar yerden taşları ikişer almak durumundadır. İkinci tur bittikten sonra üçüncü tura geçilir. Bu işlem yerdeki dört taştan üçünü bir seferde ve birini tek alana kadar devam eder. Daha sonra dördüncü tura geçilir. Dördüncü turda da ( yani son turda ) havaya attığı taş düşmeden yerdeki dört taşı avucuna almaya ve havaya attığı taşı aynı elle tutmaya çalışır. Yerden taş alma sırasında özellikle ikinci, üçüncü ve dördüncü turlarda yerdeki taşları yan yana getirmek için avuç içindeki taş havaya atıldığında yerdeki taşlar birbirlerine yakınlaştırabilir.

    Bu aşamalar tamamlandığında taşlar bir kez daha yere atılır. Sağ veya sol elinin işaret ve baş parmakları yere konulur kaleyi andıran bir şekil oluşturulur. Amaç avucumuzdaki taşı havaya atıp aynı elimizle attığımız taş düşmeden diğerlerini bu kalenin içinden geçirmek. Rakip oyuncu yere atılan taşlardan birini seçer. Seçilen taş kaleye en son atılacak taştır. Oyuncu avucundaki taşı havaya attığında taş yere düşmeden, isterse atmak istediği taşı kaleye yaklaştırıp da atabilir. Fakat ebe taşa dokunmaması gerekmektedir. Sırasıyla taşlar bu şekilde atıldıktan sonra beş taş avuç içine alınır. Taşlar havaya atılır. Atılan taşlar tek elin sırtı ile tutulmaya çalışılır. Elinin sırtında kim daha fazla taş tutarsa o kişi kazanır..
    KAYNAK: Avni İŞBAKAN YAŞ:66

    Fotoğraf/Dosya: dd

    Avni İŞBAKAN - 28 Ağustos 2014 at 11:37 - Cevapla

    BİREMBİREM OYUNU
    Yer: Her yer
    Oyuncu sayısı: En az iki kişi

    Tüm oyuncular ellerini diğer oyuncular ile yan yana olacak şekilde sıralarlar. İçlerinden birisi bir taraftan başlayarak her parmağın üzerine parmağını dokundurarak ve kelime kelime ‘’birem birem iken iken hamsi burnu gara diken dombili dosdili şalgam burnu sen çek şunu’’ der. Son kelimedeki parmak kapatılır. Kapatılan parmaktan sonraki parmak ile tekrar sayılmaya başlanır. Oyun bu şekilde devam eder. En son parmağı kalan kişi oyunu kazanmış olur.
    KAYNAK: Avni İŞBAKAN YAŞ:66

    Avni İŞBAKAN - 28 Ağustos 2014 at 11:38 - Cevapla

    BİREMBİREM OYUNU
    Yer: Her yer
    Oyuncu sayısı: En az iki kişi

    Tüm oyuncular ellerini diğer oyuncular ile yan yana olacak şekilde sıralarlar. İçlerinden birisi bir taraftan başlayarak her parmağın üzerine parmağını dokundurarak ve kelime kelime ‘’birem birem iken iken hamsi burnu gara diken dombili dosdili şalgam burnu sen çek şunu’’ der. Son kelimedeki parmak kapatılır. Kapatılan parmaktan sonraki parmak ile tekrar sayılmaya başlanır. Oyun bu şekilde devam eder. En son parmağı kalan kişi oyunu kazanmış olur.
    KAYNAK: Avni İŞBAKAN YAŞ:66

    Fotoğraf/Dosya: ddd

    Avni İŞBAKAN - 28 Ağustos 2014 at 11:47 - Cevapla

    KABAKTAN AT YAPMA
    Yer: Her yerde oynanır
    Oyuncu Sayısı: bir veya daha fazla
    Malzeme: Taze kabak, mısır püskülü, çalı, bez parçaları
    Taze küçük kabak , sapı uzun şekilde koparılır. Arka tarafı bir çalı ile delinir. Bu deliğe mısır püskülü veya bez parçası bir ucundan tutturulur. Bu atın kuyruğu olur. Dört adet aynı uzunlukta kesilen çalı atın ayakları olacak şekilde ön ve arkasına sokulur. Dıgıdık, dıgıdık, dıgıdık diye atlarla yarışma yapılır.
    KAYNAK ;Avni İŞBAKAN

    Fotoğraf/Dosya: FFF

    Avni İŞBAKAN - 28 Ağustos 2014 at 11:48 - Cevapla

    KÖREBE OYUNU
    Yer: Herhangi bir yer
    Oyuncu sayısı: En az dört kişi
    Malzeme: Eşarp veya tülbent
    Saymaca ile bir ebe seçilir. Seçilen ebenin gözleri tülbent ile bağlanır. Ebe gözleri bağlı bir şekilde diğer oyuncuları yakalamaya çalışır. Diğer oyuncular ebeye dokunarak veya seslenerek onu yanlış yönlendirebilir. Ebe eğer herhangi bir oyuncuyu yakalarsa yakalanan oyuncu ebe olur. Oyun bu şekilde devam eder.
    KAYNAK ;AVNİ İŞBAKAN

    Fotoğraf/Dosya: SS

    Avni İŞBAKAN - 28 Ağustos 2014 at 11:49 - Cevapla

    ÖRDEK YÜRÜYÜŞÜ OYUNU
    Yer: Geniş alan
    Oyuncu Sayısı: 4-6 kişi

    Bir çizgi çizilir ve oyuncular çizgi üzerinde yere çökerler. Sağ eli ile sağ ayak topuğunu sol eli ile ayak topuğunu tutarlar. Oyuncular verilen bir işaretle daha önce belirlenen bir yere kadar gidip gelmeye çalışırlar. Elini topuğundan ayıran, ayağa kalkan oyuncu oyundan çıkar. Çizgiye ilk gelen oyuncu birinci olur ve alkışlanır.
    KAYNAK , AVNİ İŞBAKAN

    Fotoğraf/Dosya: AAA

    Avni İŞBAKAN - 28 Ağustos 2014 at 11:50 - Cevapla

    TEK Mİ? ÇİFT Mİ? OYUNU

    Yer: Her yerde oynanabilir
    Oyuncu Sayısı: En az iki kişi
    Malzeme: Madeni para, küçük taşlar, fındık…

    Her oyuncu kendisine belirli sayıda malzeme alır. Oyuna ilk başlayacak olan oyuncu seçilir. Birinci seçilen oyuncu malzemesinden bir bölümünü diğer oyunculara göstermeden alır. İki elini yumruk yaparak ileriye uzatır. “ Tek mi? Çift mi?” diye sorar. Diğer oyuncular tek veya çift diyerek cevap verir. Oyuncu elini açar elindeki malzemeye bakılır. Bilinirse bilen oyuncu malzemeyi alır. Bilemezse o kadar malzemeye oyuncuya verir. Oyun sıra ile devam eder. Bir oyuncunun malzemesinin bitmesi ile oyun son bulur.
    KAYNAK ;AVNİ İŞBAKAN

    Fotoğraf/Dosya: DFF

    Avni İŞBAKAN - 28 Ağustos 2014 at 11:51 - Cevapla

    YAĞ SATARIM BAL SATARIM OYUNU
    Yer: Açık alan
    Oyuncu sayısı: En az sekiz-on kişi
    Malzeme. Eşarp, tülbent veya bez parçası

    Oyuncular halka şeklinde yere çökerler veya otururlar. İçlerinden biri ebe olur. Ebenin elinde ucu düğümlü bir tülbent veya bez bulunur. Biz bu oyunumuzda tülbenti seçelim. Tülbenti saklayarak oturan oyuncuların arkasından ‘’ Yağ satarım bal satarım, ustam ölmüş ben satarım, arkasına bakana dayak atarım’’ diyerek dolanır. Bu sırada elindeki tülbenti oyunculardan birinin arkasına gizlice koyar. Ebe tülbenti koyduktan sonra oturan oyuncuların arkasından ‘’ Al satarım bal satarım ustam ölmüş ben satarım alacağına vereceğine bir kaşık ayran yarın sabah bayram zambak zumbak dön arkana iyi bak’’ diyerek dolanmaya devam eder. Tülbenti arkasına bıraktığı oyuncu eğer tülbenti fark eder ise tülbenti alıp ebenin peşinden koşar. Ebe ayağa kalkan oyuncunun yerine oturmak için koşar. Eğer ebe oyuncu onu yakalamadan önce onun yerine oturursa ebe kazanır. Diğer oyuncuda ebe olur. Fakat oyuncu ebeyi koşarken yakalar ve ona vurursa ebe bir kez daha ebe olur. Eğer arkasına tülbent bırakılan oyuncu ebe bir tur atıp kendisine gelene kadar tülbenti fark etmez ise ebe tülbenti alır ve oyuncuya vurmaya başlar. Oyuncu ebe olur. Oyun aynı şekilde tekrarlanır.
    Oyunun sözleri şöyle de söylenebilir:
    Yağ satarım, bal satarım Akbaba Leylek
    Ustam öldü ben satarım Hani bana göynek
    Kömürlükte kömür Göğneğimin ucu yok
    Hanımlara ömür Süleymanın suçu yok
    Merdivenden iniyor Leylek leylek lakirdek
    Bize para veriyor Hani bana çekirdek
    On para olsun Çekirdeğin içi yok
    Beş para olsun Kara kızın saçı yok
    Cebimize dolsun Kara yer evlek evlek
    O da bizim olsun Gidelim kara leylek
    Yazı burada geçirdik
    Kışın ayırdı felek
    KAYNAK İŞBAKAN

    Fotoğraf/Dosya: DDD

    meryem - 12 Eylül 2014 at 15:30 - Cevapla

    YAKAN TOP
    Yakan top oyunu en az 4 kişiyle oynanır. Oyuncular ya sayışarak yada eşleşerek iki eşit sayıda grup oluştururlar ve ortaya geçen gurubu belirlemek için sayışma yapılır.Atış mesafesi için iki tarafa da çizgi çizilir ve bu çizgiyi geçmeden her iki taraftan topla çizginin içindeki oyunculara atış yapılır. Top kime değerse o oyunda çıkar. Havadan gelen topu yere düşürmeden tutan bir hak daha kazanmış olur.
    PISIL-EŞŞEK KUYUSU
    Bu oyun 2 kişi ve 16 şar 16 şar paylaştırılmak üzere toplam 32 taşla oynanan oyunda oyuncular önlerine karşılıklı 4 er çukur kazar ve her çukurun içinde 4 taş yerleştirir. Kura ile seçilen oyuncu başlamaya hak kazanır. Başlayan oyuncu kendine ait çukurlardan 4 taş alır istediği çukurdan başlayarak sırayla her çukura 1 er taş koyar. Diğer oyuncu da aynı eylemi tekrarlar. Bu taş yerleştirme esnasında kendi çukurunda 1 taş bırakmayı başaran oyuncu karşısındaki diğer oyuncunun çukurundaki bütün taşları almaya hak kazanır. Rakibin taşlarını toplamayı başaran oyuncu kazanır. Eğlenceli ve eğitsel bir oyundur. Genelde köyde çobanlık yapan çocukların vakit geçirmek için oynadığı oyundur.
    İMEN
    Bu oyun en az 6 ya da 8 kişiyle oynanır. Sayıları eşit şekilde iki grup oluşturulur. Her iki grubun da birbirlerine uzak yerlerde kalesi vardır. Kale başında her iki grupta da bir kişi durur ve herkes bu kişiye dokunup ondan ateş alır ve karşı gruptan kendinden önce sahaya çıkmış bir kişiyi ebelemeye çalışır. Yalnız oyunda bir oyuncu hangi oyuncudan sonra ateş almışsa en son ateş alanın vurma hakkı vardır. Vurulan kişi ise karşı kaleye götürülür. Karşıya götürülen kişi grup arkadaşları onu alana kadar orada kalır. Eğer bir grupta kaleyi koruyan hariç hepsi ebelenirse kaleyi koruyan kaleden çıkartılmaya ve kale alınmaya çalışılır. Eğer kaleci yanlışlıkla kalesinden çıkarsa ve karşı gruptan birisi kaleye girerse kalesi alınan grup yenilmiş olur.
    ÇIĞIRIK OYUNU
    Çığırık oyunu iki ağaç yardımıyla oynanmaktadır. Tahterevalliye benzeyen bir oyundur. Genelde büyüklerin oynadığı bir oyundur. Çığırık oyunun oynanabilmesi için en az iki kişiye ihtiyaç vardır. Bu sayı oyun aracının büyüklüğüne göre değişir. Oyuncular, yere dikey olacak şekilde 1 ile 1,5 m uzunluğunda ucu sivriltilmiş bir direk dikerler. Toprağa gömülü halde bulunan bu direğin, toprağın yüzeyindeki kısmı en az 1 m olmalıdır. Daha sonra bu direğin yere göre paraleline doğru yerleştirilmek üzere, uzunluğu 4–6 m olan daha kalın bir baksa direk alınarak tam ortası oyulur. Oyulan bu kısım, yere gömülen diğer direğin sivri ucuna denk getirilerek yerleştirilir. Yerleştirilmeden önce, oyulan yerlere, gıcırtı çıkarması için kömür tozu ile yağ sürülür. Oyun aracı böylece hazır hale getirilir. Daha sonra sırığın her bir ucuna, birer veya daha fazla sayıda oyuncu biner. Oyunculardan ayakları yere değen kim ise, yerden güç alarak kendisini havaya doğru iteler. Havaya kalkan oyuncunun, karşısında bulunan diğer oyuncular da yere doğru inerler. Oyun böylece sürüp gider. Dengeyi kurabilenler alkış alırlar.
    CEVİZ- FINDIK OYUNU
    Bu oyun en az 5 kişiyle oynanır. Bir kuyu eşilir ve yaklaşık 2 metre kadar mesafeden çizgi çizilir. Her oyuncunun elinde 5 tane ceviz olur ve çizilen çizginin gerisinden kuyuya cevizleri atmaya çalışırlar. Oyun 4 yada 5 tur olarak oynanabilir. Oyuncuların ellerinde çift ceviz vardır. Kuyuya çift ceviz atabilen kuyudaki cevizleri alır. Eğer oyuncunun tek cevizi tutarsa oyun dışında kalır. Elinde en fazla ceviz bulunan oyuncu ise oyun galibi olur.
    ÇELİK – ÇOMAK OYUNU
    Bu oyun iki grup arasında oynanır. Gruplar en az ikişer kişiden oluşur. Oyunda biri 30 cm. çelik, diğeri ise 70 cm.lik çomak adı verilen iki sopa bulunur. Düz bir yere çizgi biçiminde küçük bir çukur açılır. Çukurdan 20 adım geride bir çizgi çizilir. Oyunda ebe yoktur. Oyuna ilk önce hangi grubun başlayacağını belirlemek için seçim yapılır. Seçimi kazanan grup oyuna başlamak için hazırdır. Karşı gruptan bir kişi elindeki uzun sopayı önceden açılan çukurun üzerine yatay olarak koyar. Oyuna ilk başlayan kişi önceden çizilen çizgiden elindeki küçük sopayı çukur üzerindeki sopaya atar. Vurur ise oyuna başlar. Elindeki çomak ile çeliği havaya kaldırır ve vurur. Çeliğin düştüğü yere kadar oyunu kaybeden gurubun oyuncuları sekerek gider. Oyun bu şekilde devam eder.
    ARASI KESİM OYUNU
    Bu oyun en az 8 kişiyle oynanır. Sayıları eşit iki grup olur ve birbirlerinin ellerini sıkıca tutmaktadırlar. Karşı gruptan seçilen bir kişi elleri kenetlenen gruba doğru hızlıca koşar ve buradan birinin elinin gruptan ayrılmasını sağlar. Eğer birini alabilirse kendi grubuna götürür. Eğer alamazsa kendisi bir kişi almaya çalıştığı gruba girmek zorundadır. Oyunun sonunda grup tek kişi kalana kadar oynanır.
    MİLE – MİSKET OYUNU
    Top biçimindeki küçük kürelerle oynanan çocuk oyunudur.Oyuncu sayısına göre değişen boyutlarda bir üçgen çizilir.Her oyuncu üçgenin çizgileri üstüne ve içine eşit sayıda misket koyar.Üçgenden 3-4m.uzağa bir kale çizgisi çizilir.Her oyuncu oyun bilyesi ile bu çizgiye atış yapar.Bilyelerin çizgiye yakınlığına göre oyuncuların başlama sırası belirlenir.Kale çizgisinden üçgendeki bilyelere atış yapılır.Vurulup üçgenden dışarı çıkartılan bilye,atışı yapan oyuncunun olur.Üçgendeki bütün bilyeler bitinceye değin oyun sürer. Bilyeyi atmak için ise oyuncunun işaret parmağı düz tutulan başparmağının ucuna doğru ve başparmaktan biraz yukarda olmak parmağını üzere büker. Parmağın bükülmesiyle oluşan boşluğa bilye oturtulur. Oyuncu nişan alır ve başparmağını hızla ileri iterek bilyeyi hedefe atar. Oyuncu, en iyi biçimde nişan alabilmek için çömelir, bir ya da iki dizi üzerine çökebilir. Ama bilyeyi atarken eli ileri doğru hareket ettirmek kesinlikle yasaktır.
    BEŞ TAŞ OYUNU
    Beştaş, en az iki kişi ve beş küçük taş¬la oynanan bir çocuk oyunudur. Oyuncu, taş¬ları yere attıktan sonra bir tanesini hava¬ya fırlatıp o düşmeden yerdeki taşlardan birini ya da birkaçını toplamak ve tekrar taşı tutmak zorundadır. Havaya atılan taş yere düşerse, oyun sırası öteki oyuncu¬ya geçer. Taşlar önce birer birer, sonra ikişer, üçer ve dörderli gruplar halinde toplanır. Bundan sonra yere baş parmak ve işaret parmağıyla köprü yapılıp öteki oyuncunun seçtiği taşa değdirmeden tüm taşlar bu köprüden geçirilir. Son aşama¬da taşların tümü havaya atılıp elin tersiy¬le tutulur. Bunlar da fırlatılıp bu kez avuçla yakalanır. Avuçta ne kadar taş varsa o k adar sayı kazanılır.
    YAĞ SATARIM BAL SATARIM OYUNU
    En az 6 kişiyle oynanan oyundur. Bu oyunda kişiler yere çömelir ve bir daire oluştur elinde mendil olan bir kişi ayakta olur ve mendilin bir ucuna da düğüm atılır. Daire olmuş kişilerin etrafında yağ satarım bal satarım ustam ölmüş ben satarım diyerek gezer ve birisinin arkasına mendili bırakır. Arkasında mendil olduğunu fark etmeyen kişi mendil ile dairenin etrafında kovalanır ve yerine oturuncaya kadar kendisine mendil ile vurulurdu.
    MENDİL KAPMACA OYUNU
    Eşit sayıda oyuncudan oluşan iki grup arasında oynanır. Gruplar, aralarında 20-25 metre aralık bırakacak biçimde, karşılıklı birer sıra halinde dizilir. İki sıranın ortasındaki alanın tam orta yerine bir çizgi çizilir ve oyunu yöneten bir hakem ya da kaptan seçilir. Bu hakem bu çizginin durarak mendili de elinde tutabilir. Bu arada oyuncular birbirine karşılıklı olarak ” Menekşe mendilin düşe bizden size kim düşe” diye sorarlar. Her iki gruptan da karşılıklı isimler söylenir. Hakem oyuncuların isimlerini karşılıklı olarak çağırır. Her iki takımdan ismi söylenen oyuncular koşarak mendili kapıp kaçar. Mendili kapanı kovalayan öbür oyuncu onu yakalamaya çalışır. Mendili alan oyuncu yakalanmadan eski yerine dönebilirse, yakalayamayan oyuncu oyundan çıkar. Yakalanıp mendili kaptırırsa, kendisi çıkar. Mendili alan oyuncunun yakalanmadan yerine dönmesi üzerine, hakem yeniden her iki takıma seslenir ve oyun sürer. Oyunu elemanı daha fazla olan grup kazanır. Belirlene tur sayısında (3 veya 5) oyun biter.
    ZİVAYİL OYUNU
    Bu oyun futbolun normal topla değil de ineklerin sırtından çıkan tüylerin birikmesi ve top yapılmasıyla oynanan bir oyundur. İki kale kurulur. Eşit sayıda oyuncular olur ve kaleye gol atmaya çalışılır.
    YAKAN TOP
    Yakan top oyunu en az 4 kişiyle oynanır. Oyuncular ya sayışarak yada eşleşerek iki eşit sayıda grup oluştururlar ve ortaya geçen gurubu belirlemek için sayışma yapılır.Atış mesafesi için iki tarafa da çizgi çizilir ve bu çizgiyi geçmeden her iki taraftan topla çizginin içindeki oyunculara atış yapılır. Top kime değerse o oyunda çıkar. Havadan gelen topu yere düşürmeden tutan bir hak daha kazanmış olur.
    PISIL-EŞŞEK KUYUSU
    Bu oyun 2 kişi ve 16 şar 16 şar paylaştırılmak üzere toplam 32 taşla oynanan oyunda oyuncular önlerine karşılıklı 4 er çukur kazar ve her çukurun içinde 4 taş yerleştirir. Kura ile seçilen oyuncu başlamaya hak kazanır. Başlayan oyuncu kendine ait çukurlardan 4 taş alır istediği çukurdan başlayarak sırayla her çukura 1 er taş koyar. Diğer oyuncu da aynı eylemi tekrarlar. Bu taş yerleştirme esnasında kendi çukurunda 1 taş bırakmayı başaran oyuncu karşısındaki diğer oyuncunun çukurundaki bütün taşları almaya hak kazanır. Rakibin taşlarını toplamayı başaran oyuncu kazanır. Eğlenceli ve eğitsel bir oyundur. Genelde köyde çobanlık yapan çocukların vakit geçirmek için oynadığı oyundur.
    İMEN
    Bu oyun en az 6 ya da 8 kişiyle oynanır. Sayıları eşit şekilde iki grup oluşturulur. Her iki grubun da birbirlerine uzak yerlerde kalesi vardır. Kale başında her iki grupta da bir kişi durur ve herkes bu kişiye dokunup ondan ateş alır ve karşı gruptan kendinden önce sahaya çıkmış bir kişiyi ebelemeye çalışır. Yalnız oyunda bir oyuncu hangi oyuncudan sonra ateş almışsa en son ateş alanın vurma hakkı vardır. Vurulan kişi ise karşı kaleye götürülür. Karşıya götürülen kişi grup arkadaşları onu alana kadar orada kalır. Eğer bir grupta kaleyi koruyan hariç hepsi ebelenirse kaleyi koruyan kaleden çıkartılmaya ve kale alınmaya çalışılır. Eğer kaleci yanlışlıkla kalesinden çıkarsa ve karşı gruptan birisi kaleye girerse kalesi alınan grup yenilmiş olur.
    ÇIĞIRIK OYUNU
    Çığırık oyunu iki ağaç yardımıyla oynanmaktadır. Tahterevalliye benzeyen bir oyundur. Genelde büyüklerin oynadığı bir oyundur. Çığırık oyunun oynanabilmesi için en az iki kişiye ihtiyaç vardır. Bu sayı oyun aracının büyüklüğüne göre değişir. Oyuncular, yere dikey olacak şekilde 1 ile 1,5 m uzunluğunda ucu sivriltilmiş bir direk dikerler. Toprağa gömülü halde bulunan bu direğin, toprağın yüzeyindeki kısmı en az 1 m olmalıdır. Daha sonra bu direğin yere göre paraleline doğru yerleştirilmek üzere, uzunluğu 4–6 m olan daha kalın bir baksa direk alınarak tam ortası oyulur. Oyulan bu kısım, yere gömülen diğer direğin sivri ucuna denk getirilerek yerleştirilir. Yerleştirilmeden önce, oyulan yerlere, gıcırtı çıkarması için kömür tozu ile yağ sürülür. Oyun aracı böylece hazır hale getirilir. Daha sonra sırığın her bir ucuna, birer veya daha fazla sayıda oyuncu biner. Oyunculardan ayakları yere değen kim ise, yerden güç alarak kendisini havaya doğru iteler. Havaya kalkan oyuncunun, karşısında bulunan diğer oyuncular da yere doğru inerler. Oyun böylece sürüp gider. Dengeyi kurabilenler alkış alırlar.
    CEVİZ- FINDIK OYUNU-Erkeklerin oynadığı oyundur.
    Bu oyun en az 5 kişiyle oynanır. Bir kuyu eşilir ve yaklaşık 2 metre kadar mesafeden çizgi çizilir. Her oyuncunun elinde 5 tane ceviz olur ve çizilen çizginin gerisinden kuyuya cevizleri atmaya çalışırlar. Oyun 4 yada 5 tur olarak oynanabilir. Oyuncuların ellerinde çift ceviz vardır. Kuyuya çift ceviz atabilen kuyudaki cevizleri alır. Eğer oyuncunun tek cevizi tutarsa oyun dışında kalır. Elinde en fazla ceviz bulunan oyuncu ise oyun galibi olur.
    ÇELİK – ÇOMAK OYUNU
    Bu oyun iki grup arasında oynanır. Gruplar en az ikişer kişiden oluşur. Oyunda biri 30 cm. çelik, diğeri ise 70 cm.lik çomak adı verilen iki sopa bulunur. Düz bir yere çizgi biçiminde küçük bir çukur açılır. Çukurdan 20 adım geride bir çizgi çizilir. Oyunda ebe yoktur. Oyuna ilk önce hangi grubun başlayacağını belirlemek için seçim yapılır. Seçimi kazanan grup oyuna başlamak için hazırdır. Karşı gruptan bir kişi elindeki uzun sopayı önceden açılan çukurun üzerine yatay olarak koyar. Oyuna ilk başlayan kişi önceden çizilen çizgiden elindeki küçük sopayı çukur üzerindeki sopaya atar. Vurur ise oyuna başlar. Elindeki çomak ile çeliği havaya kaldırır ve vurur. Çeliğin düştüğü yere kadar oyunu kaybeden gurubun oyuncuları sekerek gider. Oyun bu şekilde devam eder.
    ARASI KESİM OYUNU-Erkeklerin oynadığı oyundur
    Bu oyun en az 8 kişiyle oynanır. Sayıları eşit iki grup olur ve birbirlerinin ellerini sıkıca tutmaktadırlar. Karşı gruptan seçilen bir kişi elleri kenetlenen gruba doğru hızlıca koşar ve buradan birinin elinin gruptan ayrılmasını sağlar. Eğer birini alabilirse kendi grubuna götürür. Eğer alamazsa kendisi bir kişi almaya çalıştığı gruba girmek zorundadır. Oyunun sonunda grup tek kişi kalana kadar oynanır.
    MİLE – MİSKET OYUNU
    Top biçimindeki küçük kürelerle oynanan çocuk oyunudur.Oyuncu sayısına göre değişen boyutlarda bir üçgen çizilir.Her oyuncu üçgenin çizgileri üstüne ve içine eşit sayıda misket koyar.Üçgenden 3-4m.uzağa bir kale çizgisi çizilir.Her oyuncu oyun bilyesi ile bu çizgiye atış yapar.Bilyelerin çizgiye yakınlığına göre oyuncuların başlama sırası belirlenir.Kale çizgisinden üçgendeki bilyelere atış yapılır.Vurulup üçgenden dışarı çıkartılan bilye,atışı yapan oyuncunun olur.Üçgendeki bütün bilyeler bitinceye değin oyun sürer. Bilyeyi atmak için ise oyuncunun işaret parmağı düz tutulan başparmağının ucuna doğru ve başparmaktan biraz yukarda olmak parmağını üzere büker. Parmağın bükülmesiyle oluşan boşluğa bilye oturtulur. Oyuncu nişan alır ve başparmağını hızla ileri iterek bilyeyi hedefe atar. Oyuncu, en iyi biçimde nişan alabilmek için çömelir, bir ya da iki dizi üzerine çökebilir. Ama bilyeyi atarken eli ileri doğru hareket ettirmek kesinlikle yasaktır.
    BEŞ TAŞ OYUNU
    Beştaş, en az iki kişi ve beş küçük taş¬la oynanan bir çocuk oyunudur. Oyuncu, taş¬ları yere attıktan sonra bir tanesini hava¬ya fırlatıp o düşmeden yerdeki taşlardan birini ya da birkaçını toplamak ve tekrar taşı tutmak zorundadır. Havaya atılan taş yere düşerse, oyun sırası öteki oyuncu¬ya geçer. Taşlar önce birer birer, sonra ikişer, üçer ve dörderli gruplar halinde toplanır. Bundan sonra yere baş parmak ve işaret parmağıyla köprü yapılıp öteki oyuncunun seçtiği taşa değdirmeden tüm taşlar bu köprüden geçirilir. Son aşama¬da taşların tümü havaya atılıp elin tersiy¬le tutulur. Bunlar da fırlatılıp bu kez avuçla yakalanır. Avuçta ne kadar taş varsa o k adar sayı kazanılır.
    YAĞ SATARIM BAL SATARIM OYUNU
    En az 6 kişiyle oynanan oyundur. Bu oyunda kişiler yere çömelir ve bir daire oluştur elinde mendil olan bir kişi ayakta olur ve mendilin bir ucuna da düğüm atılır. Daire olmuş kişilerin etrafında yağ satarım bal satarım ustam ölmüş ben satarım diyerek gezer ve birisinin arkasına mendili bırakır. Arkasında mendil olduğunu fark etmeyen kişi mendil ile dairenin etrafında kovalanır ve yerine oturuncaya kadar kendisine mendil ile vurulurdu.
    MENDİL KAPMACA OYUNU
    Eşit sayıda oyuncudan oluşan iki grup arasında oynanır. Gruplar, aralarında 20-25 metre aralık bırakacak biçimde, karşılıklı birer sıra halinde dizilir. İki sıranın ortasındaki alanın tam orta yerine bir çizgi çizilir ve oyunu yöneten bir hakem ya da kaptan seçilir. Bu hakem bu çizginin durarak mendili de elinde tutabilir. Bu arada oyuncular birbirine karşılıklı olarak ” Menekşe mendilin düşe bizden size kim düşe” diye sorarlar. Her iki gruptan da karşılıklı isimler söylenir. Hakem oyuncuların isimlerini karşılıklı olarak çağırır. Her iki takımdan ismi söylenen oyuncular koşarak mendili kapıp kaçar. Mendili kapanı kovalayan öbür oyuncu onu yakalamaya çalışır. Mendili alan oyuncu yakalanmadan eski yerine dönebilirse, yakalayamayan oyuncu oyundan çıkar. Yakalanıp mendili kaptırırsa, kendisi çıkar. Mendili alan oyuncunun yakalanmadan yerine dönmesi üzerine, hakem yeniden her iki takıma seslenir ve oyun sürer. Oyunu elemanı daha fazla olan grup kazanır. Belirlene tur sayısında (3 veya 5) oyun biter.
    ZİVAYİL OYUNU-Erkeklerin oynadığı bir oyundur.
    Bu oyun futbolun normal topla değil de ineklerin sırtından çıkan tüylerin birikmesi ve top yapılmasıyla oynanan bir oyundur. İki kale kurulur. Eşit sayıda oyuncular olur ve kaleye gol atmaya çalışılır.

    hayriye korkmaz - 14 Eylül 2014 at 12:06 - Cevapla

    FANTİ GANİ GANİ ÇOR
    Büyük bir taşın üstüne bu taştan biraz daha küçük bir taş konur. Bu taşların yanında bir ebe olur. İlk oyuncu o taşlara bir taş atıp üstündekini düşürmeye çalışır. Taşı atarken “fanti gani gani çor” der. Eğer attığın taş değmez yakınlarında bir yere düşerse onu almaya çalışırsın fakat taşların başında duran bir ebe vardır ve o bu taşı almanı engellemeye çalışır. Bir kuralda taşı elinle değil ayağınla almak zorundasındır. Sonra taşın yanına gittiğinde taşı ayağının
    üstüne koyup(ellerini kullanmak yasak) atıp elinle tutmak zorundasın. Taşını alıp tekrar yerine geçer oyuna devam edersin.
    TOSİK OYUNU
    Tosik denilen taş ortaya dikilir. Elimizde de bir taş olur. Elimizde ki taşı o taşa doğru yuvarlarız. Daha sonra attığımız taşa doğru” keküç güküç kırk üç kırk dört… “ diye söyleyerek adım adım ilerleriz. Adımlarını 100’e kadar götürürsün. Kim daha fazla adım sayarsa o ebe olmaktan kurtulur. Sayısı düşük olan ebe olur. Daha sonra ebe olan tosiğin başına geçer. Kimin sayısı yüksekse o taşı devirmeye çalışır. Ebe ise devrilmemesi için engel olur.
    SİNEM BİTTİ (SAKLAMBAÇ)
    Çocukların sıkça ve severek oynadığını bir oyundur. Aralarında bir ebe seçerler. Ebebelirlenen kalede (bu kale duvar, ağaç, direk) gözlerini kapatarak yüze kadar sayar. Diğeroyuncularda oynadıkları alandan çok uzağa gitmemek şartıyla saklanırlar. Ebe saymayı bitirdiğinde önüm arkam sağım solum soba diyerek saklananları aramaya başlar. Saklanılanı bulduğunda koşarak kaleye gelip elini dokundurur. Aynı şekilde saklananda kaleye ebeden önce dokunmak için koşar. Saklanan ebeden önce kaleye dokunursa sinem bitti der ve sobelenmekten kurtulur. Ebe olan bütün çocukları bulduktan sonra sobelenen oyunculardan
    biri ebe seçilir oyun böyle devam eder.
    HIMBIL OYUNU
    Grup halinde oynanır. Kaç tane oyuncu varsa o kadar meyve sebze ya da şehir grubu oluşturulur. İsimleri küçük kâğıtlara yazılarak katlanılır. Oyunculardan biri bu yazılıp katlanmış kâğıtları avucuna alıp karıştırıp yere atar. Oyuncular kâğıtları çekerler. Sırayla her seferinde bir kâğıt değiştirirler. Aynı meyve sebze ya da şehir grubunu elinde toplayan ilk kişi hımbıl diyerek elini ortaya vurur. Diğerleri de aynı grubu oluşturduklarında ellerini üst üste dizerler eli en üste olan hiç puan alamaz. En alttaki ise yüz puan alır.
    CAN CAN OYUNU
    Başparmak kalınlığında bir metreden uzun uç tarafı biraz eğik(içe doğru) çubuk
    budaklarından temizlenir. Sopanın kalın olan tarafının ağırlık yapması için büyük bir vida takılır. Oyuncular sopalarıyla birlikte(can can) yan yana gelip yere diz çökerek otururlar. Önlerine çizgi çekerler. Çizgiyi aşmayacak şekilde can canın eğik tarafını birkaç kez yere hızlı şekilde vurduktan sonra elden çıkartılır. Sopası geride kalan ebe olur. Ebe sopasını daha önce çizilen çizginin ön tarafını yatay şekilde bırakır. Diğerleri can canlarını yere vurarak aynı şekilde oynamaya devam ederler.
    ÇUF ÇUFF OYUNU
    Kâğıt üzerinde oynanır. İki oyuncusu vardır. Oyuncular ellerine birer kâğıt kalem alırlar. Kâğıtların üzerine belli aralıklarla birden ona kadar olan ayıları yazarlar. Oyuna ilk kimin başlayacağı belirlenir. İlk önce başlayacak olan oyuncu kâğıdının boş kısmına diğer oyuncu görmeden bir sayı yazar ve eliyle kapatır. Diğer oyuncu yazdığı sayıyı bilemezse 1 2 3… 10’a kadar yazdığı sayıların dört köşesinden birine bir çizgi çizer. Tekrar bir sayı yazar ve sorar. Diğer oyuncu sayıyı bilirse oyun sırası ona geçer. Oyun böyle devam eder ve her sayı bir
    kutucuk içine alınır. Oyunculardan hangisi bütün kutucukları ilk önce tamamlarsa treni oluşturmuş olur ve çuf çuff senin tren yola çıktı der. Kutucukların altına tekerler üstüne bacalar çizer ve oyun biter.
    MOR MENEKŞE
    Sekizer kişilik iki takım kurulur. Birer ebe seçilir. Kura yapılır ve ebe olan grup belirlenir. Sonra “menekşe menekşe mor menekşe rengi saray sar menekşe” diyerek diğer grubun arkasına doğru gider ve seçtiği bir kişinin arkasında durup “rengi saray sar menekşe sarayım sarayım da şu kızı alayım” diyerek seçtiği kızın gözlerini elleriyle kapatır. Kendi grubundan birini işaret ederek çağırır. Seçtiği kızın alnına, gelen kişi dokunur ve hemen kendi yerine geri gider. Ebe, kızın gözlerini açar ve sana “kim vurdu?” diye sorar. Kız bilirse kendi grubunda
    kalır fakat bilemezse ebe olan gruba geçer. İki takımda kendi grubunda olan oyuncuları azaltmaya çalışır.
    KİBRİT OYUNU
    En az iki oyuncu ile oynanır. Genelde evde oynanır. Oyun için sofra bir kibrit kutusu ve bardak gerekir. Sofranın ortasına su bardağı konulur. Oyuncular sofranın etrafına otururlar. Kibrit kutusunun her yüzeyine 0, 5, 10, 15, 20… şeklinde puan verilir. Oyuncular bir kenarı boşa çıkacak şekilde sofraya konan kibrit kutusuna alttan başparmağıyla vurarak havaya fırlatır. Kibrit eğer bardağın içine girerse 100 puan alınır. Sofranın üstüne düşerse hangi yüzü
    üstte ise o yüzde yazan sayı kadar puan alır. Kibrit kutusunun sıfır olan tarafı üstte ise hiç puan alamaz. Kutu sofradan yere düşerse oyuncu yanar ve oyun sırası diğer oyuncuya geçer.

    atilla - 15 Eylül 2014 at 12:31 - Cevapla

    Durak-Kıranyağmur-Ulubey-Ordu
    -Çocuklar kendi aralarında oynadıkları oyunlar:
    Kör ebe, evcilik, çizgi, çelik çomak saklanbaç, tombala, ip atlama ,uçurtma ,çötüre, süldür , mile , misket
    -Bu oyunları kimlerden nasıl öğreniyorlar?
    Çocukların kuşaktan kuşağa büyükten küçüğe zaman içinde aktarılan birbirine öğretilen oyunlardır. Bu oyunların nasıl öğretildiği bilinmiyor fakat çocukların kendi araların da anlaşması ile gelişen oyunlardır.

    meryem - 29 Eylül 2014 at 17:07 - Cevapla

    DALİYE OYUNU- ÇORUM- HAMAMÖZÜ- ARPADERE KÖYÜ
    Oyunda kiremit parçaları, bez parçalarından yuvarlak şekle getirilmiş top araç olarak kullanırı. Oyun yaklaşık on kişiyle oynanır. Oynama şekli:
    İlk önce kiremit parçaları üst üste dizilir. Kiremit parçaları dizildikten sonra sıra kişileri seçmeye gelir. On kişiden iki kişi çıkar ve istediği kişileri seçer.( Her takım eşit olacak şekilde )
    Kişiler seçildikten sonra oyuna kimin başlayacağını belirlemek için; küçücük bir oyun oynanır. İki kişi karşı karşıya aralarında belli bir mesafe olacak şekilde oyuna başlanır. Daha sonra ” Et, süt ” diyerek yürümeye başlarlar. Bu oyunun sonunda kimin ayağı diğerinin ayağının üstünde kalırsa oyuna ilk önce o kişiler başlar.
    Oyuna ilk başlayanlar dizili olan kiremit parçalarının karşısında arka arkaya sıra olurlar. Bez parçasından yapılmış topu dizili kiremit parçalarına atarlar. Bu arada diğer kişiler de ”Sağdan geç, soldan geç ” diyerek topu atanı şaşırtmaya çalışırlar. Eğer top kiremit parçalarının hepsini yıkarsa ilk oynayan kişiler sağa sola kaçışırlar. Diğer kişiler de bu kaçanları vurmaya çalışırlar onları oyun dışına atmak için.
    Bu arada oyuna ilk başlayanlar kiremit parçalarını dizmeye çalışırlar. Eğer kiremit parçalarını üst üste dizmeyi başarırlarsa ” Daliye” diye bağırırlar. Burada oyun bitmemiştir. Her şey yeniden başlar ve oyun böyle devam eder.

    meryem - 30 Eylül 2014 at 08:32 - Cevapla

    GÖÇÜK OYUNU -Antalya-Demre İlçesi- Beymelek Beldesi
    Kaynak kişinin anlatımıyla ” İki gişi oynaniyi. Hindi mesela senle ben oyniyiz. 4 dene çukur sen açiyin. 4 dene de ben açiyim. 16 şar dene ufak bilye gibi daş aliyiz. Aynı anda başliyiz. Sen gendi çukurlarına bende gendi çukurlarıma daşlari dörder dörder atiyiz. Atdıktan sonra en son çukurdaki daşları aliyiz, öbür çukurlara geçiriyiz. Undan una, undan una geçiriyiz. Evveli kim bitirirse u gazaniyi .”

    eminekalyoncu - 03 Kasım 2014 at 19:12 - Cevapla

    VİYA
    Yöre insanlarına göre; Karadeniz dalgalarında yüzükoyun aletsiz sörf yapmakmış.
    DALGALARLA DALGA GEÇMEK
    Fırtınalı havalarda ve özellikle kış aylarında, dalgaların azgın olduğu zamanlarda denizin kıyısına kadar gidilirmiş ve dalga sahile patladığı gibi dalganın önünden kumsalın başına doğru koşulurmuş. Koşarken “dalga beni tutamaz” diye bağırılırmış.
    KUMDAN KAYIKLAR
    Bu oyun da fırtınalı havalarda ve deniz kenarında kumsalda oynanırmış. Dalgaların sahile patladığı yerden uzakta, dalgaların ulaştığı son noktaya yakın yere kumdan kayıklar yapar ve içerlerine girerlermiş. Kumsala gelen dalgalar kayık etrafında akıp gittikçe kendilerini denizde sanarlarmış. Böyle birkaç kayık yaparlarmış yan yana ama dalgalar büyük gelince kumdan kayıkları alınca baştan ayağa su olurlarmış, tıpkı batan gemi personelleri gibi.
    DENİZDE BAZI OYUNLAR
    Denizde yüzme yarışları, denizin dibini dalıp kum çıkarma, en derine dalma oyunları oynanırmış. Saat olmadığından saatleri sayılar olurmuş. Su altında en uzun kalan kazanırmış. Bazen tehlikeli olduklarını bilseler de tekdüzelikten kurtulmak için boğmalı oyunlar oynarlarmış. Tek oltalı misinalarla yaptıkları balık avı onlar için oyunmuş. Çünkü büyük balıkların karaya sıkıştırdığı hamsileri elle yakalamak büyük bir zevkmiş onlar için.
    ÇAMURDAN KAYIKLAR
    Mahallenin belirli yerlerinde bulunan ve oyuncak yapmaya yarayan çamurluklar varmış. Buradan çamurlar alınıp deniz kenarına gelinirmiş, başta kayık olmak üzere araba vb. oyuncaklar yapılırmış. Çamurdan yapılan kayıklarla genelde kumsalda (daha çok yaz aylarında)balıkçılık ve navlunculuk (nakliyecilik) gibi oyunlar oynanırmış. Sıcak havanın etkisiyle sertleşen çamur taş gibi sert olurmuş. Bu oyundan sıkılınca yaptıkları kayıkları sanki çarpışıyorlarmış gibi birbirlerine vurup kırarlarmış.
    SAKLAMBAÇ(ŞAMBOLİ)
    Bu oyunu bugün oynanan oyundan farklı kılan, kumsalda ve otluk gugullarında
    oynamalarıymış. Mısır otlukları kurusun diye kumsala çadır şeklinde bırakılırmış böylece kumsalın üzeri yüzlerce otluk guguluyla dolarmış. Tıpkı Amerikan filmlerindeki Kızılderililerinin ki gibi. İşte bu otluklara saklanıp oynarlarmış şamboli oyununu. Bir desandallara saklanırmışlar.
    UÇURTMA
    Büyüklerin yardımıyla yapılan uçurtmaların, kâğıt kısımlarını yapıştırmak için beyaz undan hamur yapar ve bu hamuru yapıştırıcı olarak kullanırlarmış. Bazen ham hurma meyvesi de yapıştırıcı görevinde kullanılırmış. Sonra onlarca çocuk ellerinde uçurtmalar sahile inerler orayı gökkuşağına çevirirlermiş.
    LOT OYUNU
    Deniz kenarından normal bir elma büyüklüğünde yuvarlakça bir taşı bir daire içine koyar ve deniz kenarından alınan avuç içi genişliğinden daha büyük, düz şekildeki taşlarla daire içindeki taşı belli uzaklıktaki mesafeden atıp vurmaya çalışılırmış. Amaç daire içindeki taşı daire dışına çıkarmakmış.
    KOPÇA (DÜĞME)VE CİCİ OYUNU
    Toprak zemin üzerine düğmeleri yıkılmayacak şekilde dizip başlangıç noktası olan emen denilen yerden deniz kenarından alınan küçük top şeklindeki taşları, dikili düğmelere uzaktan atarlarmış. Kim kaç düğme düşürürse o düğmeler onun olurmuş. Bazı çocuklar düğme bulamayınca kadınların dışarıya astığı çamaşırlardan düğme koparırlarmış bu yüzden oyunları bazı sinirli anneler tarafından bozulurmuş.
    KUMLARA KUYU KAZIP TUZAK KURMA
    Kumlara en az 1 metre derinliğinde, yarım metre genişliğinde elleriyle kuyu kazar ve üzerlerini otlarla kapatırlarmış. Otların üzerine çevreye uyum sağlayacak şekilde kum koyarlar ve düzeltirlermiş. Haberi olmayan bir arkadaş bulup ona bir şeyler söyleyerek, dikkatini dağıtıp tuzağa doğru yürütürlermiş. Tam kuyunun üzerine geldiğinde kendini kuyunun içinde bulurmuş. Buna kahkahalarla gülerlermiş. Tabi başka bir gün kuyuya düşen kendileri olurmuş.
    BİRDİRBİR VE UZUNEŞEK
    Ellerini dizlerine dokundurup eğilen oyuncunun üzerinden başka bir oyuncu iki eliyle eğik duran oyuncunun sırtına dokunarak ve bacaklarını açarak atlaması.
    Uzuneşek ise grup halinde en az 3-4 kişinin birbiri ardı eğik şekilde birbirinin peşi sıra dizilerek eşek şeklini almasıyla oynanırmış.
    LAHTA OYUNU
    Günümüz tekvando oyununun bir benzeri olan lahata (tekme atma)oyunu da yine kumlarda oynanırmış.
    GÜREŞ
    Bu oyunda kumlar üzerinde oynanırmış. Bu oyunların kumlarda oynanmasının en önemli sebebi herhangi bir sakatlığı engelliyor olmasıymış.
    BEŞTAŞ VE DAMA
    Beş taş adı üzerinde 5 taşla oynanırmış. Bu oyunun taşları deniz kenarından itina ile toplanırmış. Dama oyunu ise kuru kumun kazılıp altından yaş kumun bulunup el yordamıyla düzeltildikten sonra çalı yardımıyla oyun alanının çizilmesi ile yapılırmış. Oyuncuların bir kısmı beyaz bir kısma siyah çakıl taşlarını kullanırmış.
    KUYU OYUNU(LÜÇ)
    En az iki en çok dört kişiyle oynanan bir oyunmuş. Genellikle kumsalda oynanırmış. Her oyuncu avuç içi kadar üçer kuyu açar içerisine altışar adet mile (bilye)büyüklüğünde çakıl taşı koyarlarmış. Herhangi bir oyuncu sağdan sola doğru kendi kuyularından herhangi birinden başlayarak taşları birer birer kuyulara dağıtır. Sırasıyla diğer oyuncular da aynı işlemi yapar. Taş dağıtımı sırasında 1-3 vb tek sayılı taşlar olursa konulan taşla beraber çifte ulaşınca o taşlara oyuncu sahip olur. Bu şekilde giderken elinde 3 taşı kalan oyundan
    çıkartılır diğer oyuncularn oynamaya devam eder. En son kimin kuyusu lüç edilirse oyunu o kazanır.

    eminekalyoncu - 03 Kasım 2014 at 19:20 - Cevapla

    ÇOCUK OYUNLARI
    SİLİVOR(PATLANGOÇ)
    Ormanda yetişen silivor ağacının dalları kesilirmiş ve kaval şekline getirilirmiş. Uç kısmı çakıyla kesilir içindeki öz ince, sağlam bir çubukla boşaltılırmış. Boşalan iç kısmın çapında bir çubuk yapılırmış. Portakal mevsiminde portakal kabuğunu çubuğun ucuna yerleştirilirmiş. Sonra da hızlıca üflenerek birbirlerini vurmaya çalışırlarmış.
    FİRAR OYUNU
    Saklambacın daha gelişmişi olduğunu söylüyorlar.En az 4-5′li guruplar halinde
    oynanırmış.2 takım olurmuş bir takımın oyuncuları arkaları dönük halde sayarken diğer takımın oyuncuları firar edip saklanırlarmış.Diğer grup onları firar ettikleri yerlerde bulmaya çalışırmış.Ancak daha çok ramazan ayında ve karanlık gecelerde oynanan bu oyunda firar edenleri bulmak kolay olmazmış.
    GORDON(ÇELİK ÇOMAK OYUNU)
    20-25 cm boyunda 3-5 cm çapında silindir şeklinde, düzgün yontulmuş bir odun ve 50-60 cm boyunda 3-5cm çapında uç kısmı bıçakla düzeltilmiş başka bir odunla oynanırmış. Bunların kısa olanı gordon(çelik),uzun olanı ise çomakmış. Bireysel ve grup olarak oynanılabiliyormuş. Yerdeki gordonun üzerine oyuncu elindeki çomağı ileri geri hareket ettirerek gordonu havalandırır havalanan gordonu havadayken vurarak olabildiğince uzağa fırlatmaya çalışır. Havalanan gordona rakip oyuncu çomağını değdirirse puan kazanır. Bu
    şekilde en çok puanı kim yaparsa oyunu o kazanır.
    KİREMİT OYUNU
    Kırık kiremitlerden üst üste 10 – 12 tane koyulup plastik ya da taş toplarla bu kiremidi atış mesafesinden atarlardı taşlar dağılınca karşı takım bu taşları toplamaya çalışırken topu atan takım ilk atış noktasına kaçamaz ve yakalanırsa oyunu kaybedermiş.
    CEVİZ OYUNU
    Cevizler toplanır dışındaki yeşil kabuğu güzelce ayıklanırmış. Sonra üst üste konulurmuş. Topa en çok benzeyen kabuk yerden işret parmağıyla yapılan atış sonucu bu harmanı devirirse kazanırmış
    ÇUBUK ÇEKME OYUNU
    Halk arsında ifteri denen otun saplarını keserek avuçlarında tutup bırakırlarmış. El yordamıyla bir de daire çizilirdi. Kim diğer sapları oynatmadan yada çizilen halka dışına çıkarmadan en çok çöpü alırsa o kazanırdı.
    KARAMELA OYUNU
    Eskiden karamela şekerleri olurmuş . Bu şekerlerin çıkartmalarına çeşitli figürler ve sayılar olurmuş. Ambalajlar ters bir şekilde konulurmuş açıldığında sayısı en büyük olan kazanırmış ve diğer oyunculardan bir karamela ambalajı alırmış.
    FORENDELİK
    Kaşkaval fındığı denilen büyükçe bir fındığın bir tarafına 2 diğer tarafına tek delik açılıp sağlam bir ip geçirilirmiş. Sonra bu ipler düz bir şekilde çekilirmiş böylece fındık dönmeye başlarmış. Fındıklar birbiriyle çarpıştırılınca hangi fındık kırılırsa o kaybedermiş.
    ÇİLİBADAK
    Bildiğimiz deniz üzerinde taş sektirme oyununun yöresel adıymış. En çok taşı kim sektirirse kazanan o olurmuş.
    BÜYÜKLERİN OYNADIĞI OYUNLAR:
    Erkekler kahvehanelerde çeşitli kâğıt oyunları ve taş oyunları oynarmış. Küçüklerde onlara bakarak bu oyunları öğrenirlermiş. Çeşitli hileler yapılırmış ancak bunlar bize anlatılmadı meslek sırrı gibi görünüyorlar. Oynanan oyunlar; pişti, papaz kaçtı, dost kazığı, batak, domino, okey vd. oynanış şekilleri ise şöyle:
    Pişti Oyun Kuralları ve Oynanışı:
    Kağıt dağıtılırken, her elde 4`er olarak dağıtılır. Yere 3 adet kapalı, 1 adet en üstte açık kağıt konur.
    Yerdeki kağıtla aynı sayıda kağıt kişinin elinde varsa, yerdeki kağıtların tümünü alır. Karşı taraf boş olan yere bir kağıt atar. Yerde tek kağıt varken, karşı tarafta da aynı kağıt varsa pişti demektir .J yani Joker oyunun en değerli kağıdıdır. Direk olarak yerdeki tüm kağıtları alır ve kendisi de sayı demektir.
    Piştide Sayı Olan Kağıtlar:
    Karo 10 (güzel onlu) – 3 sayıdır.
    Sinek 2 – 2 sayıdır.
    Aslar ve Jiletler 1 sayı anlamına gelir.
    Pişti ise 10 sayıdır. Eğer Pişti Joker ile yapılmışsa 25 sayı anlamına gelir.
    Pişti sayısı oyunculara göre değişebilir fakat diğer sayılar sabittir.
    Birde kağıt sayısı mevcuttur. En çok kağıdı alanın hanesine de 3 sayı ekstra olarak yazılır.
    DOST KAZIĞI
    Adından da anlaşılacağı gibi, oyuncular birbirlerine sürekli olarak kazık atarlar. Tabi bu argo tabiriyledir. Birbirine sayı yedirirler. Yere 4 adet kağıt açılır. Her oyuncuya da 4`er kağıt dağıtılır.
    Doz Kazığı Oyununun Kuralları:
    Yerdeki 4 kağıttan biri elinizde varsa, onu yanınızdaki kişiye verirsiniz. Oda onu alıp önüne açık vaziyette koyar. Eğer o kişininde elinde aynı kağıttan varsa, oda verdiğiniz 2 kağıdı ve elindekini yanındakine verir. Eğer verebilecek herhangi bir kağıt yoksa elinizde, yere herhangi bir kağıt atarsınız. Yere attığınız kağıt, yanınızdaki oyuncuda varsa, onu alıp diğer yanındakine verebilir. Yerde birçok kağıt olduğunda en üstteki kağıt geçerlidir. Eğer en üstteki kağıt birinde varsa
    ve onu yanındakine verirse, altında üste çıkan kağıtta böylelikle başka birine verilebilir. Önünüzde diyelim ki 2 tane 8li var. Fakat sizde 8li yok. Bir sonraki elde size başka bir kağıt verilebilir ve 8lileri elinizden çıkarma şansınız, üstteki kağıdı çıkarmanıza bağlıdır. Altta kalan kağıtları verme şansınız yoktur.
    Dost Kazığı oyununda Puanlama:
    3 en önemli kağıttır ve 30 sayı değerindedir. hemen ardından Joker (J) gelir ve 25 sayı değerindedir. Ardından As (1) gelir ve 11 sayı değerindedir. Diğer Papaz ve Kız 10 sayı, geriye kalanlarda rakamları kadar sayı ederler. Keyifli bir oyun olmasına rağmen, yer yer sinirlerinizi oldukça bozabilir.
    PAPAZ KAÇTI
    Çok keyifli ve eğlenceli iskambil oyunlarındandır. En ideal kişi sayısı 4 olmasına rağmen, 2 kişiyle dahi oynanabilir. 52 kağıtlık deste alındıktan sonra, destedeki 3 adet papaz çıkarılır ve bir tane bırakılır. Sonra kalan kağıtlar kişilere eşit olarak dağıtılır. Elindeki kağıtlar 2`şerli olarak eşlenip yere bırakılır. Yere bırakma olayında sıra bekleme diye birşey yoktur.Örneğin elinizde
    maça 6 ve kupa 6 var. Bu iki kağıdı yere bırakıyorsunuz. Elindeki kağıdı bitiren çekilir ve kalanlar arasında oyun oynanır. İlk olarak bir oyuncu, yanındakinden bir kağıt çeker görmeden. Eğer elinde onu eşleyecek kağıt varsa eşleyip
    yere bırakır. Oyun, her bir yanındakinden kağıt çekerek sırayla devam eder.
    Önemli olan Papazın en son kimde kalacağıdır. Papaz oyunda 1 adet olduğu için eşleme şansı yoktur.Papaz kimde olarakta bilinen oyun, kuralları çok basit olduğu için tamamen eğlence amaçlı oynanır.
    BATAK
    1. Klasik Batak
    Bu oyunda 52 kağıt 4 farklı kişiye 13 kağıt vericek şekilde dağıtılır..Herkes elindeki sayıya göre “ihale” usulü sırayla başlarlar..İlk sıra kağıdı dağıtan kişinin yanındakine aittir.(Kağıt soldan dağıtılmaya başladıysa sağdaki ilk ihaleyi söylemek zorundadır) Buna halk arasında “götçü” de denir Eğer eli iyiyse ihaleye girer..Ve (bizde ihale 5 ten başlıyor ama diğer illerde değişebilir) en az 6 ile ihale başlar..Eğer 6 veya üstü diyen olmazsa ihale 5 legötçüye kalır..
    İhaleyi alan kişi elindeki en çok kağıda göre (En çok alırına göre) ve yan kağıtlardan (örneğin As,papaz gibisinden) kağıtlara göre ihaleye girer..
    Oyun sonunda girdiği ihaleyi alamazsa batar..Yüksek alırsa (bazı yörelerde tam sayısını tutturmak gerekiyor ama normal batakda ihaledeki söylediğinden fazlasını alması karına diye biliyorum) yaz-boz da toplanır ve oyun sonunda en yüksek sayıya ulaşan kazanır. Eğer söylediği sayıyı alamazsa eksi olarak hanesine yazılır.. Genellikle oyun 51 ve 10 fazlası şekilde oyunun ilk başında yaz-boz dediğimiz kağıdın üstüne yazılır.51-71-101 Şeklinde..Bu sayılardan birine ilk ulaşan oyunu kazanır..
    2. Eşli Batak
    Eşli batak ise normal bataktan farkı masadaki karşı oturan kişiyle beraber
    oynamanızdır..Kağıtta iki hane yazılır..Ve karşı karşıya oturan kişilerden kim koz söylerse karşı tarafın eli masaya açılır..İhale iki kişinin ortak aldığı yazıldığı için 7 den açılır.. Yani şöyle örneğin elinizde 5 parça kozunuz var..Karşı tarafta da koz çıkabilme ihtimaline göre 1-2 sayı fazla söyleyebilirsiniz. Sizin alacağınız ve onun alıcağı sayılar toplanacağı için ihalede rahat davranabilirsiniz. Ama karşı tarafla konuşmanız yasak olduğu için 8-9 arası iyidir. Ama eşinize fazla güvenmeyin..Hatta meşhur bir laf vardır halk arasında..Batakta ve yatakta eşin iyi olmadıkça eline mahkumsundur diye :) Eşinizin yüz ifadesinden anlamaya çalışın :)
    3. Gömmeli Batak
    Gömmeli batak normal batakla aynı mantıktadır fakat 3 kişi oynanır..52 Kağıt 16 şar şekilde 3 farklı kişiye dağıtılır..4 Kağıt ise yere gömülür.İhaleyi söyleyen kişi yere elindeki 4 gereksiz kağıdı gömer ve yerdeki 4 kağıdı alır.Burada iki farklı çeşit vardır..Birisi kanlı batak dediğimiz yerdeki kağıtları ihalecinin görmeden almasıdır…Diğeri ise ihaleci yerdeki kağıtları görüp alır ama yerden gereksiz kağıt gelirse onları gömebilir…Kanlı batakta almak zorundadır..
    Gömmeli bataktaki amaç yerden koz gelebilme ihtimali ve elindeki az olan renkleri yere gömüp karşı taraftakilere o renkleri atınca kozlayarak küçük kozların iş yapmasını sağlamaktır..
    4. Koz Maça
    Bu batak ise normal eşsiz batağın aynısıdır.Sadece koz olarak elinizdeki “maça” dediğimiz siyah ok şeklindeki kağıtlara göre söylenir.
    DOMİNO
    Domino, iki ya da daha çok kişi arasında “pul”, “kart”, “domino domino” gibi adlar verilmiş 28 tane dikdörtgen, yassı taşla oynanan bir salon oyunudur. Her taşın bir yüzü enlemesine çizgiyle ikiye ayrılmış ve üzerine sayılar tıpkı zarda olduğu gibi, boş kareyle belirtilen 0-0 ‘dan 6-6 ‘ya kadar noktalarla işaretlenmiştir. Oyunda amaç uç sayıları ortak olan taşları eşleştirerek dizmektir. Örnek verilecek olursa, 6-1 taşı ile 1-5 taşı, birler uç uca gelecek, biçimde konulur.
    OKEY
    Okey 106 adet özel okey seti taşı ve 4 adet ıstaka ile oynanılır. En az 2 en fazla 4 kişi ile oynanılan bu oyunda, bir adet altı yüzlü zar bulunması gereklidir. Oyuncular ilk olarak masadaki taşları karıştırırlar ve 5’erli olarak dizerler. 105 adet taş 5’li şekilde dizilir ve belirli bir düzen şeklinde, oyun taşlarının dağıtımını yapacak kişinin önüne konulur. Ortada kalan 106. taş ise, okey belirlendikten sonra onun eksiğini kapatacak taş olacaktır. Dağıtım yapacak kişi iki el zar atışı yapar. Dağıtıma nereden başlanılacağını belli etmek amacı ile yapılan zar atışlarından birincisi, 5’erli perlerden hangisinden başlanacağını tayin eder. İkinci zar sonucu ise, 5’erli perlerden hangisinin o el ki okey taşı olduğunu belirler. Bu bağlamda zar atışları önemlidir.Okey taşı açık olarak 5’erli perin en üstüne konulur ve taş servisi başlatılır.Okey açıkmış olan taşın bir üst rakamadır. Örneğin açılan taş sarı 8 olsun, bu el oyuncu okey taşı sarı 9 olacaktır. Okey taşı tayin edildikten sonra, dağıtımı yapan oyuncu sıra ile taş servisi işlemine başlar. Okey taşının hemen sağındaki ilk 5’li sağ taraftaki oyuncuya verilir. 4 set dizi atlanır ve sıradaki 5’li ikinci oyuncuya servis edilir. Aynı sistematik oyunculara 10 taş servis edilene kadar devam edilir. Son set serviste ise, dağıtım oyuna başlayacak oyuncuya 5 taş, diğer oyunculara 4 taş şeklinde yapılır. Ve ortaya oyuncuların çekmesi için, en az 10 okey taşı kapalı olarak konulur.
    Okey Nasıl Oynanır?
    Başta 15 taş dağıtılan oyuncu elindeki taşları okey sıralamalarına göre dizer. 1-2-3 gibi perler ve/veya 7-7-7 gibi aynı rakamlardan oluşan perler yapma esasına dayalı dizim gerçekleştirilir. Kırmızı 7 ve sarı 7 okey sıralamasında bir önem arz etmez iken bu ikilinin yanına gelen, mavi 7 ile beraber anlamlı bir sıralama elde edilmiş olunur. Sayı sıralamasında ise, rakam sıralaması esastır. 1’den 13 rakamına kadar giden okey taşları, sırası ile dizilimi yapılabilinir. (Örn: Kırmızı 4-5-6-7 gibi) Rakam sıralama diziminde, aynı sayı dizimindeki gibi 3 ve üstü dizilimlerde bir anlam içerir ve geçerli kabul edilir. 13’den sonra tekrar 1 rakamı kullanılabilinir. Ancak 13-1-2 kullanılamaz. 11-12-13-1 anlamlı ve
    geçerlidir. Oyuncu eline gelen karışık taşları kendi mantığı doğrultusunda dizer ve elinde en az işe yarayacak olan taşı yan taraftaki oyuncuya aktararak oyunu başlatmış sayılır. Sırası gelen oyuncu ya rakibinin yere attığı taşı kendi ıstakasına alır, yada yerden kendisi taş çeker. Karar tamamen oyuncuya aittir. Aynı şekilde oyuncuda kendi karar verdiği taşı seçer ve elindeki en işe yaramayan taşı yan taraftaki oyuncunun önüne bırakır.
    Okey de gösterge kullanımı
    Okey gösterge taşı, dağıtıma başlamadan önce belirlenen taşın bir diğer eşidir. Okey de göstergenin kullanılması için, ilk taş servisinde açılan taşlar arasında okey taşının bulunması gerekmektedir. Yerden çekilen yalancı okey geçersiz kabul edilir.
    Sahte okey kullanımı
    Yalancı okey her el değişen okey taşı yerine kullanılan taştır. Örnek vermek gerekirse o el okey taşı turuncu 6 olsun. İki çift yalancı okey bu el boyunca turuncu 6 olarak kullanılacaktır.
    Okey kullanımı
    Okey oyununa adını veren bu taşın kullanımı oldukça kolay ve zevklidir. Her el tayin edilen ve değişken olan okey taşı bulunan oyuncuya, büyük artılar sağlamaktadır. Eksik olan her yerde kullanılabilinen okey, bir nevi joker olarak da tanımlanılabilinir. Sıralı per veya aynı rakamlardan oluşan perlerinizde eksik olan her taş yerine okey taşını kullanabilirsiniz.
    Okey de çifte gitmek
    106 adet taştan oluşan okey setinde, her renk ve 1’den 13’e kadar sıralı olan dizinden iki adet seri bulunmaktadır. Okey de çifte gitmek şans ve oyun takibine dayalıdır. Ancak okey de çifte gidip itmeyi başaran oyuncuların kazanacağı puanda çift olacaktır. Bu yüzden okey de çifte gitmek oyunun sonucunu direk olarak etkileyen bir stratejidir. 14 taştan oluşan oyuncu ıstakasında, çifte giderek oyunu bitirmek için, 7 çift taş toplamak gereklidir. Okey taşı dilenilen taşın yanında çift olarak kullanılabilinir. Çifte giden oyuncuların taş takibini çok iyi bir şekilde yapmaları gerekmektedir. Yanlış şekilde taş takibi, çıkmış olan taşın çiftini beklenmesi anlamına geleceği gibi, çifte bitmeyi imkansızlaştıran durumlarında başlangıcıdır.
    Okey de el bitirme
    Sırada el açma ve oyunu sonlandırma hamleleri bulunuyor. Okeyde elinizi bitirmeniz için elinizdeki tüm perlerin okey kurallarına uygun nizami bir şekilde dizilmesi ve son taşı yere atarak ıstakanızdaki perleri oyunculara göstermeniz gereklidir. Eğer çifte gitti iseniz, 7 adet çift yapmanız gerekmekte. Normal oyun modülünü tercih etti iseniz, elinizdeki tüm taşların sıralanması gerekmektedir. Okey atacaksanız, bitme taşı olarak okey taşı yere atılır. Bu hamle diğer oyunculardan 2 kat fazla ceza puanı anlamına gelmektedir. İlk önce elindeki tüm taşları per yapan oyuncu, o elin galibi sayılır. Okey, oyun başlamadan önce belirlenen bir ceza puanı tabelası içerisinde gelişir. Biten oyuncu, diğer oyuncuların puanlarını azaltır. İlk önce puanını 0 yapan oyuncu oyunun yenileni olurken, masadakilerden birinin puanı 0 olduğu anda en yüksek puandaki oyuncu o elin galibi sayılır. El açma işleminden sonra, taşlar ters çevrilir ve karıştırılarak diğer oyuna hazırlık yapılır.
    Okey de puanlama
    Okeyde puanlama standart açma hamleleri ile belirlidir. Oyun ceza puanı oyunun başında oyuncuların ortak kararı ile belirlenir. Bu puandan ceza puanları sırayla düşülmeye başlanır. Okey de puanlama aşağıdaki şekilde düşülür.
    Normal Bitme:
    Oyunculardan birinin elindeki bütün okey taşlarını sıralı perler halinde tamamlaması ve ıstakasını yere açması ile gerçekleşen oyun cezasıdır. Ceza puanı: 2 dir.
    Çifte Bitme: Oyunculardan birinin elindeki tüm taşları çift halinde tamamlaması ve 7 çifte ulaşması ile gerçekleşen olaydır. Ceza puanı: 4 dür.
    Normal Bitme, Okey Atma: Eğer bir oyuncu ıstakası üzerindeki taşları sıralı perler halinde tamamlamış ve yere atacağı boşta kalan son taşı okey ise, bu hamleye okey atmalı bitme denilir.Ceza puanı: 4 dür.
    Çifte Bitme, Okey Atma: İşte okey oyununun cezası en yüksek olan, ancak bitme ihtimalide en az olan oyun bitimi. Eğer bir oyuncu ıstakasında 7 adet çift tamamlamış ve yere atacağı taş oyunun o el ki okey taşı ise, bu hamleye çifte gidip yere okey atmak denilir. Ceza puanı: 8 dir.
    Gösterge Cezası: Okey Nasıl Oynanır sayfasının başında göstergenin ne olduğunu ve nasıl kullanılacağını öğrenmiştik. Okey de gösterge gösteren oyuncu mükafatlandırılır ve şanslı sayılır. Gösterge diğer oyunculara ceza olarak yansıtılır. Ceza puanı: 1 dir.
    Bunun dışında sahil kenarında toplanarak içkili ortamlarda eğlenirler. Kadınların arasında bu tür eğlenceler ve oyunlar yoktur. Kadınlar daha çok düğün ve kına gecelerinde eğleniyorlarmış. Buralarda sesi güzel olan kadınlar türküler, şarkılar söylermiş. Daha sonra radyolarla bu gelenek ortadan kalkmış.

    meryem - 30 Kasım 2014 at 18:20 - Cevapla

    ÇOCUK OYUNLARI
    Çocuklarımızı eğlendiren onları mutlu eden çocuk olmanın nesesini ve
    sevincini ortaya koyan çocuk oyunları vardır. Yaz-kıs hangi mevsim olursa
    olsun mahalle ve sokak aralarına daldığımız zaman onların gülüs çığrıs içinde
    çesitli oyunlar oynadıklarına sahit oluruz.
    1. SAKLAMBAÇ (SOBELİ)
    Saklambaç oyunu birden fazla oyuncu tarafından oynanır. Oyuncular
    arasında seçim yapılır ve bir kisi ebe olarak belirlenir. Ebe, oyuncular arasında
    belirlenen bir sayıya kadar sayar ve bu arada diğer oyuncular saklanır. Ebe
    saydıktan sonra “sağıma, soluma, arkama, önüme saklanan ebe” der ve
    gözlerini açar. Ebe, saklanan diğer oyuncuları bulmaya çalısır. Ebe, ilk
    gördüğü oyuncuyu önceden belirlenmis olan bir duvara ya da ağaca gördüğü
    oyuncuyu sobeler. Diğer arkadaslarını da bulduktan sonra ilk sobelenen
    oyuncu ebe olur. Eğer ebe diğer oyuncuları sobeleyemezse tekrar ebe olur ve
    oyun böylece devam eder.
    2. ÇELİK ÇOMAK
    Bir büyük ve bir de küçük çubukla oynanan bir oyundur. İlk önce küçük
    bir yalak (çukur) açılır. Buraya küçük olan çubuk (çomak) konur. Esler
    belirlenir ve ilk önce oyuna baslayan esler çelik ile çomağı yalaktan fırlatırlar.
    Karsı esler de çomağı alarak yalağa konulan çeliği vurmaya çalısırlar. Eğer
    vurulursa el onlara geçer. Fakat vuramazlarsa çomağı gönderen oyuncu
    çomağı kaldırıp çelik ile üç defa vurmaya çalısır. Daha sonra çelikle önceden
    belirlenen rakam kadar sayılır. Oyun böylece devam eder. Ulasılmak istenen
    sayıya ulasan takım kazanmıs olur.
    3. AL SATARIM – BAL SATARIM
    Bu oyun birden fazla oyuncu tarafından oynanır. Oyuncular bir daire
    olusturacak sekilde sıralanır ve bulundukları yere çömelirler. Oyuncular
    arasından birinin eline mendil verilir ve bu kimse ebe seçilir. Bu kisi elindeki
    mendille dairenin etrafında döner durur. Bir taraftan da:
    Al satarım
    Bal satarım
    Ustam ölmüs
    Ben satarım
    Ustamın kökü sarıdır.
    Satsam on bes liradır.
    Zambak zambak
    Dön de arkana iyice bak
    sarkısını söyler ve mendilini dairenin etrafında dönerken düsündüğü kisinin
    arkasına bırakır ve kaçmaya baslar. Mendili alan kisi mendili bırakan kisiyi
    yakalamaya çalısır. Eğer mendili bırakan kisi mendili bıraktığı kisinin yerini
    kaparsa ebelikten kurtulmus olur. Eğer mendili bırakan ebe mendili bıraktığı
    kisinin yerini kapamazsa tekrar ebe olur. Oyun böylece ebe olan kisi çileden
    çıkana dek devam eder.
    .4. ÜREMELİ
    Bu oyun birden fazla oyuncu tarafından oynanır. Oyuncular arasında
    seçim yapılır. Tüm oyuncular bir yere toplanır ve aralarından birisi “ O lili lili
    papatya dilli, kız senin saçın kaç telli” der. Kisinin parmağı kimi gösterirse o
    kisi bir sayı söyler ve o kisinin söylediği sayı kadar kisi sayıldıktan sonra çıkan
    kisi ebe olur. Ebe olan kisi üçe kadar sayar. Diğer oyuncular da bu arada
    kaçmaya baslarlar. Ebenin yakaladıkları ebeye katılır ve ona yardımcı olur.
    Herkes yakalanıncaya dek ebe ebelikten kurtulamaz. En son kisi de
    yakalandıktan sonra ilk yakalanan kisi ebe olur.
    5. MENDİL KAPMACA
    Bu oyunda ilk önce karsılıklı esler belirlenir. Bu esler birbirlerine belirli
    bir mesafede karsılıklı olarak dururlar. Bu iki grubun ortasında belirlenen bir
    kisi eline bir mendil alarak bu mendili havada tutar ve bu sekilde bekler. Daha
    sonra gruplardan bir kisi karsı gruba der ki:
    “Mendilim menekse
    Meneksem yere düse
    Bizden size kim düse?”
    Karsı taraf ise asağıdaki gibi karsılık verir:
    Mendilim menekse
    Mendilim yere düse
    Sizden bize……..düse (Oyunculardan birinin ismi)
    Bu karsılıklı söylesmeden sonra belirlenen iki kisi hakemin komutuyla
    aynı anda mendile doğru kosarlar. Her iki oyuncu da mendili daha önce alıp
    kendi gruplarının yanına gitmeye çalısır. Eğer karsı grup elemanına
    yakalanmadan kendi grubuna geçerse o rakibini yenmis olur. Bu sekilde oyun,
    herkesin karsılıklı kosmasına kadar devam eder.
    Çocuklarımızın bunlar dısında oynadıkları sunlardır: Birdir- bir, cimcikli,
    dombik, fırın, gızdı, gosgoslu, karakol, metli ve yüzüklüdür.

    (AFYONKARAHİSAR- ÇAY İLÇESİ Y.L. TEZİ-Cemile Kocapınar)
    GÖNDEREN: MERYEM ÜÇÜNCÜ



Cevap Gönderme Formu