Kırk basması inancı nedir? Kırk basmaması için ne gibi önlemler alınırdı? Kırk basmasına kim, neler uygulardı?

5 Comments

    atilla - 17 Eylül 2014 at 20:47 - Cevapla

    durak-kıranyağmur-ulubey-ordu
    -40 basması ile ilgili bilgiler:
    Çocuk kırk günlük olduğu zaman yapılan işleme denir. Tasın içene çivi altın yüzük 40 kaşık su yumurta kabuğu konur banyo yaptıktan sonra çocuğun başından aşağı dökülür. Anneye de bu işlem aynı şekilde uygulanır ve yapılırdı.

    meryem - 22 Eylül 2014 at 19:40 - Cevapla

    Yeni doğum yapmış kadına 40 gün içerisinde ruhani bir varlık tarafından basılma olayıdır. Lohusa için alınan önlemler kırk basmaması için de önemlidir. Eğer kırk basması olursa bir kaç kere kırklama işlemi uygulanır.

    cerkeznecla - 28 Ekim 2014 at 21:03 - Cevapla

    kırk basması;halk için kırk basması şu anlama gelir bir anne doğum yaptı ise kırk günü dolmadan doğum yapmış başka bir anne bebeği ile anneyi ve bbebeyi bakmaya gelemezdi buna izin vermezlerdi eger gelirse bebeğin hasta olacagı ınancı vardı.kırk basmasının işaretleri ise cocugun zayıflaması,ayaklarının ustune basamaması al basmasına işarettir.bunun tedavisi ise eskilerde şöyle yapılmakta idi:bebeği al ocaklarına götürüyorlardı bir kazanın kolundan gecirirken dualar okuyorlardı.ocaktan kül alıp suyun içine katıp bebeği bu su ile yıkıyorlardı.anneeye de bu sudan içiriyorlardı bööylece tedavi etmiş oluyorlardı.ne ilginçtir ki bu teedavi hep işe yararmış???:-)

    murat inan - 01 Aralık 2014 at 22:17 - Cevapla

    Eve et geldiğinde çocuğu yerde tutmazlar yükseğe kaldırırlarmış. Cenaze geçerkende çocuğu aynı şekilde yükseğe kaldırırlarmış. Cinler tarafından sahplenilmesin diye bu işlemler yapılırmış.
    kaynak kişi :Fatma inan yaş 68 Ordu Gölköy Damarlı

    kbdzaltuntas - 04 Aralık 2014 at 17:03 - Cevapla

    -ŞEYHLER BELDESİ-HİSARCIK-KÜTAHYA
    Kırk basması için yörede “kırk karıları” “kırk
    kadınları” kavramı kullanılagelmiştir. Bu kavram kötü güçlerin, rakibin gerçek
    bir bedene bürünmesi, adlandırılan biçim altında kavranması için olmalıdır. Bu şekilde
    olduğu takdirde onunla mücadele etmek daha kolay olacaktır. Aynı zamanda korunma
    ve saldırıya dair birçok ritüelin ortaya çıkmasına da ortam oluşumu sağlanmak istenmiş
    olmalıdır.Yörede kırk basması, kötü ruhların anneyi veya çocuğu korkutması, anne veya çocuğun çarpılması, hastalanması olarak da tanımlanmaktadır.
    Kırk karılarının çocuğu çalması sonucu çocuğu kırk bastığına inanılır.
    Çocuğu kırk basması şeytanın çocuğu götürürken kendi çocuğunu beşiğe
    bırakması olarak da düşünülmektedir.
    Kırk basması, çocuğun üzerine manevi bir ağırlığın çökmesi
    şeklindedir.
    Loğusa anneyi veya çocuğu korkuttuklarında yani kırk bastığında çocuğun
    Şekli değişir, nur suratı sapsarı olur. Kırk basan anne ve çocuk ya hastalıklı olur ya da ölür. Kırk basan
    çocuğun sakat kalacağı inancı da yer almaktadır.
    Kırk basmasına karsı anne ve çocuğu korumak için saç ayağı veya herhangi bir
    demir, üç çörek otu, bir ekmek kırığı, bir süpürge çöpü çıkılanıp çocuğun basının
    altında kırk gün tutulur. Bu çıkılanmış nesneler anneyi de korumaya almaktadır. Kırk
    gün sonra bu çıkı “Hastalığın varsa aksın gitsin.” denilerek akan sulara bırakılır.
    Loğusa anne ve çocuk yalnız bırakılmaz.
    Anne bir nedenden ötürü çocuğu yalnız bırakacak ise çocuğun yanına bir
    süpürge koyar. Böylece yalnız kalan çocuk korumaya alınır. Kırk basmaması için annenin ve çocuğunun yastığının altına ekmek, bıçak, çörek otu konur. Bunun yanı sıra annenin yastık altına altın, gümüş, çakı,
    çocuğun ise başucuna ekmek ve süpürge konur.
    Doğum olan eve çok para ile girilmez ve evden çok para çıkmaz. Para loğusa
    anne ve çocuğa ağır gelir ve onları kırk basar.
    Kırk basan çocuk gözerin üstüne konur. Gözerin altında da kara bir tavuk
    tutulur. Dua ederek kırkın tavuğa geçmesi istenir. Eğer tavuk kırkı üzerine almış ise
    serbest bırakıldığında fırlayıp kaçar. Bu gerçekleşirse çocuk kırktan kurtuldu diye
    düşünürsün.
    Demir çift ve darı hiç kimse görmeden değirmen çarkının alt yanından çalınan
    suyun içine atılır. Ardından kırk basan anne veya çocuk bu suya konulur.
    Kırk basan çocuk terazide çekilir. Terazinin bir kefesine demir, diğer kefesine
    de çocuk konur. “Demir mi ağır, çocuk mu ağır?” diyerek üç kere çocuk terazide çekilir.
    Bu işlem sonunda demir ağır denilir. Çocuğun üzerindeki ağırlık demire geçer de demir
    ağır gelirse çocuk kırktan kurtulur. Demir ağır basarsa o çocuk kırktan kurtulamadığı
    için ölür. Aynı durumda gerçekleştirilen bir başka uygulama da şu şekildedir. Saban
    demiri su içine konur. Saban demiri kırk gün boyunca suda bekler. Aynı zamanda kırk
    gün bu su ile çocuk dualar ve sureler okuyarak yıkanır. Azalan su, üzerine eklenerek
    ertesi günkü kırklama için hazır hale getirilir.
    (KÜTAHYA- ŞEYHLER BELDESİ
    (Yüksek Lisans Tezi)
    Zeynep ÇANLI
    GÖNDEREN:EMEL ALTUNTAŞ)



Cevap Gönderme Formu