Tarihî olaylarlar hakkında veya tanınmış kişilerle ilgili anlatmalar, efsaneler var mıdır? Yazınız.

1 Cevap

    kbdzaltuntas - 03 Aralık 2014 at 22:41 - Cevapla

    -ŞEYHLER BELDESİ-HİSARCIK-KÜTAHYA
    Menkabe Metni 1
    Peygamberimiz miraçtan dönerken kırklar cemine uğruyor. Kapıyı çalıyor.
    İçerden “Kimsiniz?” diye ses geliyor. O da “Ben Allah’ın kulu, peygamberiyim.” diyor.
    “Biz peygamber tanımıyoruz.” diyorlar. Çünkü benlik getirdi, “ben” dedi. Aslında onlar
    Peygamber Efendimizi kapıdan çevirmez. Peygamber Efendimize Cebrail tarafından
    “Git tekrar kapıyı çal, kendini peygamber olarak tanıtma, kul gibi tanıt.” sözü iletiliyor.
    Peygamber tekrar gidiyor. Kapıyı çalıyor. İçeriden “Kimsiniz?” diye ses geliyor. Bu kez
    Peygamberimiz “Ben sizler gibi Allah’ın kuluyum.” deyince kapı açılıyor içeri giriyor.
    Oradakilere “Siz kimsiniz?” diye soruyor. “Biz kırklarız.” diyorlar. Peygamberimiz
    kırklar cemindekilere nazar ediyor, sayıyor “Siz otuz dokuz kisisiniz.” diyor. Çünkü
    Selmanı Farisi dışarıdaymış. “Birimiz dışarıda.” diyolar. “Ben sizden bir isaret
    istiyorum” diyor. Kırklar ceminden Hz.Ali “Bizim birimiz kırk, kırkımız bir.” diyor.
    Hz. Ali neşteri alıyor, parmağını kesiyor. O anda otuz dokuzundan kan geliyor.
    Pencereden de bir tane kan damlıyor. O kan da Selmanı Farisi’ninmis. Orda Peygamber
    Efendimizle kırklar semahını dönüyorlar. Bizim döndüğümüz de kırklar semahıdır. O
    semahta Peygamberimizin basındaki sarık düsüyor. Kırklar, sarığı kırk parçaya bölüyor.
    Kırklar cemindekilerden her biri bir parçayı kemer yapıp beline sarıyor. Bizim belimize
    bağladığımız kemerbest de buradan gelmiştir.
    Menkabe Metni 2
    Peygamber Efendimiz miraca çıkarken göğün dördüncü katında heybetli,
    güçlü bir aslan görüyor. Peygamber Efendimiz aslanı görünce çok etkileniyor. Hatem
    yüzüğünü çıkarıp aslana veriyor. O aslan aslında Hz. Ali imis. Peygamber Efendimiz
    bunu anlamamıs. Hz. Ali kırklar ceminde Peygamber Efendimizin yüzüğünü ona geri
    veriyor. Bu yüzden O günden sonra Hz. Ali için hep Allah’ın aslanı
    denilmektedir.
    Menkabe Metni 3
    Kırklar ceminde Peygamber Efendimizin önüne bir üzüm tanesi geliyor.
    Peygamber Efendimiz bu tek üzüm tanesini kırklara yetirmeyi düsünerek ağır alıyor.
    Cebrail tarafından “Sana bir gümüsten tabak verecem o taneyi al onu ez, üzüm suyunu
    kırkına içir.” deniliyor. Gümüs tabak içerisinde tek üzüm tanesi eziliyor. Bu üzüm
    tanesinin suyunu kırklar elden ele dolastırarak içiyor. Üzüm suyu kırkına da yetiyor.
    Cemlerde sunulan bengür serbeti kırklarda ezilen o serbettir.
    Menkabe Metni 4
    Peygamber Efendimiz birgün sohbet ederken “Benim cenazemde bulunmayan
    benden sefaat beklemesin.” demis. Onun cenazesinde Hz Ebubekir ve Hz. Ömer
    bulunamamıs. Onlar halifelik kavgası ederken çevresindekiler Peygamber Efendimizi
    defnetmisler. Biri gelmis, onlara “Siz ne duruyorsunuz? Peygamberi defnetmisler.”
    demis. Onlar da Hz. Ali’nin yanına gidip Peygamber böyle böyle demisti, diye hatırlatıp
    “Biz onu çıkaracağız, yeniden gömücez.” demisler. Hz. Ali onlara “Biz her vazifesinin
    yaptık, çıkaramazsınız.” demis. Çıkarıdın çıkaramazdın derken Hz. Ali,
    Peygamberimizin mezarının üzerindeki tahtadan kılıcı tutmus, tahtadan ata binmis. Hz.
    Ebubekir ile Hz. Ömer’in üzerine giderken Hz Ebubekir Hz. Ömer’e “Dur! Peygamber
    Efendimiz Ali topraktan ata biner de tahtadan kılıcı eline alırsa Ali’nin üzerine
    varmayın. Dünya fetholur, tersine döner, demisti. Ali topraktan ata bindi. Tahtadankılıcı da eline aldı. Dünya fetholur.” demis. Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer geri
    çekilmisler.
    Menkabe Metni 5
    Kurduğumuz sofra Hz. Ali’nin sofrasıdır. Gökten inen Tanrı misafirleri üç
    gün, üç gece Hz. Ali’ye misafir oldu. Hz. Ali ve Fatıma Ana üç gün, üç gece misafirlere
    kendi yiyeceklerini yedirdiler. Fadime Ana evdeki tek bir okka unu ekmek yaptı,
    misafirlere sundu. Kendileri de aç kalıp oruç tuttular. Sabır sahibi oldular. Misafirler
    sofraya neden oturmadıklarını sorunca “Biz yedik, içtik.” dediler. Cenabı Allah, gelen
    misafirlerinin karnını doyurmak için Hz. Ali ve Fatma Ana’nın üç gün, üç gece oruç
    tuttuğunu gördü. Meleklerine “Hz. Ali’nin evine Cenneti âlâdan bir tepsi yemek
    indirin.” dedi. Cennetten Hz. Ali’nin evine yemekler indi. Hz. Ali “Ya Resul Allah bu
    yemek ne?”dedi. “Ya Ali, senin sabrının, misafirseverliğinin karsılığı.” dedi. O günden
    sonra sabır ile yenen bütün yemekler Hz. Ali’nin sofrasıdır.
    Menkabe Metni 6
    Hacı Bektasi Veli, Ahmet Yesevi’nin. en çalıskan öğrencisiymis. Hacı Bektasi
    Veli’nin babası hacıya gitmis. Hacı Bektasi Veli’nin annesi birgün helva “Ah, benim
    kocam su helvayı yese!” demis.O zaman da Hacı Bektasi Veli “Ya anne, helvayı sen
    tabağa koy, ben iletiyim.” demis. O zat babasının yanına o anda helva tüte tüte varmıs.
    Hacı Bektasi Veli’nin babasının yanına varması o kadar kısa zamanda olmus ki
    helvanın dumanı hâlâ tütmeye devam ediyormus. Hacı Bektasi Veli’nin babası hacdan
    dönünce esine “Tüte tüte helvayı yedim.” demis. Bir de torbasından helvanın tasını
    çıkarmıs. Kadın da “Hacı hacı değil, hacım hacı.”demiş.
    (KÜTAHYA- ŞEYHLER
    (Yüksek Lisans Tezi)
    Zeynep ÇANLI
    GÖNDEREN:EMEL ALTUNTAŞ)



Cevap Gönderme Formu