-ŞEYHLER BELDESİ-HİSARCIK-KÜTAHYA
Kütahya’nın Pınarları adlı türkünün hikayesi yöre halkınca türküden hareketle
derlenmek istenilmişse de hikayede bütünlük ve gerçekçilik sağlanamamıştır. Bu
yüzden adı geçen türkünün eldeki kaynaktan hareketle hikayesi verilmiştir:
Bu türkü bundan bir asır kadar önce, ihtişamlı, güzel, delidolu olduğundan
Deli Düve lakabı takılan bir kadın ile Asalı sülalesinden bir delikanlı arasında geçen ask
hikayesi üzerine yakılmıştır. Deli Düve’nin şaibeli bir yaşantısı vardır. O dönemde tüm
delikanlılar onu elde etmek için uğraşırlar. Bunların arasında Asalı, Deli Düve’yi
nikahına alır ve ona bir ev açar. Deli Düve’de gözü olan diğer delikanlılar bu olayı
içlerine sindiremezler. Nasıl etsek de, Deli Düve’yi Asalı’nın elinden alsak diye, planlar
kurmaya başlarlar ve planlarını hazırlarlar. Kendilerini reddeden kızın kocasını hem
kıskanır hem de ona kin bağlarlar. Aradan bir hayli zaman geçer, bu genç ve güzel gelin
birkaç delikanlı tarafından tehdit edilmeye baslar. Delikanlılar kocandan ayrılacaksın,
yoksa seni dağa kaldırırız, kocanın da gözlerini kör ederiz” diye aracı bir kadın ile haber
salarlar.
Deli Düve önceleri aldırmaz ve kocasından saklar, onu sevdiği içinde bir türlü
kötülük etmelerine razı olmaz ve delikanlılara söyle haber yollar. “Ne olur, kocamı
rahat bırakın. Ona dokunmayın, ne isterseniz yapayım.” der.
Bunu haber alan delikanlılar Deli Düve’yi kaçırmaya karar verirler. Aracı
kadına “Biz ondan istediğimizi çeşme basında söyleyeceğiz. Oraya kadar gelsin.”
derler. Bunu duyan genç gelin meraktan çatlayacak bir duruma geldiğinden çeşme
basına gider.
Daha önceden çeşme basında tuzak kuran delikanlılar kadının koşarak
geldiğini görünce önüne çıkar ve genç gelini hazırladıkları atın üzerine atarak
kaçırırlarken gelin çığlık atar. Sesi duyan kocası Asalı yardımına koşar. Kocasının
geldiğini gören delikanlılar, hazır vaziyette beklemeye başlarlar. Aralarındaki kanlı
dövüş sonunda Asalıoğlu Vehbi isimli genç delikanlı aldığı bıçak darbeleri ile ölür.
Delikanlılar Deli Düve’yi dağa kaldırırlar ve de emellerine ulaşırlar. Öte yandan
oğullarının kanlar içinde yattığını gören gencin ana ve babası saçlarını, baslarını
yolarlar.
Bu olayın duyulması üzerine yakılan ağıtlar dilden dile dolaşarak türkü haline
gelir.
Kütahya’nın pınarları akışır
Zaptiyeler kol kol olmuş dolaşır
Asalıya çuha şalvar yakışır
Aman aman Vehbi’m öyle de böyle olur mu
Ah ben ölürsem dünya sana kalır mı
Salım geldi musallaya dayandı
Mor cepkenim al kanlara boyandı
Seni vuran zalım nasıl dayandı
Aman aman Vehbi’m öyle de böyle olur mu
Ah ben ölürsem dünya sana kalır mı?
(KÜTAHYA- ŞEYHLER BELDESİ
(Yüksek Lisans Tezi)
Zeynep ÇANLI
GÖNDEREN:EMEL ALTUNTAŞ)
-ŞEYHLER BELDESİ-HİSARCIK-KÜTAHYA
Kütahya’nın Pınarları adlı türkünün hikayesi yöre halkınca türküden hareketle
derlenmek istenilmişse de hikayede bütünlük ve gerçekçilik sağlanamamıştır. Bu
yüzden adı geçen türkünün eldeki kaynaktan hareketle hikayesi verilmiştir:
Bu türkü bundan bir asır kadar önce, ihtişamlı, güzel, delidolu olduğundan
Deli Düve lakabı takılan bir kadın ile Asalı sülalesinden bir delikanlı arasında geçen ask
hikayesi üzerine yakılmıştır. Deli Düve’nin şaibeli bir yaşantısı vardır. O dönemde tüm
delikanlılar onu elde etmek için uğraşırlar. Bunların arasında Asalı, Deli Düve’yi
nikahına alır ve ona bir ev açar. Deli Düve’de gözü olan diğer delikanlılar bu olayı
içlerine sindiremezler. Nasıl etsek de, Deli Düve’yi Asalı’nın elinden alsak diye, planlar
kurmaya başlarlar ve planlarını hazırlarlar. Kendilerini reddeden kızın kocasını hem
kıskanır hem de ona kin bağlarlar. Aradan bir hayli zaman geçer, bu genç ve güzel gelin
birkaç delikanlı tarafından tehdit edilmeye baslar. Delikanlılar kocandan ayrılacaksın,
yoksa seni dağa kaldırırız, kocanın da gözlerini kör ederiz” diye aracı bir kadın ile haber
salarlar.
Deli Düve önceleri aldırmaz ve kocasından saklar, onu sevdiği içinde bir türlü
kötülük etmelerine razı olmaz ve delikanlılara söyle haber yollar. “Ne olur, kocamı
rahat bırakın. Ona dokunmayın, ne isterseniz yapayım.” der.
Bunu haber alan delikanlılar Deli Düve’yi kaçırmaya karar verirler. Aracı
kadına “Biz ondan istediğimizi çeşme basında söyleyeceğiz. Oraya kadar gelsin.”
derler. Bunu duyan genç gelin meraktan çatlayacak bir duruma geldiğinden çeşme
basına gider.
Daha önceden çeşme basında tuzak kuran delikanlılar kadının koşarak
geldiğini görünce önüne çıkar ve genç gelini hazırladıkları atın üzerine atarak
kaçırırlarken gelin çığlık atar. Sesi duyan kocası Asalı yardımına koşar. Kocasının
geldiğini gören delikanlılar, hazır vaziyette beklemeye başlarlar. Aralarındaki kanlı
dövüş sonunda Asalıoğlu Vehbi isimli genç delikanlı aldığı bıçak darbeleri ile ölür.
Delikanlılar Deli Düve’yi dağa kaldırırlar ve de emellerine ulaşırlar. Öte yandan
oğullarının kanlar içinde yattığını gören gencin ana ve babası saçlarını, baslarını
yolarlar.
Bu olayın duyulması üzerine yakılan ağıtlar dilden dile dolaşarak türkü haline
gelir.
Kütahya’nın pınarları akışır
Zaptiyeler kol kol olmuş dolaşır
Asalıya çuha şalvar yakışır
Aman aman Vehbi’m öyle de böyle olur mu
Ah ben ölürsem dünya sana kalır mı
Salım geldi musallaya dayandı
Mor cepkenim al kanlara boyandı
Seni vuran zalım nasıl dayandı
Aman aman Vehbi’m öyle de böyle olur mu
Ah ben ölürsem dünya sana kalır mı?
(KÜTAHYA- ŞEYHLER BELDESİ
(Yüksek Lisans Tezi)
Zeynep ÇANLI
GÖNDEREN:EMEL ALTUNTAŞ)