Köyümüzde söylenen türküler önceleri Tef ve Ud sonraları Davul ve Zurna şimdilerde Saz eşliğinde söylenmektedir.Türkiyü söyleyen kişiler aynı zamanda çalıp söylerledi.Bazende toplu olarak veya tek tek türküler söylenirdi.
KAYNAK: Avni İŞBAKAN YAŞ:66
Köyümüzde türküler genelde kemençe ve tef ile söylenir. Özellikle kına gecelerinde kadınlar ellerindeki teflerle türküler söyler, orada bulunanları eğlendirirlerdi. Erkeklerde ise kemençe çalan kişi türküler söyler. Köyümüzde tef ile söylenen türkülerden bazıları:
Elimde tabanca
Çektim de attım anca
Bir deli uşak aldım
Bir daha alsam anca
Geline bak geline
Kına yakmış eline
Gelin kurban olurum
Seni bana verene
Tüfeğim arma burma
Kız yol üstünde durma
Alır seni kaçarım
Bana bahane bulma
Tüfeğim dolu saçma
Kaçma vururum kaçma
Bin bir çeşit yaram var
Bir yara da sen açma
Durak-Kıranyağmur-Ulubey-Ordu
Türkülerde ki çalgılar ve türkü söyleyen kişiler
Bağlama davul saz klarnet def ve darbuka gibi aletler yörede türküler için kullanılmaktadır.
Türküleri söyleyen kişiler kullandıkları çalgılar eşliğinde kişiye göre söyledikleri de olur genelde çalgı kullanan kişiler türküleri de söylemektedirler, Ama çalgı çalmaktan ayrı olarak söyleyen kişi de değişiklik gösterebilir.
Köyümüzde genel olarak çobanların söylediği ya da çobanlar için söylene türküler:
Ahmutun taşında
Keçiler yatar
Ahmutun tepesi
Her yana bakar
Binbir çiçek açmış
Mis gibi kokar
Güzeldir havası
Cana can katar
Doyulur mu sana
Güzel can vatan
Bizim dağlar taşlar
Neşe kaynağı
Yaylaya çıkınca
Yersin kuymağı
Makine ayırır
Sütten kaymağı
Budur yaylacının
Gelir kaynağı
Arpalı yaylası
Güzel görünür
Akşam üstü dağları
Dumanlar bürür
Bakarsın yaylacılar
Yollarda yürür
Arpalı köyüne
Pazar kurulmaz
Hiç kimse kimseye
Hesap soramaz
Pazartesi gelince köyde
Kimse kalmaz
Yaylalardan bakınca
Mezereyi görün
Dağları taşları
Sayısız çiçeğe bürün
3 çamlara salmayın
Kurt yer hep koyunları
Adama neşe verir
Mezerenin suları
Höngürdedi çay suyu
Getirin bardakları
Çayı demli görenin
Oynuyor dudakları
Oy benim gafadarum
Yaylalarda yatalım
Getir bir kısır koyun
Kavurmalık yapalım
-ŞEYHLER BELDESİ-HİSARCIK-KÜTAHYA
Yörede türkü söyleme geleneği hemen her evde var olan tef ile
yasatılmaktadır. Tefin tok ses vermesi için öncelikle tef ocakta ısıtılır. Türkü söyleyen
kişi de “Ay hafazan Allah, tef ne zaman kızecek!” seklinde deyisiyle misafirlerini
türküye davet eder. Bir toplulukta sesi güzel olan ve türkü söylemesiyle tanınan
kişinin türkü söylemesini isterken “ Sultan Nenem dillendir.” denir. Böylece kişi türkü
Söylemeye davet edilir.
(KÜTAHYA- ŞEYHLER BELDESİ
(Yüksek Lisans Tezi)
Zeynep ÇANLI
GÖNDEREN:EMEL ALTUNTAŞ)
Köyümüzde söylenen türküler önceleri Tef ve Ud sonraları Davul ve Zurna şimdilerde Saz eşliğinde söylenmektedir.Türkiyü söyleyen kişiler aynı zamanda çalıp söylerledi.Bazende toplu olarak veya tek tek türküler söylenirdi.
KAYNAK: Avni İŞBAKAN YAŞ:66
Köyümüzde türküler genelde kemençe ve tef ile söylenir. Özellikle kına gecelerinde kadınlar ellerindeki teflerle türküler söyler, orada bulunanları eğlendirirlerdi. Erkeklerde ise kemençe çalan kişi türküler söyler. Köyümüzde tef ile söylenen türkülerden bazıları:
Elimde tabanca
Çektim de attım anca
Bir deli uşak aldım
Bir daha alsam anca
Geline bak geline
Kına yakmış eline
Gelin kurban olurum
Seni bana verene
Tüfeğim arma burma
Kız yol üstünde durma
Alır seni kaçarım
Bana bahane bulma
Tüfeğim dolu saçma
Kaçma vururum kaçma
Bin bir çeşit yaram var
Bir yara da sen açma
Durak-Kıranyağmur-Ulubey-Ordu
Türkülerde ki çalgılar ve türkü söyleyen kişiler
Bağlama davul saz klarnet def ve darbuka gibi aletler yörede türküler için kullanılmaktadır.
Türküleri söyleyen kişiler kullandıkları çalgılar eşliğinde kişiye göre söyledikleri de olur genelde çalgı kullanan kişiler türküleri de söylemektedirler, Ama çalgı çalmaktan ayrı olarak söyleyen kişi de değişiklik gösterebilir.
Köyümüzde sevdalık üzerine söylenen bazı türküler:
Türkü söylerim pekten
Kız saçların ipekten
Akşama geleceğim
Geçir beni köpekten
Al elma kızıl elma
Dallara dizil elma
Yar kapıdan geçerken
Cebine sızıl elma
Tabakamda tütün yok
Akıl başta bütün yok
Alır kaçardım seni
Bindirmeye atım yok
Saçları kara yarim
Her sabah tara yarim
Tellerinin içinde
Gönlümü ara yarim
İneğimin boncuğu
Nazaradır nazara
Ya al beni koynuna
Ya koy mezara
Gırandan indim ancak
Elimde yeşil sancak
Ne kız oldum ne gelin
Sevdaya düştüm ancak
Derenin kıyıları
Ata vurdum yıları
Kız ben seni çok sevdim
Alma benim ahımı
Ay vuruyo vuruyo
Dağların başına
Kurban olayım yavrum
Gözünün yaşlarına
Başım ağırır başım
Hasta mı olacağım?
Allahın emriyle
Kız seni alacağım
Köyümüzde Sevdalanan kişilerin sevdiklerini tasvir ettikleri türküler:
Yaylaların yoğurdu
Seni kimler doğurdu
Seni doğuran ana
Bal ile mi yoğurdu
Hayde gidelim hayde
Hayde getmiyi misin?
Ne incecik belin var
Ayran içmeyi misin?
Hayde gidelim hayde
Seninle yaylalara
Sende güzelim diye
Bakarsın aynalara
Gırat geldi kapıya
Ver ağzına dişliği
Güvercin kanadından
Nazlı yarin içliği
Kapı önünde durdum
Şapkamı yere vurdum
Güzel kızı görünce
Hem güldüm hem bayıldım
Güneş alıyo güneş
Yayala gıranlarına
Benim sevidğim benzer
Berber aynalarına
Köyümüzde genel olarak çobanların söylediği ya da çobanlar için söylene türküler:
Ahmutun taşında
Keçiler yatar
Ahmutun tepesi
Her yana bakar
Binbir çiçek açmış
Mis gibi kokar
Güzeldir havası
Cana can katar
Doyulur mu sana
Güzel can vatan
Bizim dağlar taşlar
Neşe kaynağı
Yaylaya çıkınca
Yersin kuymağı
Makine ayırır
Sütten kaymağı
Budur yaylacının
Gelir kaynağı
Arpalı yaylası
Güzel görünür
Akşam üstü dağları
Dumanlar bürür
Bakarsın yaylacılar
Yollarda yürür
Arpalı köyüne
Pazar kurulmaz
Hiç kimse kimseye
Hesap soramaz
Pazartesi gelince köyde
Kimse kalmaz
Yaylalardan bakınca
Mezereyi görün
Dağları taşları
Sayısız çiçeğe bürün
3 çamlara salmayın
Kurt yer hep koyunları
Adama neşe verir
Mezerenin suları
Höngürdedi çay suyu
Getirin bardakları
Çayı demli görenin
Oynuyor dudakları
Oy benim gafadarum
Yaylalarda yatalım
Getir bir kısır koyun
Kavurmalık yapalım
Köyümüzde nasihat verme içeriği olan türküler :
Sini kalaylısını
Sil yüzünün yaşını
Evlenmek bir keredir
Seçte al iyisini
Yağmur yağıyor yağmur
Al başına kabalak
İstemessen kocanı
Vur başına gombalak
Köyümüzde ayrılık,dert içeriği olan bazı türküler :
Oy dağlarım dağlarım
Yari yitirdim ağlarım
Yari elime koysan
Zincir vurup ağlarım
Derenin kenarında
Anık toplarım anık (dere otu)
Çise vurmuş dağlara
Ağlarım yanık yanık
Duman aldı dağları
Yitti ufağım yitti
Konuştuğumuzu gördü
Ecep anası ne itti
Başım ağırır başım
Hasta mı olacağım
Gördüm rüyalarını
Yardan ayrılacağım
Ayağında çoraplar
Kapkara zeytin gibi
Bıraktın gittin beni
Anasız yetim gibi
Yayladan gelen uşak
Yaylada duman var mi?
Yitirdim sevdiğimi
Yollarda gören var mi?
Ava giderim ava
Küçücük köpeğimle
Vurdular sevdiğimi
Hükümet tüfeğiyle
Kara gözlüm ağlama
Karaları bağlama
Ben buralı değilim
Bana gönül bağlama
İstedim alamadım
Eremedim murada
Aradım bulamadım
Sevdiğimi orada
Ocak başında kömür
Demir döverim demir
Seni saran uşağa
Mevla’m vermesin ömür
Bir kurşun atacağım
Evinin bacasına
Selam söyleyin selam
Sevdamın kocasına
Evlerinin önü arpa
Atlar gelir kırpa kırpa
Gelin Ayşem suya gitti
Kollarını çarpa çırpa
Söyle doktor söyle
Yaram derindir
Yaramı bağlayan
Taze gelindir
Bir azacık dar oldu
Zipkamın bacakları
Bizi sebep olanın
Yıkılsın ocakları
Şu dağlar olmayaydı
Çiçeği solmayaydı
Ölüm Allah’ın emri
Ayrılık olmayaydı
Köyümüzde yetim ve öksüz insanlar için söylenen türküler:
Kara koyun meler gelir
Dağları deler gelir
Anasız yavruların
Başına neler gelir
Daşın dibinde külür
Olur olur tökülür
Eller “Babam! ” diyende
Benim boynum bükülür
Oy benim nenecuğum
Yanayi yürecuğum
Eller köyünde kalmış
Garip Fadimecuğum
Yaylaya gidiyom
İneklerim danasız
Resmiye gel al beni
İkimizde anasız
Taştan geçerim taştan
Yaşmağım düştü baştan
Ne anam var ne babam
Yaratıldım bi taştan yetim
Sis dağının başında
Var obamız obamız
Kalk gidelim sevdiğim
Yok anamız babamız
Köyümüzde askerler için söylenen türküler:
Ben askere gidiyom
Bacım gibi ağlayın
O sarı saçlarını
Mendilime dolayın asker
Asker oldum anacım
Bilmem anacım bilmem
Ağla beni ah anam
Ya gelirim ya gelmem
Asker oldum ah ana
Ellerine kına yak
Bu mektubu yazana
Değil yazdırana bak
Kar yağayi yağayi
Erik çalilerine
Allah sabırlık versin
Asker karilerine
Oy dereler dereler
Duman bağladınız mı?
Ben askere giderken
Kızlar ağladınız mı?
Asker olacağımı
Tirebolu da duydum
Yangın yüreğime
Soğuk suları serdim
Asker ettiler beni
Doğru sürdüler Van’a
Yok mudur benim yarim
Ağlasın yana yana
Asker ettiler beni
İkiliyim ikili
Sevgilimin sözleri
Yüreğime dikili
Ben askere gidiyom
Erzurum alayına
E kız seni almanın
Bakarım kolayına
Asker oldum piyade
Bugün aşkım ziyade
Evlilerim sevdası
Bekarlardan ziyade
Sis dağının başından
Geçiyo çıracılar
Yarimi asker etti
Körolsun dunacılar
Dağın başında külür
Olur olur dökülür
Asker karılarının
Boyunları bükülür
Köyümüzde gelin kaynana atışmalarına örnekler:
-Gelinlerin kaynanalara attıkları türküleri
Kaynana kara kazık
Yazık geline yazık
Kaynananın gözüne
Geçsin bir kazık
Kaynanayı netmeli?
Merdivenden atmalı
Paldır küldür giderken
Arkasından bakmalı
Kaynanamın metini
İtler yesin etini
Annemi çok severdim
Bilmedim kıymetini
Kaynanayı netmeli?
Kara kazana atmalı
“Yandım gelin!” dedikçe
Altına odun atmalı
Oy kaynana kaynana
Sana diyorum sana
Ayda yılda bi kere
Oğlunu gönder bana
Ah kaynana kaynana
Dişi hörük kaynana
Oğlun fındık getirdi
Sensiz yedik kaynana
Ayağında çamurluk
Bugün hava yağmurluk
Kızın gönlü var ama
Anasında gavurluk
Yarim getirse taşı
Yansın ocağın taşı
Teneşürde yıkansın
Kaynananın kel başı
-Kaynanaların gelinlere attıkları türküler
Birini de yavrum birini
Balkona serdim kilimi
Akşama gelince kaynana
Gelin kırsın belini
Kaynana! Ciğeri kediler yedi
Gelin hanım! Yerse de yesin
Akşama da bey oğlumuz gelsin
Bakalım o ne desin
Derelerde kuşburnu
Kuşburnuyu kuş yer mi?
Daha üç günlük gelin
Kaynanaya “Hoşt!” der mi?
Güneş aldı ay da yok
Aydan bize fayda yok
Kızlar kahve içerler
Gelinlere çay da yok
-ŞEYHLER BELDESİ-HİSARCIK-KÜTAHYA
Yörede türkü söyleme geleneği hemen her evde var olan tef ile
yasatılmaktadır. Tefin tok ses vermesi için öncelikle tef ocakta ısıtılır. Türkü söyleyen
kişi de “Ay hafazan Allah, tef ne zaman kızecek!” seklinde deyisiyle misafirlerini
türküye davet eder. Bir toplulukta sesi güzel olan ve türkü söylemesiyle tanınan
kişinin türkü söylemesini isterken “ Sultan Nenem dillendir.” denir. Böylece kişi türkü
Söylemeye davet edilir.
(KÜTAHYA- ŞEYHLER BELDESİ
(Yüksek Lisans Tezi)
Zeynep ÇANLI
GÖNDEREN:EMEL ALTUNTAŞ)