Yörede yakılıp çevreye yayılmış türküler varsa; kim, hangi olay üzerine yakmıştır? (Bu türküleri söylenirken videoya çekip köyünüzün sitesine konulması için ekleyebilirsiniz.)
Köyümüzde söylenen bazı türküler ve hikayeleri:
Türkü Hikayesi: Cebel dağı efsaneleşmiş ve karı hiç erimeyen bir dağ adıymış. Gurbete giden kişi eşine bu dağın karı eriyince geleceğini söylemiş ancak 7 yıl geçmesine rağmen gelmemiş. Tam 7. Yıl gelmiş ve eşini ocağın başında bu türküyü söylerken bulmuş.
Gözüm diktim cebel dağın karına
Yârim heves etti gurbetin karına
Gönlüm yandı aşkı ile zarına
Yedi yıl oldu da yine gelmedi
Celal’in Türküsü
Türkü Celal adındaki bir gencin ölümünden sonra söylenmistir. Celal
yirmi yaslarında yeni evli bir gençtir. Düğününden az bir müddet sonra
geçirdiği bir kaza sonucu ağır yaralanmıs, tedavisi için Çay ilçesinden
Ankara’ya gönderilmistir. Fakat Ankara’da tedavisi esnasında yasamını
yitirmistir. Türkü, Celal’in ölümünü ve ardında kalan yeni gelin karısının
üzüntüsünü aktaran bir ağıt niteliğindedir.
Evlerinin önü arpa
Atlar gelir kırpa kırpa
Celal oğlan can veriyor
Kollarını çırpa çırpa
Celal güvey can veriyor
Kollarını çırpa çırpa
Celal damda yatıyor
Yorgan dösek atıyor
Uyan Celal’im sen uyan
Yavuklun eller sarıyor
Evlerin önü kavak
Eğil de gir dalına bak
Elim kına yüzüm duvak
Bize dulluk yakısır mı?
Ankara’nın kara tası
Yandı ciğerimin bası
Nere giden kayınbaba
Yok mu Celal’in kardesi
Ankara’dan tas geliyor
Sesi bana hos geliyor
Celal’i götüren taksi
Dolu gitti bos geliyor
Sekiz çift çorap ördüm
Sekiz kaynım giysin diye
Sandık açtım, poçu verdim
Celal güvey olsun diye
(AFYONKARAHİSAR- ÇAY İLÇESİ Y.L. TEZİ-Cemile Kocapınar)
GÖNDEREN: MERYEM ÜÇÜNCÜ
Güner’in Türküsü
Bu türkü’de Çay’da yasanan bir olayın ardından söylenmistir. Türkü Çay
halkının çok büyük hürmet ve sevgi beslediği Rüstü Muallim’in kızı Güner’in
intiharı üzerine olusturulmustur. Rüstü Muallim hem dini hem de ilmi alandaki
bilgisi ile Çay halkının itibarını kazanmıs bir sahıstır. Öyle ki su an bile ilçede
onun adını tasıyan cadde ve sokaklar vardır. Pek çok okulda onun özlü sözleri
asılıdır.
Türkü’de adı geçen Güner, Rüstü Muallim’in kızıdır. Güner çevrede
güzelliği ve ağır baslı, namuslu kisiliğiyle bilinir. Güner’in karsı komsusu olan
“Deli Omar’ın oğlu Orhan” diye tanınan bir sahıs Güner’e sevdalanır. Kızın
kendinde gönlünün olmadığını anlayınca kızı zorla kaçırır ve bir çiftliğe kapatır.
Kızın namusuna ilismek istese de kızın direnmesi sonucu istediğini yapamaz.
Yöre halkının yardımıyla Orhan yakalanır ve tutuklanır. Kız da kurtulur ve
evine döner. Fakat kaçırıldığı yerde birkaç gün tutulduğu için kızın hakkında
dedikodular çıkmıstır. Olayı duyan pek çok kisi Rüstü Muallim’in evine geçmis
olsuna gelir. Güner misafirlere kahve pisirir bu sırada babasının
dedikodulardan dolayı basının eğik olduğunu, basını yerden kaldırmadığını
görür. “Benim babam Çay’ın en itibarlı adamı idi. Ben onun basını yere
eğdim.” diyerek ağlar. içine kimse görmeden zehir koyduğu kahvesini içer ve
bir anda ortalığa yığılır. Kimse önce ne olduğunu anlayamaz, anladıklarında
ise is isten geçmis, Güner ölmüstür.
Patlıcanı oyamadım
Tadına doyamadım
Çiftlik çiftlik gezdirdim de
Evime koyamadım
Günerime ben yandım
Elek elek içinde
Elek tekne içinde
Deli Omar’ın Orhan’da
Tel örgülerin içinde
Günerime ben yandım
Sarı kavun dilimi
Kim dokudu kilimi
Vallah billâh olamam
Deli Omar’ın gelini
Günerime ben yandım
Güner kahve pisirir
Köpüğünü tasırır
Rüstü Muallimi sorarsan
Güner’e zehiri içirir
Günerime ben yandım
(AFYONKARAHİSAR- ÇAY İLÇESİ Y.L. TEZİ-Cemile Kocapınar)
GÖNDEREN: MERYEM ÜÇÜNCÜ
Gülnazik’in Türküsü
Türkünün hikâyesi ve sözleri yörede pek çok kisi tarafından biliniyor
olsa da ezgili söyleyisine ne yazık ki ulasamadım. Türkünün hikâyesi Kurtulus
Savası yıllarında yasanmıs. Yunanlar, Afyon’u isgal ettikleri dönemde yöre
halkına pek çok eziyette bulunmuslar. O dönemde Çay ilçesinde Gülnazik
adında çok güzel bir genç kız varmıs. Yunan kumandanlarından biri bu kıza
âsık olmus. Fakat ne yaptıysa kızı kendisiyle evlenmesi konusunda ikna
edememis. En sonunda Gülnazik’i zorla kaçırmıs. Kızı Atina’ya götürmüs ve
orada evlenmis. Aradan yıllar geçmis, bu geçen süre içinde Gülnazik’in üç
çocuğu olmus. Gülnazik ne kadar kaçmak istediyse de basarılı olamamıs.
Çocukları da olduğu için katlanmak zorunda kalmıs. Bir gün tesadüfen bir Türk
gemi kaptanı ile karsılasmıs. Ona basından geçenleri anlatmıs. Onun yardımı
ile üç çocuğunu da yanına alıp Atina’dan kaçmıs. Deniz yolculuğu esnasında
“Ben bu çocuklarla memleketime dönersem herkes çocuklarımla Yunan
çocuğu, Yunan tohumu diye dalga geçer. Ben bu çocuklarla hangi yüzle
memleketime giderim?” diye düsünmüs ve çocuklarını denize atıp boğmus.
Fakat sonra çok pisman olmus. Sonraları bu pismanlıkla aklını yitirmis. Bu
türküyü de bu olayın arkasından söylemisler.
Atina’nın hamamı
Yandan çıkar dumanı
Ben Yunan’ı görünce
Kalmadı dizimin dermanı
Yumurtanın kulpu yok
Gözlerimde uyku yok
Sür gemici gemiyi
Hiç kimseden korkum yok
Atina’da bir kus var
Kanadında gümüs var
Ağlamayın a çocuklar
Ananızda bir is var
Atina’nın üzümü
Tutturamadım sözümü
Üç yavrumu atarken
Yumuverdim gözümü
Yumurtanın sarısı
Oldu gece yarısı
Çocuklarımdan olunca
Gitti aklımın yarısı
Çarsıdan üzüm geldi
Allahtan izin geldi
Aç kapıyı ey ana
Yunandan deli kızın geldi
(AFYONKARAHİSAR- ÇAY İLÇESİ Y.L. TEZİ-Cemile Kocapınar)
GÖNDEREN: MERYEM ÜÇÜNCÜ
Ali Çetin’in Türküsü
Türkü Ali Çetin adında bir gencin öldürülmesi üzerine olusturulmustur.
Ali Çetin köylerinden genç bir kıza âsık olmus. Kızı istetmis ama kızın ailesi
razı olmamıs. Ali yine de kızın pesini bırakmamıs, sürekli ardında dolasmıs.
Bu sebepten kızın hakkında dedikodular çıkmıs. Kardesinin hakkında çıkan
dedikodulara sinirlenen kızın ağabeyi, Ali’yi köy kahvesinin önünde attığı iki
kursunla vurup, öldürmüs.
Ali’nin evleri doğuya bakar
Ali’yi vurmuslar, al kanlar akar
Ali’nin anası yollara bakar
Uyan Alim uyan uyanamadın
Çifte kursunlara dayanamadın
Karakol üstünde bir kara bulut
Ana ben gidiyorum sen beni unut
Küçük kardesimi yerime büyüt
Uyan Alim uyan uyanamadın
Çifte kursunlara dayanamadın
Ali’nin ölüsü kahvede yatar
Alimi vurmuslar al kanlar akar
Bir mektup yazdırdım dört ucu kara
Haber gitti bütün karakollara
Anam duyar ise düser yollara
Kahvenin önünde kanlı kasaplar
Katil bir gence kursun mu atar
Cenazem geliyor gelin ahbaplar
Anama söyleyin anam ağlasın
Babamın oğlu var beni neylesin
(AFYONKARAHİSAR- ÇAY İLÇESİ Y.L. TEZİ-Cemile Kocapınar)
GÖNDEREN: MERYEM ÜÇÜNCÜ
Gedil Deresi
Türkünün hikâyesi Çay ilçesinin küçük bir köyü olan Gedil’de geçiyor.
Gedil’de yasayan bir genç kıza amcasının oğlu sevdalanmıstır. Fakat bu
duruma kızın babası razı değildir, kardesinin oğlunun kızının dengi olmadığını
düsünür. Kızın gönlü de zaten baskasındadır. Babası kızı gönlünün olduğu
adamla evlendirir ama kızın gelin gideceği gün amcaoğlu düğün evini basar.
Gelini zorla kaçırır, kızı Gedil deresinin basındaki bağlara götürür. Kızın zorla
ırzına geçer. Kız boğusma esnasında yaralanır. Oğlan ertesi sabah kaçacak
bir yol bulmak için oradan uzaklasır. Giderken de kızı kaçmaması için sıkıca
bağlar. Kız orada bir gün bağlı kalır. Kızın yarasına kurt, kus, sinek, böcek
toplanır. Bağlı olduğu için bir sey yapamaz. Amcaoğlu kızı almak için tekrar
döndüğünde kızın ölüsü ile karsılasır. Oğlan hapiste yıllarca cezasını çeker,
kızın ardından da bu türkü yakılır.
Ne uzundur Gedil yolu
Koptu fistanımın donu
Sıkıstırma emmim oğlu
Görünüyor Gedil yolu
Oy neresi vay neresi
Burası Gedil deresi
Sıkıstırma emmim oğlu
Her yanlarımın el beresi
Sandığımı açamadım
Çeyizimi takamadım
Ne kötü kaderim varmıs
Sevdiğime varamadım
Oy neresi vay neresi
Burası gedil deresi
Sıkıstırma emmim oğlu
Her yanlarımın el beresi
Verem bağlar verem bağlar
Dengine düsmeyen ağlar
Dengine düsmeyen gelin
Al yerine kara bağlar
Oy neresi vay neresi
Burası Gedil deresi
Etme eyleme emmim oğlu
Her yanlarım el beresi
Eskin olur eskin olur
Al kadife piskin olur
Yerine düsemez gelin
Ölmez ama saskın olur
Oy neresi vay neresi
Burası Gedil deresi
Sıkıstırma emmim oğlu
Her yanlarım el beresi
(AFYONKARAHİSAR- ÇAY İLÇESİ Y.L. TEZİ-Cemile Kocapınar)
GÖNDEREN: MERYEM ÜÇÜNCÜ
Dam basına asa da goymus galbırı
Aman galbırı, hele galbırı, yine galbırı
Bekârları yerlerinden galdırır aman
Aman hallerim yaman
Bu dert bizi de iflâh etmez öldürür
Aman öldürür, hele öldürürür, yine öldürür
Aman yosmam da evlerimiz nerdolur
Eller sarar yüreğime aman da derdolur
Aman ellere demen
Kapardına asagoymus eleği
Aman eleği, hele eleği, yine eleği
Anasının mühür gözlü meleği
Aman hallerim yaman
Yiğitlerin de bir tanecik dileği
Aman dileği, hele dileği, yine dileği
Aman yosmam da evlerimiz nerdolur
Eller sarar yüreğime aman da derdolur.
Aman ellere demen
Kara Da Koç’un Boynuzu
Kara da koç’un boynuzu
Siyah da saçın kunduz.
Koyver de yosmanın kızı
Doğdu safak yıldızı aman aman
Haydi de birtanem çarsıdan aman aman
Biraz da alalım komsudan
Kara da koç meler gelir
Dağları deler gelir aman aman
Gurbete giden gelinin
Aklına neler gelir
Haydi de birtanem çarsıdan
Biraz da alalım komsudan
Kara da koç meler gelir
Bağrımı deler gelir
Yalınız gezen yârin de
Aklına neler gelir
(AFYONKARAHİSAR- ÇAY İLÇESİ Y.L. TEZİ-Cemile Kocapınar)
GÖNDEREN: MERYEM ÜÇÜNCÜ
Kınası karılır tasta
Oğlan evi pek havasta
Kız evleri kara kara yasta
Ney ney aman ney
(Nakarat)
(Sadıcım kınan kutlu olsun
Dirliğin baldan tatlı olsun
Sevdiğin kuvvetli de olsun
Ney ney ney aman ney )
Kayınanam hamama girse
İki ayağı birden kaysa
Hamam tası güveyiye kalsa
Ney ney ney aman ney
(nakarat)
Tuz kabını da tuzsuz koyan
Koca evleri ıssız koyan
Anasını kızsız koyan
Ney ney ney aman ney
(nakarat)
Anana hamama vardın mı
Yumduğum yeri gördün mü
Simdi gıymatım bildin mi
Ney ney ney ney aman
(nakarat)
Atladı geçti esiği
Sofrada kaldı kasığı
Kız evlerin yakısığı
Ney ney ney aman ney
(nakarat)
Kızınız gidiyor da nazınız gidiyor da
Bugün aksamlık, aksamlık
Yarın da öğlenlik, öğlenlik
Misafir kaldı da söylemez oldu
Ney ney ney ney aman
(AFYONKARAHİSAR- ÇAY İLÇESİ Y.L. TEZİ-Cemile Kocapınar)
GÖNDEREN: MERYEM ÜÇÜNCÜ
ARTVİN /ŞAVŞAT KÜPLÜCE köyünden derleme türkü
Gönderen: Oya Algan
Karanfilin tohumi
Ben yitirdim yuhumi
Koysam yarin dizine başımı
Alsam sabah yuhumi
Karanfil ektim düze
Bitmedi kaldı güze
Nerde güzel var ise
Toplansın gelsin bize
Karanfil oylum oylum
Geliyor selvi boylum
Selvi boylum gelmezse
Yapılmaz deli gönlüm
Köyümüzde söylenen bazı türküler ve hikayeleri:
Türkü Hikayesi: Cebel dağı efsaneleşmiş ve karı hiç erimeyen bir dağ adıymış. Gurbete giden kişi eşine bu dağın karı eriyince geleceğini söylemiş ancak 7 yıl geçmesine rağmen gelmemiş. Tam 7. Yıl gelmiş ve eşini ocağın başında bu türküyü söylerken bulmuş.
Gözüm diktim cebel dağın karına
Yârim heves etti gurbetin karına
Gönlüm yandı aşkı ile zarına
Yedi yıl oldu da yine gelmedi
Celal’in Türküsü
Türkü Celal adındaki bir gencin ölümünden sonra söylenmistir. Celal
yirmi yaslarında yeni evli bir gençtir. Düğününden az bir müddet sonra
geçirdiği bir kaza sonucu ağır yaralanmıs, tedavisi için Çay ilçesinden
Ankara’ya gönderilmistir. Fakat Ankara’da tedavisi esnasında yasamını
yitirmistir. Türkü, Celal’in ölümünü ve ardında kalan yeni gelin karısının
üzüntüsünü aktaran bir ağıt niteliğindedir.
Evlerinin önü arpa
Atlar gelir kırpa kırpa
Celal oğlan can veriyor
Kollarını çırpa çırpa
Celal güvey can veriyor
Kollarını çırpa çırpa
Celal damda yatıyor
Yorgan dösek atıyor
Uyan Celal’im sen uyan
Yavuklun eller sarıyor
Evlerin önü kavak
Eğil de gir dalına bak
Elim kına yüzüm duvak
Bize dulluk yakısır mı?
Ankara’nın kara tası
Yandı ciğerimin bası
Nere giden kayınbaba
Yok mu Celal’in kardesi
Ankara’dan tas geliyor
Sesi bana hos geliyor
Celal’i götüren taksi
Dolu gitti bos geliyor
Sekiz çift çorap ördüm
Sekiz kaynım giysin diye
Sandık açtım, poçu verdim
Celal güvey olsun diye
(AFYONKARAHİSAR- ÇAY İLÇESİ Y.L. TEZİ-Cemile Kocapınar)
GÖNDEREN: MERYEM ÜÇÜNCÜ
Güner’in Türküsü
Bu türkü’de Çay’da yasanan bir olayın ardından söylenmistir. Türkü Çay
halkının çok büyük hürmet ve sevgi beslediği Rüstü Muallim’in kızı Güner’in
intiharı üzerine olusturulmustur. Rüstü Muallim hem dini hem de ilmi alandaki
bilgisi ile Çay halkının itibarını kazanmıs bir sahıstır. Öyle ki su an bile ilçede
onun adını tasıyan cadde ve sokaklar vardır. Pek çok okulda onun özlü sözleri
asılıdır.
Türkü’de adı geçen Güner, Rüstü Muallim’in kızıdır. Güner çevrede
güzelliği ve ağır baslı, namuslu kisiliğiyle bilinir. Güner’in karsı komsusu olan
“Deli Omar’ın oğlu Orhan” diye tanınan bir sahıs Güner’e sevdalanır. Kızın
kendinde gönlünün olmadığını anlayınca kızı zorla kaçırır ve bir çiftliğe kapatır.
Kızın namusuna ilismek istese de kızın direnmesi sonucu istediğini yapamaz.
Yöre halkının yardımıyla Orhan yakalanır ve tutuklanır. Kız da kurtulur ve
evine döner. Fakat kaçırıldığı yerde birkaç gün tutulduğu için kızın hakkında
dedikodular çıkmıstır. Olayı duyan pek çok kisi Rüstü Muallim’in evine geçmis
olsuna gelir. Güner misafirlere kahve pisirir bu sırada babasının
dedikodulardan dolayı basının eğik olduğunu, basını yerden kaldırmadığını
görür. “Benim babam Çay’ın en itibarlı adamı idi. Ben onun basını yere
eğdim.” diyerek ağlar. içine kimse görmeden zehir koyduğu kahvesini içer ve
bir anda ortalığa yığılır. Kimse önce ne olduğunu anlayamaz, anladıklarında
ise is isten geçmis, Güner ölmüstür.
Patlıcanı oyamadım
Tadına doyamadım
Çiftlik çiftlik gezdirdim de
Evime koyamadım
Günerime ben yandım
Elek elek içinde
Elek tekne içinde
Deli Omar’ın Orhan’da
Tel örgülerin içinde
Günerime ben yandım
Sarı kavun dilimi
Kim dokudu kilimi
Vallah billâh olamam
Deli Omar’ın gelini
Günerime ben yandım
Güner kahve pisirir
Köpüğünü tasırır
Rüstü Muallimi sorarsan
Güner’e zehiri içirir
Günerime ben yandım
(AFYONKARAHİSAR- ÇAY İLÇESİ Y.L. TEZİ-Cemile Kocapınar)
GÖNDEREN: MERYEM ÜÇÜNCÜ
Gülnazik’in Türküsü
Türkünün hikâyesi ve sözleri yörede pek çok kisi tarafından biliniyor
olsa da ezgili söyleyisine ne yazık ki ulasamadım. Türkünün hikâyesi Kurtulus
Savası yıllarında yasanmıs. Yunanlar, Afyon’u isgal ettikleri dönemde yöre
halkına pek çok eziyette bulunmuslar. O dönemde Çay ilçesinde Gülnazik
adında çok güzel bir genç kız varmıs. Yunan kumandanlarından biri bu kıza
âsık olmus. Fakat ne yaptıysa kızı kendisiyle evlenmesi konusunda ikna
edememis. En sonunda Gülnazik’i zorla kaçırmıs. Kızı Atina’ya götürmüs ve
orada evlenmis. Aradan yıllar geçmis, bu geçen süre içinde Gülnazik’in üç
çocuğu olmus. Gülnazik ne kadar kaçmak istediyse de basarılı olamamıs.
Çocukları da olduğu için katlanmak zorunda kalmıs. Bir gün tesadüfen bir Türk
gemi kaptanı ile karsılasmıs. Ona basından geçenleri anlatmıs. Onun yardımı
ile üç çocuğunu da yanına alıp Atina’dan kaçmıs. Deniz yolculuğu esnasında
“Ben bu çocuklarla memleketime dönersem herkes çocuklarımla Yunan
çocuğu, Yunan tohumu diye dalga geçer. Ben bu çocuklarla hangi yüzle
memleketime giderim?” diye düsünmüs ve çocuklarını denize atıp boğmus.
Fakat sonra çok pisman olmus. Sonraları bu pismanlıkla aklını yitirmis. Bu
türküyü de bu olayın arkasından söylemisler.
Atina’nın hamamı
Yandan çıkar dumanı
Ben Yunan’ı görünce
Kalmadı dizimin dermanı
Yumurtanın kulpu yok
Gözlerimde uyku yok
Sür gemici gemiyi
Hiç kimseden korkum yok
Atina’da bir kus var
Kanadında gümüs var
Ağlamayın a çocuklar
Ananızda bir is var
Atina’nın üzümü
Tutturamadım sözümü
Üç yavrumu atarken
Yumuverdim gözümü
Yumurtanın sarısı
Oldu gece yarısı
Çocuklarımdan olunca
Gitti aklımın yarısı
Çarsıdan üzüm geldi
Allahtan izin geldi
Aç kapıyı ey ana
Yunandan deli kızın geldi
(AFYONKARAHİSAR- ÇAY İLÇESİ Y.L. TEZİ-Cemile Kocapınar)
GÖNDEREN: MERYEM ÜÇÜNCÜ
Ali Çetin’in Türküsü
Türkü Ali Çetin adında bir gencin öldürülmesi üzerine olusturulmustur.
Ali Çetin köylerinden genç bir kıza âsık olmus. Kızı istetmis ama kızın ailesi
razı olmamıs. Ali yine de kızın pesini bırakmamıs, sürekli ardında dolasmıs.
Bu sebepten kızın hakkında dedikodular çıkmıs. Kardesinin hakkında çıkan
dedikodulara sinirlenen kızın ağabeyi, Ali’yi köy kahvesinin önünde attığı iki
kursunla vurup, öldürmüs.
Ali’nin evleri doğuya bakar
Ali’yi vurmuslar, al kanlar akar
Ali’nin anası yollara bakar
Uyan Alim uyan uyanamadın
Çifte kursunlara dayanamadın
Karakol üstünde bir kara bulut
Ana ben gidiyorum sen beni unut
Küçük kardesimi yerime büyüt
Uyan Alim uyan uyanamadın
Çifte kursunlara dayanamadın
Ali’nin ölüsü kahvede yatar
Alimi vurmuslar al kanlar akar
Bir mektup yazdırdım dört ucu kara
Haber gitti bütün karakollara
Anam duyar ise düser yollara
Kahvenin önünde kanlı kasaplar
Katil bir gence kursun mu atar
Cenazem geliyor gelin ahbaplar
Anama söyleyin anam ağlasın
Babamın oğlu var beni neylesin
(AFYONKARAHİSAR- ÇAY İLÇESİ Y.L. TEZİ-Cemile Kocapınar)
GÖNDEREN: MERYEM ÜÇÜNCÜ
Gedil Deresi
Türkünün hikâyesi Çay ilçesinin küçük bir köyü olan Gedil’de geçiyor.
Gedil’de yasayan bir genç kıza amcasının oğlu sevdalanmıstır. Fakat bu
duruma kızın babası razı değildir, kardesinin oğlunun kızının dengi olmadığını
düsünür. Kızın gönlü de zaten baskasındadır. Babası kızı gönlünün olduğu
adamla evlendirir ama kızın gelin gideceği gün amcaoğlu düğün evini basar.
Gelini zorla kaçırır, kızı Gedil deresinin basındaki bağlara götürür. Kızın zorla
ırzına geçer. Kız boğusma esnasında yaralanır. Oğlan ertesi sabah kaçacak
bir yol bulmak için oradan uzaklasır. Giderken de kızı kaçmaması için sıkıca
bağlar. Kız orada bir gün bağlı kalır. Kızın yarasına kurt, kus, sinek, böcek
toplanır. Bağlı olduğu için bir sey yapamaz. Amcaoğlu kızı almak için tekrar
döndüğünde kızın ölüsü ile karsılasır. Oğlan hapiste yıllarca cezasını çeker,
kızın ardından da bu türkü yakılır.
Ne uzundur Gedil yolu
Koptu fistanımın donu
Sıkıstırma emmim oğlu
Görünüyor Gedil yolu
Oy neresi vay neresi
Burası Gedil deresi
Sıkıstırma emmim oğlu
Her yanlarımın el beresi
Sandığımı açamadım
Çeyizimi takamadım
Ne kötü kaderim varmıs
Sevdiğime varamadım
Oy neresi vay neresi
Burası gedil deresi
Sıkıstırma emmim oğlu
Her yanlarımın el beresi
Sahurumu yedim yattım
Dalgın uykulara daldım
Dalgın uykular arası
Kendimi dösekten attım
Verem bağlar verem bağlar
Dengine düsmeyen ağlar
Dengine düsmeyen gelin
Al yerine kara bağlar
Oy neresi vay neresi
Burası Gedil deresi
Etme eyleme emmim oğlu
Her yanlarım el beresi
Eskin olur eskin olur
Al kadife piskin olur
Yerine düsemez gelin
Ölmez ama saskın olur
Oy neresi vay neresi
Burası Gedil deresi
Sıkıstırma emmim oğlu
Her yanlarım el beresi
(AFYONKARAHİSAR- ÇAY İLÇESİ Y.L. TEZİ-Cemile Kocapınar)
GÖNDEREN: MERYEM ÜÇÜNCÜ
Al Fadime’m
Evlerinin önü yoldur
Yoldan geçen karakoldur
Kurban olam al Fadime’m
Gel testini bizden doldur
Kurban olam allı gelin
Gel testini bizden doldur
Al Fadimem bal Fadime’m
Yanakları gül Fadime’m
Uyan uyan sabah oldu
Namazını kıl Fadime’m
Su dağların burcu musun
Yar boynumun borcu musun
Kurban olam allı gelin
Sen kötünün harcı mısın
Al Fadimem bal Fadime’m
Yanakları gül Fadime’m
Uyan uyan sabah oldu
Namazını kıl Fadime’m
Evlerinin önü satır
Atlı geçer güpür güpür
Kurban olam allı gelin
Gel de bizim evi süpür
Al Fadime’m bal Fadime’m
Yanakları gül Fadime’m
Uyan uyan sabah oldu
Namazını kıl Fadime’m
Koyun yola dizilirdi
Bağlı ipler çözülürdü
Ah yanısın gavur oğlan
Buz olsaydı çözülürdü
Al Fadime’m bal Fadime’m
Yanakları gül Fadime’m
Uyan uyan sabah oldu
Namazını kıl Fadime’m
Al Fadime’m suya gider
Su yolun da çalım eder
Çalım etme al Fadime’m
Ben cahilim aklım gider
Al Fadime’m bal Fadime’m
Yanakları gül Fadime’m
Uyan uyan sabah oldu
Namazını kıl Fadime’m
Dam Basına Asa Da Goymus Galbırı
Dam basına asa da goymus galbırı
Aman galbırı, hele galbırı, yine galbırı
Bekârları yerlerinden galdırır aman
Aman hallerim yaman
Bu dert bizi de iflâh etmez öldürür
Aman öldürür, hele öldürürür, yine öldürür
Aman yosmam da evlerimiz nerdolur
Eller sarar yüreğime aman da derdolur
Aman ellere demen
Kapardına asagoymus eleği
Aman eleği, hele eleği, yine eleği
Anasının mühür gözlü meleği
Aman hallerim yaman
Yiğitlerin de bir tanecik dileği
Aman dileği, hele dileği, yine dileği
Aman yosmam da evlerimiz nerdolur
Eller sarar yüreğime aman da derdolur.
Aman ellere demen
Kara Da Koç’un Boynuzu
Kara da koç’un boynuzu
Siyah da saçın kunduz.
Koyver de yosmanın kızı
Doğdu safak yıldızı aman aman
Haydi de birtanem çarsıdan aman aman
Biraz da alalım komsudan
Kara da koç meler gelir
Dağları deler gelir aman aman
Gurbete giden gelinin
Aklına neler gelir
Haydi de birtanem çarsıdan
Biraz da alalım komsudan
Kara da koç meler gelir
Bağrımı deler gelir
Yalınız gezen yârin de
Aklına neler gelir
(AFYONKARAHİSAR- ÇAY İLÇESİ Y.L. TEZİ-Cemile Kocapınar)
GÖNDEREN: MERYEM ÜÇÜNCÜ
Kınası Karılır Tasta
Kınası karılır tasta
Oğlan evi pek havasta
Kız evleri kara kara yasta
Ney ney aman ney
(Nakarat)
(Sadıcım kınan kutlu olsun
Dirliğin baldan tatlı olsun
Sevdiğin kuvvetli de olsun
Ney ney ney aman ney )
Kayınanam hamama girse
İki ayağı birden kaysa
Hamam tası güveyiye kalsa
Ney ney ney aman ney
(nakarat)
Tuz kabını da tuzsuz koyan
Koca evleri ıssız koyan
Anasını kızsız koyan
Ney ney ney aman ney
(nakarat)
Anana hamama vardın mı
Yumduğum yeri gördün mü
Simdi gıymatım bildin mi
Ney ney ney ney aman
(nakarat)
Atladı geçti esiği
Sofrada kaldı kasığı
Kız evlerin yakısığı
Ney ney ney aman ney
(nakarat)
Kızınız gidiyor da nazınız gidiyor da
Bugün aksamlık, aksamlık
Yarın da öğlenlik, öğlenlik
Misafir kaldı da söylemez oldu
Ney ney ney ney aman
(AFYONKARAHİSAR- ÇAY İLÇESİ Y.L. TEZİ-Cemile Kocapınar)
GÖNDEREN: MERYEM ÜÇÜNCÜ