hayriye korkmaz - 13 Eylül 2014 at 19:18
- Cevapla
Ben giderim o durur. (iz)
Ben gidiyorum o gidiyor peşimden tın tın ediyor. (gölge)
Bilmece bildirmece el üstünde kaydırmaca (sabun)
Bir çift toylar Sivas’ı boylar. (göz)
Bize gel de götüne koyayım. (minder)
Buradan gittim hızınan on iki yıldızınan acısı soğan gibi kendisi doğan gibi (yıldırım)
Çarşıdan aldım bir tane eve geldim bin tane. (nar)
Çarşıdan alınmaz cebine konulmaz tadına doyum olmaz (uyku)
Çin çin hamam kunnası tamam ben bir kız sevdim babası imam. (saat)
Dağdan gelir dak gibi gözleri budak gibi eğilir su içer bağırır oğlak gibi. (kağnı)
Dağda takılar, ovada kütüler, kavakta kavlar, söğütte söyler. (balta, tüfek, yılan, düdük)
Domates neye baka baka kızarır. (toprak)
Ebemgile giderken küçük küçük çörek yaptım. (iz)
Elde eleyman, suda Süleyman. (elek, sülük)
Hanım içerde saçı dışarıda. (mısır)
İçi kütük dışı katık (zeytin)
İçi kütük dışı kepek (iğde)
İki tilki yavrusu, üç anası, dört babası kaç yapar? (dört yapar)
Karşıdan gördüm kaçtı, Fatma elinde telli çatma, kız annenden mi öğrendin tınkırıkta fıkratma. (süpürge)
Kitap yüklü eşek ( çok kitap okuyup kimseye anlatmamış kişi)
Gibi bilmeceleri büyükler küçüklere sorarak eğlenceli vakitler geçirirlermiş. çocuklar doğru cevap verdiklerin küçük hediyelerle ödüllendirilirlermiş.
Köyümüzde eskiden bilmecenin diğer adı ”mesel”dir. Genellikle bir evde toplanıldığında vakit geçirmek için insanların birbirlerine sordukları manzum mensur sorulardır. Bu sorular genelde kış gecelerinde insanların vakit geçirmek için geldiği evde bu konuda ustalaşmış kişilerin sorduğu sorular olurdu.
KÖYÜMÜZDE SÖYLENEN ESKİ MENSUR BİLMECELER:
Dal üstünde kilitli sandık. (ceviz)
Dedemin gavuğu kırk yamadan. (lahana)
Altı göl üstü gül. (gaz lambası)
5 kardeş birbirini kovalar. (çorap çivisi)
Elemez melemez gelse geri dönemez. (tereyağı)
Bir sahan şeker dünyayı eker. (yıldız)
Bir küçük kutu, dünyanın yurdu. (radyo)
Dağdan gelir taştan cıngıllı eniştem gelir. (arı)
Dört kardeş bir kuyuya taş atar. (inek memesi)
Sap yerde sandal asılır. (küpe)
Bilmece bildirmece el üstünde kaydırmaca. (sabun)
Gelir ley ley gider ley ley. (kapı)
Rı rı gelir rı rı gider. (kapı)
Ben giderim o gider , önümde töm töm eder. (değnek)
Sıra sıra oğlancıklar, bellerinde piştoncuklar. (mısır)
Ben giderim o gider, önümde para kadar iz eder. (değnek)
Karanlık yerde kanlar uyuşur. (yoğurt)
Beş kardeş birbirini kovalar da tutamaz. (çorap çivisi)
Allah yapar yapısını, kullar açar kapısını. (kabak)
Yer altında yenge gider. (sapan)
Pat orda pat burda, pat kapının arkasında. ( ev süpürgesi)
Ben giderim o gider, arkamda töm töm eder. (gölge)
Ben yatarım helleciğim oturur. (ibrik)
Yer altında sakallı dede. (soğan)
Dağın o yüzü bu yüzü sırmalı geyik izi. (yumurta)
Sarı sarı sardıran, odur kızları kandıran. (altın)
İncecik belli, elimin eli. (çatal)
Yer altında turuncu minare. (havuç)
Sıra sıra odalar, birbirini kovalar. (tren)
Hanım içeri, saçı dışarı. (mısır)
Yeni gelinin fesi, acı kokar nefesi. (acı biber)
Altından su geçer, üstünden çayır biter. (koyun)
Sarı tavuk dalda yatar, dal kırılır yerde yatar. (ayva)
Alçacıktan kar yağar. (elek)
Mesel mesel mali mesel,dil oynar damak keser. (makas)
Etten kantar, altın tartar. (kulak)
Eştim eştim küp düştü. (poğaça)
Uzaktan gördüm yeşiil türbe, yanına geldim tövbe tövbe. (ısırgan otu)
Elim hamur , karnım aç. (ramazan ayı)
Her tarafını görür, kapısını göremez. (göz)
İki tumbul ağzı var, dibinde kazığı var. (bebek)
Altı kaya üstü kaya, içinde sarı maya. (yumurta)
Alaca bulaca, sardı çıktı ağaca. (çarmık fasulyesi)
Yer altında yağlı kayış. (yılan)
Dal üstünde kırmızı boncuk. (kiraz)
Ocak başında kıl yumağI. (kedi)
Sarığımı sara sara vardım gittim Kara hisar’a. (toplanan çığ)
Alaca mesti dağları kesti. (kar)
Uzaktan gördüm bir kara taş, yanına vardım dört ayak bir baş. (kaplumbağa)
Dört kardeş bir duvarda çalışır. (çorap ve çivileri)
Üçüncüoğlunun katırına ne yüklersen götürür. (kemer köprü)
Yedi delikli tokmak, onu bilmeyen ahmak. (baş)
İndir beni ipimden, vereyim sana yükümden. (yayık)
Uzun ali uz gider, çocukları düz gider. (ağaç)
Dağdan gelir taştan gelir, bir yularsız aslan gelir. (çığ )
Dağdan attım taştan attım kırılmadı, suya attım kırıldı. (kağıt)
Cennetten çıkmaz, Allah’tan korkmaz. (bebek)
Aldım ele vurdum yere, Allah belacığını vere. (sümük)
İlidi milidi
Dış kapının kilidi
Yatsı namazından sonra
Bizim eve gelen kim idi? (uyku)
Karşıda kara orman (saç)
Kara ormanın altında kara yay (kaş)
Kara yayın altında ışıldak (göz) (insan yüzü)
Işıldağın altında fışıldak (burun)
Fışıldağın altında gevşenge (ağız)
Gevşengenin altında kıl torbası (sakal)
Nar nar
Dizecek kar
Kalktı hünkar
Oturdu zedefkar (fırın)
Tarlam beyaz (kağıt)
Tohumum siyah (kalem) (üzeri yazılı kağıt)
Elimle ekerim (yazmak)
Dilimle biçerim (okumak)
Hanım uyandı
Cama dayandı
Cam kırıldı
Kana boyandı (nar)
Dere çaydan yukarı
Çay çeşmeden yukarı
O ne biçim hayvan ki
Dizi baştan yukarı (çekirge)
”Kanlı kuş nereden geldin?”
“Kanlı kayadan”
”Kanın nerde kurudu?”
“Mevla’m böyle buyurdu.” (şehit)
Dağda dal ayman (tavşan)
Suda Süleyman (balık)
Tuzsuz pişen aş (yumurta)
Köpüklü beyaz taş (Sabun)
Türktaş (Urumdaş) Köyü – Alanya – Antalya
Ahu gelir
Mahu gelir
Dört ayaklı şahi gelir
Düz meydani gelir
Selpi sultani gelir
Bohçalı kahpe gelir
Telli hanım gelir
Mısır’dan Mısır ağası gelir
Yemenden Yemen ağası gelir
Bastırır.
Ahu : Sofra bezi
Mahu : Sofra sinisinin etrafını çevreleyen, bütün olarak herkesin üstünü
kaplayan peçete
Dört ayaklı şahi : Sininin konulduğu ayak
Düz meydani : Sini
Selpi sultani : Çorba
Bohçalı kahpe : Boş Dolması (laba dolması / kaburga dolması)
Telli hanım : Kadayıf
Mısır’dan Mısır ağası : Pirinç pilavı
Yemen’den Yemen ağası : Kahve
Türktaş (Urumdaş) köyü – Alanya – Antalya
- İki diri bir ölüyü sürükleyip gider
Diriler susmuş, ölü gıcırdayıp gider. (KARASABAN)
İki diri : Karasabanı çeken öküzler
Bir ölü : Karasaban
Bilmeceler
1. Aktır tarlası
Karadır tohumu
El ile dikilir
Dil ile biçilir
2. Ambar altında yasar
Eli ayağı kısa
Simdi gelse görürsün
Güle güle ölürsün
3. Bes türlü yemis
Bir birine ermemis
Üçü gün görmüs
İkisi hiç görmemis
4. Bir atım var Mihriban
Göğsü suda her zaman
Gece gündüz kisnemez
Arpa saman istemez
5. Bir ufacık mil tası
İçinde beyler ası
Pisirirsen as olur
Pisirmezsen kus olur
6. Çam ağacını oyarlar
İçine tin tin koyarlar
Bağırma tin tin ağlama
Simdi kulağını burarlar
Cevaplar: 1- Mektup, 2- kaplumbağa, 3- ramazan, 4- kayık, 5- yumurta, 6-
radyo.
7. Çarsıdan alınmaz
Çevreye konulmaz
Ondan tatlı
Hiçbir sey olmaz
8. Çıldırı çılsız
Baldırı kılsız
Bası sarıksız
Bıyıklı hırsız
9. Hanım uyandı
Cama dayandı
Cam kırıldı
Kana boyandı
10. Gelisi aslan gibi
Durusu sultan gibi
Yayılır hasır gibi
Sürünür esir gibi
11. Gökten bir elma düstü
On iki parçaya bölündü
On birini yediler
Birine sabır dediler
12. Kanadı var uçamaz
Deryalara kaçamaz
Küçücük bir evi var
Kapısını açamaz
Cevaplar: 7- uyku, 8- fare, 9- nar, 10- kedi, 11- ramazan, 12- tavuk
13. Kazık ucunda karga
Vurunca yıktım arga
Boynunu kırdım baktım
İçi doluymus kavurga
14. Pencereden ay doğdu
Görenler hayran oldu
Anası besikteyken
Kızının kızı oldu
15. Sarıdır safran gibi
Okunur Kur’an gibi
Elden ele dolasır
Mısır’a sultan gibi
16. Tarlada iter
Makine büker
Sabah aksam
Elimi yüzümü öper
17. Uzun uzun zurnaya benzer
Sıra sıra turnaya benzer
Tel tel kadayıfa benzer
Kat kat yufkaya benzer
18. Üstünü çorap yaptım
İçini kebap yaptım
Kestim senede bir gün
Büyük bir sevap yaptım
Cevaplar: 13- hashas,14- gül, 15- altın, 16- havlu, 17- mısır, 18- kurban
19. Alçacık boylu
Kadife donlu
20. Altı tahta üstü tahta
Đçinde karafatma
21. Elde yapılır
Ete takılır
107
22. El kadar mezar
Dünyayı gel
23. Fındık kadar yoğurdum
On parmağımı doyurdum
24. Đki kanat bir kuyruk
O da basına buyruk
25. Đnim inim inler
Cümle âlem dinler
26. Kat kat dösek
Bunu bilmeyen esek
27. Kuyruklu kumbara
Yemek çeker ambara
28. Sisede balık
Kuyruğu yanık
Cevaplar: 19- Patlıcan, 20- kaplumbağa, 21- küpe, 22- ayakkabı, 23- kına,
24- tavuk, 25- davul, 26- lahana, 27- kasık, 28- kandil
(AFYONKARAHİSAR- ÇAY İLÇESİ Y.L. TEZİ-Cemile Kocapınar)
GÖNDEREN: MERYEM ÜÇÜNCÜ
KÜTAHYA-HİSARCIK-ŞEYHLER
Yörede derlenen cevabı insan adı olan bilmeceler grubuna giren bilmecelerin
sorulma sebebi eğlenme veya oyun amaçlı değildir. Aşağıda verilen örnekler
derlenirken kaynak kişi, bu bilmeceleri kendisiyle aynı yolda olmayan bir kişinin din
bilgisi konusunda kendisini üzecek sözler söylemesi ardından karsısındakine sorduğunu
aktarmıştır. Bu bilmecelere verilen cevaplar İslâm dini tarihi ile açıklanabilecek bir bilgi
gerektirmektedir.
Soru : Ayakkabısı ayağında
Kırk yıl balık kursağında
Bes vaktini kılan kimdir
Cevap : Yunus Emre
*
Soru : Hasan, Hazma, Hüseyin üçü
Cennettir kalbinin içi
Đsmail’e inen koçu
Bıçak urup kesen kimdir?
Cevap : Hz. İbrahim
*
Soru : Karıncanın eli ayağı kaçtır?
Bunu bilmeyen hiçtir
Cevap : On iki (imam)
*
Soru : Minarede ezan veren
Ak uraz kimdir? (KK7)
Cevap : Bilal Habesi
*
Soru : Ocak yanıp çiğ pismeden
Uruh tene kavusmadan
Ana rahmine düsmeden
Ya doğmadan ölen kimdir?
Cevap : Hz. Adem
51
Soru : Yesil abdal dört kitabı
Cem eyleyip yazan kimdir?
Cevap : Hz. Ali
*
Soru : Yesil abdal söz ulunun
Koy gitsin dünya deminin
Son deminde nefesinin
Kendi canını alan kimdir?
Cevap : Azrail
Soru : Dil üstünde kaydırmaca
Cevap : Dondurma
*
Soru : Et dedim med dedim git kapı ardına yat dedim
Cevap : Süpürge
(KÜTAHYA- SEYHLER
(Yüksek Lisans Tezi)
Zeynep ÇANLI)
Ben giderim o durur. (iz)
Ben gidiyorum o gidiyor peşimden tın tın ediyor. (gölge)
Bilmece bildirmece el üstünde kaydırmaca (sabun)
Bir çift toylar Sivas’ı boylar. (göz)
Bize gel de götüne koyayım. (minder)
Buradan gittim hızınan on iki yıldızınan acısı soğan gibi kendisi doğan gibi (yıldırım)
Çarşıdan aldım bir tane eve geldim bin tane. (nar)
Çarşıdan alınmaz cebine konulmaz tadına doyum olmaz (uyku)
Çin çin hamam kunnası tamam ben bir kız sevdim babası imam. (saat)
Dağdan gelir dak gibi gözleri budak gibi eğilir su içer bağırır oğlak gibi. (kağnı)
Dağda takılar, ovada kütüler, kavakta kavlar, söğütte söyler. (balta, tüfek, yılan, düdük)
Domates neye baka baka kızarır. (toprak)
Ebemgile giderken küçük küçük çörek yaptım. (iz)
Elde eleyman, suda Süleyman. (elek, sülük)
Hanım içerde saçı dışarıda. (mısır)
İçi kütük dışı katık (zeytin)
İçi kütük dışı kepek (iğde)
İki tilki yavrusu, üç anası, dört babası kaç yapar? (dört yapar)
Karşıdan gördüm kaçtı, Fatma elinde telli çatma, kız annenden mi öğrendin tınkırıkta fıkratma. (süpürge)
Kitap yüklü eşek ( çok kitap okuyup kimseye anlatmamış kişi)
Gibi bilmeceleri büyükler küçüklere sorarak eğlenceli vakitler geçirirlermiş. çocuklar doğru cevap verdiklerin küçük hediyelerle ödüllendirilirlermiş.
Sabahleyin uyandım, çatal kuyuya girdim. (Pantolon)
Köyümüzde eskiden bilmecenin diğer adı ”mesel”dir. Genellikle bir evde toplanıldığında vakit geçirmek için insanların birbirlerine sordukları manzum mensur sorulardır. Bu sorular genelde kış gecelerinde insanların vakit geçirmek için geldiği evde bu konuda ustalaşmış kişilerin sorduğu sorular olurdu.
KÖYÜMÜZDE SÖYLENEN ESKİ MENSUR BİLMECELER:
Dal üstünde kilitli sandık. (ceviz)
Dedemin gavuğu kırk yamadan. (lahana)
Altı göl üstü gül. (gaz lambası)
5 kardeş birbirini kovalar. (çorap çivisi)
Elemez melemez gelse geri dönemez. (tereyağı)
Bir sahan şeker dünyayı eker. (yıldız)
Bir küçük kutu, dünyanın yurdu. (radyo)
Dağdan gelir taştan cıngıllı eniştem gelir. (arı)
Dört kardeş bir kuyuya taş atar. (inek memesi)
Sap yerde sandal asılır. (küpe)
Bilmece bildirmece el üstünde kaydırmaca. (sabun)
Gelir ley ley gider ley ley. (kapı)
Rı rı gelir rı rı gider. (kapı)
Ben giderim o gider , önümde töm töm eder. (değnek)
Sıra sıra oğlancıklar, bellerinde piştoncuklar. (mısır)
Ben giderim o gider, önümde para kadar iz eder. (değnek)
Karanlık yerde kanlar uyuşur. (yoğurt)
Beş kardeş birbirini kovalar da tutamaz. (çorap çivisi)
Allah yapar yapısını, kullar açar kapısını. (kabak)
Yer altında yenge gider. (sapan)
Pat orda pat burda, pat kapının arkasında. ( ev süpürgesi)
Ben giderim o gider, arkamda töm töm eder. (gölge)
Ben yatarım helleciğim oturur. (ibrik)
Yer altında sakallı dede. (soğan)
Dağın o yüzü bu yüzü sırmalı geyik izi. (yumurta)
Sarı sarı sardıran, odur kızları kandıran. (altın)
İncecik belli, elimin eli. (çatal)
Yer altında turuncu minare. (havuç)
Sıra sıra odalar, birbirini kovalar. (tren)
Hanım içeri, saçı dışarı. (mısır)
Yeni gelinin fesi, acı kokar nefesi. (acı biber)
Altından su geçer, üstünden çayır biter. (koyun)
Sarı tavuk dalda yatar, dal kırılır yerde yatar. (ayva)
Alçacıktan kar yağar. (elek)
Mesel mesel mali mesel,dil oynar damak keser. (makas)
Etten kantar, altın tartar. (kulak)
Eştim eştim küp düştü. (poğaça)
Uzaktan gördüm yeşiil türbe, yanına geldim tövbe tövbe. (ısırgan otu)
Elim hamur , karnım aç. (ramazan ayı)
Her tarafını görür, kapısını göremez. (göz)
İki tumbul ağzı var, dibinde kazığı var. (bebek)
Altı kaya üstü kaya, içinde sarı maya. (yumurta)
Alaca bulaca, sardı çıktı ağaca. (çarmık fasulyesi)
Yer altında yağlı kayış. (yılan)
Dal üstünde kırmızı boncuk. (kiraz)
Ocak başında kıl yumağI. (kedi)
Sarığımı sara sara vardım gittim Kara hisar’a. (toplanan çığ)
Alaca mesti dağları kesti. (kar)
Uzaktan gördüm bir kara taş, yanına vardım dört ayak bir baş. (kaplumbağa)
Dört kardeş bir duvarda çalışır. (çorap ve çivileri)
Üçüncüoğlunun katırına ne yüklersen götürür. (kemer köprü)
Yedi delikli tokmak, onu bilmeyen ahmak. (baş)
İndir beni ipimden, vereyim sana yükümden. (yayık)
Uzun ali uz gider, çocukları düz gider. (ağaç)
Dağdan gelir taştan gelir, bir yularsız aslan gelir. (çığ )
Dağdan attım taştan attım kırılmadı, suya attım kırıldı. (kağıt)
Cennetten çıkmaz, Allah’tan korkmaz. (bebek)
Aldım ele vurdum yere, Allah belacığını vere. (sümük)
KÖYÜMÜZDE ESKİDEN SÖYLENEN MANZUM BİLMECELER:
Biz biz idik
32 kız idik
Biber sıraya dizildik (diş)
Bir küçücük fıçıcık
İçi dolu turşucuk (limon)
Dedem deve
Sığmaz eve
Kes başını
Sığsın eve (şemsiye)
Bir küçücük mil taşı
Dolanır dağı taşı (göz)
Kendi topraktan
Yüzü boyadan
Ağzı havadan (küp)
Mesel mesel met atar
İki sıçan göt atar
Biri cıv cıv eder
Biri deliğe atlar (saat)
O yanı yurtlar
Bu yanı yurtlar
Yusufçuğumu yiyen kurtlar
Dibinden su çeker
Tepesinden yumurtlar (mısır)
Dağdan gelir dak gibi
Kolları budak gibi
Eğilir su içmeye
Bağırır oğlak gibi (çığ)
Dağdan gelir tatariza
Davul zurna çalariza
Elleri iza miza
Gözleri tumbuliza (kurbağa)
Cini cini kuşlar
Elimi dişler
Yabanda kışlar (ısırgan otu)
İlidi milidi
Dış kapının kilidi
Yatsı namazından sonra
Bizim eve gelen kim idi? (uyku)
Karşıda kara orman (saç)
Kara ormanın altında kara yay (kaş)
Kara yayın altında ışıldak (göz) (insan yüzü)
Işıldağın altında fışıldak (burun)
Fışıldağın altında gevşenge (ağız)
Gevşengenin altında kıl torbası (sakal)
Nar nar
Dizecek kar
Kalktı hünkar
Oturdu zedefkar (fırın)
Tarlam beyaz (kağıt)
Tohumum siyah (kalem) (üzeri yazılı kağıt)
Elimle ekerim (yazmak)
Dilimle biçerim (okumak)
Hanım uyandı
Cama dayandı
Cam kırıldı
Kana boyandı (nar)
Dere çaydan yukarı
Çay çeşmeden yukarı
O ne biçim hayvan ki
Dizi baştan yukarı (çekirge)
”Kanlı kuş nereden geldin?”
“Kanlı kayadan”
”Kanın nerde kurudu?”
“Mevla’m böyle buyurdu.” (şehit)
Dağda dal ayman (tavşan)
Suda Süleyman (balık)
Tuzsuz pişen aş (yumurta)
Köpüklü beyaz taş (Sabun)
Cevap: Bebek
Mavi atlas
İğne batmaz
Makas kesmez
Terzi biçmez (gökyüzü)
Ağzı arnaz
Burnu kurnaz
And içer
Suya gitmez. (ibrik)
Pat pat patan ağacı
Çat çat çatan ağacı
Kırmızı leylek
Krep deşen ağacı. (kırmızı biber)
Kara katır
Nalı yatır
Akça getir
İşin bitir. (dikiş makinesi)
Yeryüzünün yuvası (karınca)
Hakka kabul duası (kuran)
Yeryüzün yağlar geçer (rüzgar)
Deryadan den seçer (balık)
Türktaş (Urumdaş) Köyü – Alanya – Antalya
Ahu gelir
Mahu gelir
Dört ayaklı şahi gelir
Düz meydani gelir
Selpi sultani gelir
Bohçalı kahpe gelir
Telli hanım gelir
Mısır’dan Mısır ağası gelir
Yemenden Yemen ağası gelir
Bastırır.
Ahu : Sofra bezi
Mahu : Sofra sinisinin etrafını çevreleyen, bütün olarak herkesin üstünü
kaplayan peçete
Dört ayaklı şahi : Sininin konulduğu ayak
Düz meydani : Sini
Selpi sultani : Çorba
Bohçalı kahpe : Boş Dolması (laba dolması / kaburga dolması)
Telli hanım : Kadayıf
Mısır’dan Mısır ağası : Pirinç pilavı
Yemen’den Yemen ağası : Kahve
Türktaş (Urumdaş) köyü – Alanya – Antalya
- İki diri bir ölüyü sürükleyip gider
Diriler susmuş, ölü gıcırdayıp gider. (KARASABAN)
İki diri : Karasabanı çeken öküzler
Bir ölü : Karasaban
Bilmeceler
1. Aktır tarlası
Karadır tohumu
El ile dikilir
Dil ile biçilir
2. Ambar altında yasar
Eli ayağı kısa
Simdi gelse görürsün
Güle güle ölürsün
3. Bes türlü yemis
Bir birine ermemis
Üçü gün görmüs
İkisi hiç görmemis
4. Bir atım var Mihriban
Göğsü suda her zaman
Gece gündüz kisnemez
Arpa saman istemez
5. Bir ufacık mil tası
İçinde beyler ası
Pisirirsen as olur
Pisirmezsen kus olur
6. Çam ağacını oyarlar
İçine tin tin koyarlar
Bağırma tin tin ağlama
Simdi kulağını burarlar
Cevaplar: 1- Mektup, 2- kaplumbağa, 3- ramazan, 4- kayık, 5- yumurta, 6-
radyo.
7. Çarsıdan alınmaz
Çevreye konulmaz
Ondan tatlı
Hiçbir sey olmaz
8. Çıldırı çılsız
Baldırı kılsız
Bası sarıksız
Bıyıklı hırsız
9. Hanım uyandı
Cama dayandı
Cam kırıldı
Kana boyandı
10. Gelisi aslan gibi
Durusu sultan gibi
Yayılır hasır gibi
Sürünür esir gibi
11. Gökten bir elma düstü
On iki parçaya bölündü
On birini yediler
Birine sabır dediler
12. Kanadı var uçamaz
Deryalara kaçamaz
Küçücük bir evi var
Kapısını açamaz
Cevaplar: 7- uyku, 8- fare, 9- nar, 10- kedi, 11- ramazan, 12- tavuk
13. Kazık ucunda karga
Vurunca yıktım arga
Boynunu kırdım baktım
İçi doluymus kavurga
14. Pencereden ay doğdu
Görenler hayran oldu
Anası besikteyken
Kızının kızı oldu
15. Sarıdır safran gibi
Okunur Kur’an gibi
Elden ele dolasır
Mısır’a sultan gibi
16. Tarlada iter
Makine büker
Sabah aksam
Elimi yüzümü öper
17. Uzun uzun zurnaya benzer
Sıra sıra turnaya benzer
Tel tel kadayıfa benzer
Kat kat yufkaya benzer
18. Üstünü çorap yaptım
İçini kebap yaptım
Kestim senede bir gün
Büyük bir sevap yaptım
Cevaplar: 13- hashas,14- gül, 15- altın, 16- havlu, 17- mısır, 18- kurban
19. Alçacık boylu
Kadife donlu
20. Altı tahta üstü tahta
Đçinde karafatma
21. Elde yapılır
Ete takılır
107
22. El kadar mezar
Dünyayı gel
23. Fındık kadar yoğurdum
On parmağımı doyurdum
24. Đki kanat bir kuyruk
O da basına buyruk
25. Đnim inim inler
Cümle âlem dinler
26. Kat kat dösek
Bunu bilmeyen esek
27. Kuyruklu kumbara
Yemek çeker ambara
28. Sisede balık
Kuyruğu yanık
Cevaplar: 19- Patlıcan, 20- kaplumbağa, 21- küpe, 22- ayakkabı, 23- kına,
24- tavuk, 25- davul, 26- lahana, 27- kasık, 28- kandil
(AFYONKARAHİSAR- ÇAY İLÇESİ Y.L. TEZİ-Cemile Kocapınar)
GÖNDEREN: MERYEM ÜÇÜNCÜ
KÜTAHYA-HİSARCIK-ŞEYHLER
Yörede derlenen cevabı insan adı olan bilmeceler grubuna giren bilmecelerin
sorulma sebebi eğlenme veya oyun amaçlı değildir. Aşağıda verilen örnekler
derlenirken kaynak kişi, bu bilmeceleri kendisiyle aynı yolda olmayan bir kişinin din
bilgisi konusunda kendisini üzecek sözler söylemesi ardından karsısındakine sorduğunu
aktarmıştır. Bu bilmecelere verilen cevaplar İslâm dini tarihi ile açıklanabilecek bir bilgi
gerektirmektedir.
Soru : Ayakkabısı ayağında
Kırk yıl balık kursağında
Bes vaktini kılan kimdir
Cevap : Yunus Emre
*
Soru : Hasan, Hazma, Hüseyin üçü
Cennettir kalbinin içi
Đsmail’e inen koçu
Bıçak urup kesen kimdir?
Cevap : Hz. İbrahim
*
Soru : Karıncanın eli ayağı kaçtır?
Bunu bilmeyen hiçtir
Cevap : On iki (imam)
*
Soru : Minarede ezan veren
Ak uraz kimdir? (KK7)
Cevap : Bilal Habesi
*
Soru : Ocak yanıp çiğ pismeden
Uruh tene kavusmadan
Ana rahmine düsmeden
Ya doğmadan ölen kimdir?
Cevap : Hz. Adem
51
Soru : Yesil abdal dört kitabı
Cem eyleyip yazan kimdir?
Cevap : Hz. Ali
*
Soru : Yesil abdal söz ulunun
Koy gitsin dünya deminin
Son deminde nefesinin
Kendi canını alan kimdir?
Cevap : Azrail
Soru : Dil üstünde kaydırmaca
Cevap : Dondurma
*
Soru : Et dedim med dedim git kapı ardına yat dedim
Cevap : Süpürge
(KÜTAHYA- SEYHLER
(Yüksek Lisans Tezi)
Zeynep ÇANLI)