hayriye korkmaz - 12 Eylül 2014 at 18:54
- Cevapla
Bebeğin cinsiyeti değil de sağlıklı olup olmaması onlar için daha önemlidir. Erkek çocuğa
sahip olmak isteyen kadınlar “ Ye tatlıyı çıkar Hakkı’yı, ye ekşiyi çıkar Ayşe’yi” sözünden
hareketle bol bol tatlı ve kara erik yerler. Aileler erkek çocuğu “bacam tütsün soyum sopum
türesin” diye isterler. Erkek çocuk güç demektir ve baba “erkek adamın erkek çocuğu olur”
diye övünür. Ayrıca erkek çocuk olduğunda miras yeniden aileye kalır diye de sevinilir.
Doğan bebek kız olduğunda ise üzülme olmaz.
durak-kıranyağmur-ulubey-ordu
Erkek çocuk isteme sebebi:
Erkek güç ve soyun devamı aileye sahip çıkacak olan kişi diye inanıldığı için böyle düşünülür.
Eskiden köyümüzde erkek çocuğun olması aileyi ve köyü daha çok mutlu etmektedir. Bunun sebebi ise ataerkil bir toplum özelliği göstermesi ve köyde çiftçilikle uğraşmada en çok erkeğin elinin iş tutmasıdır. Ama bazı aileler ise kız çocuğuna bereket gözüyle baktığı için kız çocuğu daha çok isterlerdi.
Eğer erkek çocuk isteniyorsa gidilen yerler hocalar yaptırılan uygulamalar ise muska
oluyormuş. Ama bu uygulamalar bize anlatılmadı. Bu erkek çocuk istenişinin sebebi ise
soyadın devamı altında veriliyor.
ŞEYHLER BELDESİ-HİSARCIK-KÜTAHYA
Erkek çocuğunun olmasını isteyen kadın türbelere gider, dua eder. Duada “Ya
Resul Allah, benim dumanımın tütmesi için bir oğul evladı ver.” Denir.
Kız çocukları olup erkek çocuğu olmayan anne adayı üç yol ağzını taslar.
Üç yol ayrımında veya yaylalarda kır ağlatılır. “Taş ağladı taşladım, kızı kodum
oğlana başladım.” denilerek toprağa üç tas atılır. Buna yörede “taş ağlatma” ismi de
verilmektedir
Kız çocuğuna sahip olup oğlan çocuğu olmadığı için sıkıntı yasama ile ilgili
yörede söyle anlatılmaktadır:
“Annemin üç kızı vardı. Annem bu durumdan bunalıyormuş. Babam
gözcüydü. Dede (Lütfi Baba), babamı görünce “Gözcü, bacım çok bunalıyor.” deyip üç
buğday vermiş. Babam eve gelmiş. Anneme olanları anlatarak, buğdayları verip
yutmasını söylemiş. Annem bir cahillik yapıp “Bey, üçüz olursa bunlara nasıl bakarız?”
demiş. Babam “Sus hanım, öyle deme.” dese de iki kardeşim doğdu, öldü” “Üç kızım var iken oğlan isterdim. En küçük kızımı doğuralı on beş gün
olmuştu. Tekkeye gitmiştim. Lütfi Baba “Buraya gel, koyunların çobanı verildi.” dedi.
Elindeki mum parçasını kâğıda sarıp yutmamı istedi. Ben de “Kağıda gerek yok pirim.”
deyip mumu yuttum. Simdi benim oğlumun vücudunda mum izi var”.
Eyüp Hoca hayatta iken belde halkı doğacak çocuğunun cinsiyetini belirlemek
için ona gidermiş. O okur, muska yazar veya kitaba bakarmış. Doğacak olan çocuğun
oğlan mı, kız mı olacağını söylermiş. Özellikle erkek çocuk isteğiyle hocanın
yanına gidilirmiş. Hocanın kitap okumasının ardından adak adama işlemi
gelirmiş.
Kadın gördüğü rüya sonucu gebe kalmış ise yine bu rüyayı yorumlayarak da
doğacak çocuğun erkek çocuğu olacağını tahmin edebilir. Bununla ilgili söyle
anlatılmıştır:
“Ilıca suyu basında sığır var dediler. Ben de çobanla oraya gittim. Ilıca’da üç
ay önce ölen çocuğum Ali aklıma geldi, ağladım da ağladım. “Allah’ım Ali’nin yerine
ver sana dört ayaklı kurban kesem.” dedim. Orada uyuya kalmışım, rüyamda Haksız
Hasan Dede’nin türbesine girmisim. Orda dayımın ikiz kızı basları açık şekilde oturup
dururlar. Onların yakınına gelip kızların saçlarını okşadım. Kızlar benimle hiç söylenmedi. Bir de baktım türbede saçları simsiyah bir delikanlı oğlan yatıyor.
Korktum. Benim terlikleri orda buldum koltuğumun altına aldım. Türbeden çıkarken
metal, beyaz bir sey buldum, onu da aldım. Kocam da oralardaymış. Elimdeki nedir
bakmak istedi. Ben baktırmadım. “Bizim çobanın babasının evine gidem de baktıram.”
dedim. Sonra çobanın babasının evine gittik. Elimi açıp baktım ki elimde üç tane
çakının yüzü var. Birinin çoğu kırılmış. Biri yarısından kırılmış. Biri tam durur.
Ardından uyandım. Rüyayı yanındakilere anlatınca sığırın içinden adamak için bana bir
kurban seçtirdiler. Ben bir keçi tuttum orada kestik. Ilıca’da kurbanı kestik. Üç oğlum
oldu. İkisi öldü. Biri hâlâ yaşıyor”
(KÜTAHYA- ŞEYHLER BELDESİ
(Yüksek Lisans Tezi)
Zeynep ÇANLI
GÖNDEREN:EMEL ALTUNTAŞ)
erkek çocuklar soyun devamı olarak görüldüğü için erkek çocuk isterlerdi fakat öncelik sağlıklı olmasıydı ve dogan kız cocuklarına da ayrı bir ilgi ve sevgi gösterilirdi
Bebeğin cinsiyeti değil de sağlıklı olup olmaması onlar için daha önemlidir. Erkek çocuğa
sahip olmak isteyen kadınlar “ Ye tatlıyı çıkar Hakkı’yı, ye ekşiyi çıkar Ayşe’yi” sözünden
hareketle bol bol tatlı ve kara erik yerler. Aileler erkek çocuğu “bacam tütsün soyum sopum
türesin” diye isterler. Erkek çocuk güç demektir ve baba “erkek adamın erkek çocuğu olur”
diye övünür. Ayrıca erkek çocuk olduğunda miras yeniden aileye kalır diye de sevinilir.
Doğan bebek kız olduğunda ise üzülme olmaz.
durak-kıranyağmur-ulubey-ordu
Erkek çocuk isteme sebebi:
Erkek güç ve soyun devamı aileye sahip çıkacak olan kişi diye inanıldığı için böyle düşünülür.
Eskiden köyümüzde erkek çocuğun olması aileyi ve köyü daha çok mutlu etmektedir. Bunun sebebi ise ataerkil bir toplum özelliği göstermesi ve köyde çiftçilikle uğraşmada en çok erkeğin elinin iş tutmasıdır. Ama bazı aileler ise kız çocuğuna bereket gözüyle baktığı için kız çocuğu daha çok isterlerdi.
Eğer erkek çocuk isteniyorsa gidilen yerler hocalar yaptırılan uygulamalar ise muska
oluyormuş. Ama bu uygulamalar bize anlatılmadı. Bu erkek çocuk istenişinin sebebi ise
soyadın devamı altında veriliyor.
Soyunun devamlılığını sağlayacakları için erkek olması istenirdi.
kaynak kişi: Fatma inan yaş 68 ordu/ gölköy/damarlı
ŞEYHLER BELDESİ-HİSARCIK-KÜTAHYA
Erkek çocuğunun olmasını isteyen kadın türbelere gider, dua eder. Duada “Ya
Resul Allah, benim dumanımın tütmesi için bir oğul evladı ver.” Denir.
Kız çocukları olup erkek çocuğu olmayan anne adayı üç yol ağzını taslar.
Üç yol ayrımında veya yaylalarda kır ağlatılır. “Taş ağladı taşladım, kızı kodum
oğlana başladım.” denilerek toprağa üç tas atılır. Buna yörede “taş ağlatma” ismi de
verilmektedir
Kız çocuğuna sahip olup oğlan çocuğu olmadığı için sıkıntı yasama ile ilgili
yörede söyle anlatılmaktadır:
“Annemin üç kızı vardı. Annem bu durumdan bunalıyormuş. Babam
gözcüydü. Dede (Lütfi Baba), babamı görünce “Gözcü, bacım çok bunalıyor.” deyip üç
buğday vermiş. Babam eve gelmiş. Anneme olanları anlatarak, buğdayları verip
yutmasını söylemiş. Annem bir cahillik yapıp “Bey, üçüz olursa bunlara nasıl bakarız?”
demiş. Babam “Sus hanım, öyle deme.” dese de iki kardeşim doğdu, öldü” “Üç kızım var iken oğlan isterdim. En küçük kızımı doğuralı on beş gün
olmuştu. Tekkeye gitmiştim. Lütfi Baba “Buraya gel, koyunların çobanı verildi.” dedi.
Elindeki mum parçasını kâğıda sarıp yutmamı istedi. Ben de “Kağıda gerek yok pirim.”
deyip mumu yuttum. Simdi benim oğlumun vücudunda mum izi var”.
Eyüp Hoca hayatta iken belde halkı doğacak çocuğunun cinsiyetini belirlemek
için ona gidermiş. O okur, muska yazar veya kitaba bakarmış. Doğacak olan çocuğun
oğlan mı, kız mı olacağını söylermiş. Özellikle erkek çocuk isteğiyle hocanın
yanına gidilirmiş. Hocanın kitap okumasının ardından adak adama işlemi
gelirmiş.
Kadın gördüğü rüya sonucu gebe kalmış ise yine bu rüyayı yorumlayarak da
doğacak çocuğun erkek çocuğu olacağını tahmin edebilir. Bununla ilgili söyle
anlatılmıştır:
“Ilıca suyu basında sığır var dediler. Ben de çobanla oraya gittim. Ilıca’da üç
ay önce ölen çocuğum Ali aklıma geldi, ağladım da ağladım. “Allah’ım Ali’nin yerine
ver sana dört ayaklı kurban kesem.” dedim. Orada uyuya kalmışım, rüyamda Haksız
Hasan Dede’nin türbesine girmisim. Orda dayımın ikiz kızı basları açık şekilde oturup
dururlar. Onların yakınına gelip kızların saçlarını okşadım. Kızlar benimle hiç söylenmedi. Bir de baktım türbede saçları simsiyah bir delikanlı oğlan yatıyor.
Korktum. Benim terlikleri orda buldum koltuğumun altına aldım. Türbeden çıkarken
metal, beyaz bir sey buldum, onu da aldım. Kocam da oralardaymış. Elimdeki nedir
bakmak istedi. Ben baktırmadım. “Bizim çobanın babasının evine gidem de baktıram.”
dedim. Sonra çobanın babasının evine gittik. Elimi açıp baktım ki elimde üç tane
çakının yüzü var. Birinin çoğu kırılmış. Biri yarısından kırılmış. Biri tam durur.
Ardından uyandım. Rüyayı yanındakilere anlatınca sığırın içinden adamak için bana bir
kurban seçtirdiler. Ben bir keçi tuttum orada kestik. Ilıca’da kurbanı kestik. Üç oğlum
oldu. İkisi öldü. Biri hâlâ yaşıyor”
(KÜTAHYA- ŞEYHLER BELDESİ
(Yüksek Lisans Tezi)
Zeynep ÇANLI
GÖNDEREN:EMEL ALTUNTAŞ)
erkek çocuklar soyun devamı olarak görüldüğü için erkek çocuk isterlerdi fakat öncelik sağlıklı olmasıydı ve dogan kız cocuklarına da ayrı bir ilgi ve sevgi gösterilirdi